
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
MADENLER VE EKONOMİ
Dünya Mencilik Günü ile ilgili, yazımızdan sonra, gelen e-maillerde, insanlarımız, Eskişehir' in, maden bakımından, zengin olmasına rağmen, yerel safi hasılaya ve istihdama, yeteri kadar katkısın, olmadığı hususunda hemfikirdir.
Eskişehir'deki madenlerin, yerel safi hasılaya katkı sağlaması ve Eskişehir, yer altı kaynaklarının, kentteki sanayi kuruluşlarında, işlenmesi sonucunda, elde edilecek katma değeri yüksek ürünlerin, üretilmesinin, stratejik hedef olarak belirlenmesi, hep söylendi ama bugüne kadar, somut bir gelişme olmadı.
Eskişehir, maden açısından zengindir. İl sınırları içinde, altın, boraks, krom, manganez, asbest, dolomit, cips, kaolen, manyezit, perlit, Eskişehir Taşı(Lüle Taşı), talk, toryum, mermer gibi, madenler, var ama yerel safi hasılaya katkısı yok denecek kadar azdır.
Ülkemizde ve Eskişehir'de, ilgili birim ve kişi/kişiler, zaman zaman madenlerle ilgili açıklamalarda, bunuyor ve önerilerde getiriyor ama ilgililer tarafından dikkate alınmıyor. Bu insanlarımızdan biri de, TEKAM Müdürlerinde, Prof. Dr. Sayın Muammer Kaya'dır.
Osmangazi Üniversitesi, TEKAM Müdürü Sayın Prof Dr. Muammer Kaya'yı, Kaymaz Altın Maden yatağı ile ilgili, mücadelemizde tanıdık. Daha sonra da Eskişehir ve ülke sorunları ile ilgil, görüşlerine de sürekli tanık olduk.
Sayın Prof. Dr Kaya'ya göre, madencilik endüstrileşmenin ve ekonomik büyümenin, kalbini besleyen, ana damarlardan birisidir. Türkiye'de, refah ve gelişmişlik düzeyinin yükselmesi de, doğal kaynakların ve yer altı servetlerinin, yerinde ve ekonomik kullanması ile eşdeğerdir. Doğal kaynaklar, aynı zamanda enerji alanında, ülkelerin lokomotifidir.
Sayın Prof. Dr. Kaya, madencilik sorunları ve çözüm önerilerini, Hukuki, Mali, Eğitim, teknoloji, çevresel ve ettik açıdan ele alıyor. Bu alanlarda da somut öneriler var.
Sayın Prof. Dr. Kaya'ya göre, uzun vadede kalıcı ve rasyonel madencilik stratejileri oluşturulmalı, Maden mevzuatı, ülke ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde, yeniden ele alınalı, atıl sahalarında, ruhsatlarının iptal edilerek, gerçek işleteceklere, devri sağlanmalıdır. Madencilik Bakanlığı ivedilikle kurulmalı, Madenlerle ilgili Çevresel Etki Değerlendirilmesi, sanayi kuruluşlarından, farklı kategori de incelenmelidir.
Madencilikte, emek, sermaye ve teknoloji, olmazsa olmaz konumdadır Onun içinde yabancı/yerli yatırımcılara, kolaylık sağlamalı, vergi yükü azaltılmalı, ara elaman yetiştirmek için de Maden Yüksek Okulları açılmalıdır. Yeni maden fakülteleri açılmayarak mevcut maden fakülteleri ile yetinilmeli ancak Maden fakültelerindeki öğretim uygulamalı olmalıdır.
Eskişehir, maden rezervi açısından, küçümsenmeyecek imkan ve olanaklara sahiptir. Ancak yeterli bir çalışma yok. İl bünyesinde, bir "MADEN KURULTAYI" düzenlenmeli, madenlerimiz, her yönü ile tartışılarak, izlenecek politikalar ve stratejiler belirlenmelidir. En önemlisi de il bazındaki madenlerin çıkartılması için, Eskişehirli işadamları arasındaki ortaklıklar teşvik edilmeli, sanayinin motoru olması için de her türlü kolaylıkta sağlanmalı
Ülkemiz ve Eskişehir' de mevcut madenlerimiz büyük çoğunluğu yabancı şirketler tarafından işletilmektedir. Ülkemize katkıları ise yok denecek kadar azdır. İnsanlarımızda arzu edilmeyen, bu gelişmelerin farkındadır.
Nitekim Kaymaz Altın Maden Yatağı ile ilgili mücadelemizde de genç bir maden mühendisi, "Mücadelenizi, takdirle karşılıyorum. Bugünkü şartlarda, yabancılar madenlerimizi bedavaya kapatır. Zararı yok, bizler istifade etmeyelim. Gelecek nesiller belki akıllı olur, bu madenlerimizi kendi insanımızın yararına işletir" demişti.
Maalesef genç mühendisin, korkuları doğru çıktı. Konuyla ilgili olarak Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası yetkilileri, AKP Hükümeti tarafından, 5 Haziran 2004 tarihinde, TBMM'den geçirilen, 5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu'na dikkat çekerek, bu yasalarla yabancı sermaye maden işletme ruhsatı alma konusunda büyük kolaylıklar sağlandığını ifade ettiler.
Yasayla birlikte, Türkiye'nin, birçok maden sahasında, yabancı şirketlerin maden arama ve işletme konusunda önünün açıldığını vurgulayan yetkililer, Ülkemizde, Rio Tinto, Cominco, Geomar, Anatolia Minerals, Eldorado Gold, Normandi, Yamas, Omya gibi yabancı firmalar maden arama ruhsatı aldı. Madenlerimizi de bu firmalar çıkarmaktadır.
Ülkemizin, madencilik sektöründe, özelleştirilme çalışmalardan sektörün gelişmesine yönelik, olumlu bir sonuç alınamamıştır. Ancak, özelleştirme söylemleriyle zaman yitirilmiş, bu arada sektörün, dinamizmi açısından, son derece önemli işlevler gören kamu kuruluşları da yatırım yapılmamak suretiyle küçültülmüş ve kapatılmıştır.
Madenleri, özelleştirmek içinde, yıllardan beri, ülkemize, katma değer sağlayan, ülke kalkınmasında, motor görevi gören, madenlerle ilgili kuruluşlar iktidarlar tarafından, topluma bir yük gibi yansıtılmıştır. Bu düşünce, "devlet elinde, ne varsa satmıştır .Oysa satılanların hepsi, çocuk ve torunlarımızın bize emanetiydi.