1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Mahmudiye hezimetinin tek sorumlusu AK partinin Eskişehir'deki aktörleridir

Beş bin seçmenin olduğu bir ilçe.
Üstelik Eskişehir'e en yakın bir ilçe.
Üstelik Milli Eğitim Bakanının seçim bölgesinin bir ilçesi.
Üstelik bu ilçede seçimler iptal edilmiş ve yeni bir şans doğmuş.
Üstelik Milli Eğitim ve Su işleri Bakanı seçim öncesi bu ilçeye çadır kurup, vaat üzerine vaatte bulunmuş.
Yetmemiş.
Kadın milletvekilleri ilçeye çıkartma yapıp, kapı kapı oy istemiş.
Şehrin iktidar partisi vekilleri seçimi almak için ilçeye kamp kurmuş.
Üstelik hiçbir alakası olmamasına rağmen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ilçeye getirilerek miting yaptırılmış.
Her gelen bir vaatte bulunmuş ilçe halkına.
Milli Eğitim Bakanı Yüksek okul sözü vermiş, Su işleri Bakanı Barajlar yapılacağını söylemiş.Tarım bakanı "Ne isterseniz yaparım" demiş.
Ankara Belediye Başkanı Asfalt sözü verirken, Eskişehir Milletvekili Atçılık merkezi olacağını söylemiş.
Tüm bunların ardından seçimler yenilenmiş ve sonuç:
AK Parti 1 oyla kaybettiği seçimi bu kez 1250 oyla kaybetmiş.
Tüm bunların ardından, Mahmudiye'de yenilenen seçim sonucunun AK Parti açısından yapılabilecek tek bir yorum olabilir.
O da şudur:
Mahmudiye'de seçim yenilgisinin sorumlusu, Bakanından Milletvekillerine, Ankara Belediye Başkanından İl başkan ve yönetimine kadar AK Partinin Eskişehir'deki tüm aktörleridir.
Keşke, bu AK Partililer 30 Mart günü 1 oyla seçimi kaybettiğinde, seçim sonuçlarına hiç itiraz etmeselerdi.
Keşke...
-"Onurlu bir biçimde yarıştık ve başa baş bir mücadele verdik ama olmadı. Seçmenin tercihine saygı duymamız lazım" diyerek, sonuçları kabullenselerdi.
Hem onurlu bir davranış göstermiş olurlardı, hem de iki ay içinde böylesine ağır bir hezimete uğramamış olurlardı.
......

Malum isimler yine "Seçimi kaybetmiş olabiliriz ama Oyumuzu arttırdık" der mi?
Malum isimler yine "Seçimi kaybetmiş olabiliriz ama Oyumuzu arttırdık" der mi?

Mahmudiye'de seçim yapılıyor ve seçimi 7 oyla CHP kazanıyor.
CHP 1511, AKP 1504 oy alıyor.
AKP itiraz ediyor sonuçlara.
Yeniden sayılıyor.
CHP'nin yine 1 oyla kazandığı açıklanıyor.
AKP bu kez ehliyeti olmayanların oy kullandığı gerekçesiyle Yüksek Seçim Kuruluna götürüyor meseleyi.
YSK gerekçeyi yerinde buluyor ve iptal ediyor seçimleri.
Yenilenmesine karar veriyor.
İşte o yenilenmesine karar verilen seçim önceki gün yapılıyor ilçede.
Seçimin zaferi CHP'nin oluyor.
Sonuçlar AKP için ise tam bir hüsran.
Zira...
CHP 30 Mart'ta aldığı oyu neredeyse ikiye katlayıp 3048'e çıkartıyor.
AKP ise 1777 oyda kalıyor.
Hemen her mahalli seçim sonrası Eskişehir'de yaşadıkları yenilgiyi bir türlü kabullenmeyen iktidar partisinin o bilinen aktörleri çıkıp "Seçimi kaybettik ama oy oranlarımızı arttırdık" diye işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlardı ya...
Aynı tavrı 30 Mart sonrasında da gösterip "Parti olarak oylarımızı arttırdık. Merkezde aldığımız yenilginin sorumluluğu adaylarındır" demişlerdi ya...
Merak ediyoruz doğrusu?
AKP nin o malum isimleri Mahmudiye'deki sonuçların ardından ne söyleyecek?
Acaba, bugüne kadar her seçim sonrasında olduğu gibi! Mahmudiye'de alınan bu ağır yenilgi sonrasında da çıkıp "Sorumluluk adaydan kaynaklandı. Biz parti olarak 1504 olan oyumuzu 1766'ya çıkarttık. Oyumuzu 270 arttırdık" derler mi?
Vallahi derlerse kimse şaşırmasın.
Şimdi herkes Mahmudiye seçimlerinde alınan ağır hezimet sonrasında mevcut yönetimlerin normal olarak istifa etmelerini bekliyor ya...
Bize kalırsa kimse böyle bir bekleyiş içine girmesin.
Zira...
yukarıda da söylediğimiz gibi o malum isimler halen ve büyük ihtimalle "Oyları arttırdık" avuntusu içindedir...
......

