
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
MADENCİLİK VE ÇEVRE
Kaz Dağlarına yapmış olduğumuz gezide, Altın Maden Yatağı da gündeme geldi. Doğa harikası olan ve son yıllarda güzellikleriyle değil, altın arama tartışmalarıyla gündeme gelen Kaz Dağlarındaki altın rezervinin, 250-300 ton olduğu sanılıyor. Çevre Etki Değerlendirme sürecine girildiği. ÇED raporuna olumlu sonuç verilip, bakanlık firmalara işletme ruhsatı verirse, Kaz Dağlarının, her yeri şantiye alanına döneceği söyleniyor.
Oysa Kaz Dağlarının, dünyada tek olma özelliği taşıyan 47 çeşit endemik bitki türünün, milyonlarca ağacın, zengin doğal örtüsünün yok olma tehlikesi olduğu da söyleniyor Bölgedeki 1.5 milyon insan, dağların sağladığı tertemiz oksijenden mahrum kalacağı gibi, altın arama sırasında kullanılan siyanürün yeraltı sularına ve baraj sularına karışma riski de bulunuyor. Bölgede 560 metrelere varan yaklaşık 15 sondaj çalışması yapılmış. Sadece sondaj çalışmalarını yürütmek için bile onlarca ağaç heba edilmiş.
Elbette Kaz dağlarındaki maden yatağı ile ilgili eleştiri ve tepkilerde, haklılık payı var. Çünkü kaybedilen doğa zenginlikleri, paraya ölçülemeyecek kadar dünya ve ülkemiz açısından önem taşıyor. Ancak halkın ve konu ile ilgili birimlerin, aktif görev alması beklenir ama ilgili birim ve kişi/kişiler, özellikle de maden fakültelerinden arzu edilen açıklamalar gelmez. Gerçi sayıları çok az da olsa bazı bilim adamları, madenlerle ilgili açıklamalarda bunuyor ve önerilerde getiriyor.
Nitekim Eskişehir' de, geçmiş yıllarda, TEKAM Müdürü olan Prof. Dr. Sayın Muammer KAYA'da, Kaymaz Altın Maden Yatağı ve ildeki diğer madenlerle ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Ancak Sayın Prof. Dr. Kaya'nın önerileri ilgili makam ve sivil toplum örgütleri tarafından dikkate alınmıyor
ESOGÜ TEKAM Müdürlerinden Sayın Prof Dr. Muammer KAYA' yı, Kaymaz Altın Maden yatağı ile ilgili mücadelemizde tanıdık. Daha sonra da Eskişehir ve ülke sorunları ile ilgili görüşlerine de sürekli tanık olduk. aldığı her işi ciddiye alan, mesleği ile oldukça donanımlı, ülke ve Eskişehir sorunlarına da vakıf bir bilim adamımız. Zaman zaman Eskişehir ve ulusal bazdaki sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunur ve çözüm önerileri de ortaya koyar. Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili mücadelemizde, bu tabloya sürekli tanıklık ettik.
Sayın Prof. Dr KAYA 'ya göre, madencilik endüstrileşmenin ve ekonomik büyümenin, kalbini besleyen ana damarlardan birisidir. Türkiye'de, refah ve gelişmişlik düzeyinin yükselmesi de, doğal kaynakların ve yer altı servetlerinin, yerinde ve ekonomik kullanması ile eşdeğerdir. Doğal kaynaklar aynı zamanda enerji alanında, ülkelerin lokomotifidir.
Sayın Prof. Dr. Kaya'nın, madencilik sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili tespitleri de var. Sayın Prof. Dr. KAYA, bunları, Hukuki, Mali, Eğitim, teknoloji, çevresel ve ettik açıdan ele alıyor. O' na göre, uzun vadede kalıcı ve rasyonel madencilik stratejileri oluşturulmalı, Maden mevzuatı ülke ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden ele alınmalı, atıl sahalarında ruhsatlarının iptal edilerek, gerçek işleteceklere devri sağlanmalıdır. Madencilik Bakanlığı ivedilikle kurulmalı, Madenlerle ilgili Çevresel Etki Değerlendirilmesi, sanayi kuruluşlarından farklı kategori de incelenmelidir.
Eskişehir'de, Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili çalışmalar son aşamadadır. İşletme Eylül ayı başında, altın madeni işlemeye başlayacaktır. Ancak Kaymaz Altın Madeni Yatağında, Kaz Dağları gibi zengin doğal örtü yok. Ayrıca tesiste, en son teknolojilerin kullanıldığına, siyanürlü su havuzu, istenen standartlarda yapıldığına tanık oluyoruz..
Şu bir gerçek ki Eskişehir, maden rezervi açısından küçümsenmeyecek imkân ve olanaklara sahiptir. Ancak yeterli bir çalışma yok. İl bünyesinde bir "MADEN KURULTAYI" düzenlenmeli, madenlerimiz her yönü ile tartışılarak, izlenecek politikalar ve stratejiler belirlenmelidir. En önemlisi de il bazındaki madenlerin çıkartılması için, Eskişehirli işadamları arasındaki ortaklıklar teşvik edilmeli, sanayinin motoru olması için de her türlü kolaylıkta sağlanmalıdır. Ancak bu alanda, ne meslek odalarında, iş adamlarımızda özelliklede ESOGÜ maden Fakültesi' nde hareketlik var.
ESOGÜ Maden Fakültesi, Kaymaz Altın Maden Yatağı' da çalışmalarını sürdüren KOZA ALTIN İŞLETMELERİ A.Ş madenle ilgili, her çalışması öğrenciler tarafından izlenmelidir. Ayrıca Maden Fakültesi, geçmiş yıllarda Sayın Prof Dr. Muammer KAYA gibi, madencilik alanında, kamuoyunu sürekli bilgilendirmelidir. Maden Yüksek Okulları açılmalıdır. Yeni maden fakülteleri açılmayarak, mevcut maden fakülteleri ile yetinilmeli, ancak eğitim öğretimde kalite artırılmalıdır. Çünkü ülkemiz ve Eskişehir, ciddi maden potansiyeline sahip olup, madencilik endüstrileşmenin ve ekonomik büyümenin, ana damarlardan birisidir.