Melih Gökçek
Mahmudiye'ye geldi,
CHP oyları tavan yaptı...
-Taa Ankara'dan, seninle hiç alakası olmayan bir ilçeye seçim çalışması yapmaya gelirsen.
-İlçeye, ard arda sıralanmış siyah ve lüks 5 araçla, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı gibi girersen.
-Siyah ve lüks araçlar yetmiyormuş gibi bir de üzerinde helikopter uçurursan.
-İlçede yaşayanları "Amanin ne oluyor! Obama falan mı geldi yoksa?" diye düşündürürsen.
-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Mahmudiye ilçesine Asfalt yapma sözü verirsen.
-Mahmudiye'de, sanki aday senmişsin gibi üzerine kendi resmini koyduğun broşürleri dağıtıp, partinin adayını ise bu dağıttığın broşürün en arka sayfasına koyarsan.
-İlçe'deki miting konuşmasında, ilçe ile ilgili alakasız vaatlerde bulunup, bol keseden atarsan.
- Seni protesto etti diye, akli dengesi bile yerinde olmayan bir vatandaşı polislere gözaltına aldırırsan.
Kısacası...
Tüm bunları yaparsan, CHP 1 oy farkı yenilenen seçimde 1200 oya böyle çıkartır işte...
Ne diyelim?
CHP oturup uzun uzun düşünse, AKP adına Melih Gökçek'i Mahmudiye'ye getirip, seçim çalışmalarına dâhil etmeyi akıl bile edemezdi.
Neyse ki, AKP içindeki birileri CHP adına düşünüp, Melih Gökçek'i Mahmudiye'ye getirmeyi akıl etmiş!
Yoksa, CHP bu kadar tarihi farkı nasıl atardı?
.....

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Bir zamanlar, bir hükümdar sabah erkenden avlanmaya çıktı. Önde hükümdar, arkada adamları atlarını sürürken, tek gözlü fakir bir adamla karşılaştılar. Hükümdar adamı görür görmez atından düştü. Ayağa kalkar kalkmaz şu emri verdi:
"Hemen bu adamın kafasını uçurun!"
Fakir adam saygıyla diz çöküp hükümdara sordu: "Neden efendim? Ölümü hak... etmek için ne yaptım?"
Hükümdarın cevabı kısa ve netti:
"Çünkü, belli ki sen kötü ve uğursuz bir adamsın. Zira seni görür görmez atımdan düştüm. Bu kadar uğursuz bir adam ölmeyi hak ediyor!"
Fakir adam yine saygıyla hükümdara şöyle dedi:
-Efendim, siz de benim gibi sabah erken yola çıktınız. Sizin gördüğünüz ilk kişi bendim ve benim de gördüğüm ilk kişi sizdiniz. Siz beni gördükten sonra atınızdan düştünüz. Ben ise sizi gördükten sonra öldürüleceğim.
Lütfen bana söyler misiniz? Kim daha uğursuz; siz mi, yoksa ben mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi