
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
MARKA DEĞERİ
Yayınlanma:
Büyüklerimiz buldukları her fırsatta Türk Futbolunun marka değerini yükselteceğiz diye açıklama yaparlar. Fakat ne hikmetse dedikleriyle, yaptıkları birbirini tutmaz. Passolig diye bir şey çıkardılar, kimse maça gitmez oldu. Gidenlerinde hali ortada... Maça gidenlere devamlı bir zorluk çıkarma hali söz konusu. Zaten doğru dürüst seyirci yok, olana da aman gelmeyin deniyor sanki. Bilet yükletmek dert, maça girmek ise ayrı bir dert...
Hadi diyelim ki her şey tamam ve maça gittiniz. Ağız tadıyla İngiltere ya da Almanya ligindeki gibi bir maç seyretmek istiyorsunuz. Maalesef seyredemezsiniz. Seyrettirmezler. Sinirinizin bozulduğuyla kalırsınız. Önce Gençler, sonra Rize maçı. Her ikisinde de maçlar yirmi beş, otuz dakika eksik oynandı. Son maçta Rizesporlu Kıvanç bir pozisyonda öyle bir bağırıp kendini attı ki, tribünden ayağı kırıldı sandık. Yattı da yattı. Doktor geldi, bir iki fıs fıs, iki kişinin kolunda saha kenarına zor çıktı. Hakem maçı başlattı ama o da ne? Yürümesi için koltuk değneği lazım dediğimiz Kıvanç kenardan bir depara kalktı, soluğu yardımcı hakemin yanında aldı. Gitti beş dakika. Bize golü atan Kweuke o da bizim ceza sahamızda sakatlandı. Yata yata o da yedi bir beş dakikayı. Tribünleri alkışlayarak tahrik eden Kıvanç'ın oyundan çıkışı ise tam bir fiyaskoydu. Yakın olduğu kenardan çıkmak yerine bütün sahayı yavaş yavaş, neredeyse kaplumbağa hızında yürüyerek terk etti. Türk hakemliğinin gururu dediğimiz Cüneyt Çakır ise bu rezalete sadece eşlik etti. Futbolcu taraftarı tahrik etsin, sinirlerini bozsun, ama sen en ufak bir protesto da kulübü PFDK'ya sevk et. Federasyon aklınca işin kolayını bulmuş. Ama buldukları yol, yol değil. İnsanlar bu rezaleti seyretmek için daha ne kadar maça giderler ki... Kulağımla duydum kaç kişiden, ben bir daha maça gitmem diye. Niye gitsinler ki, doksan dakika dediğimiz maç neredeyse altmış dakika oynanıyor. O da ne kadar oynanırsa o kadar işte. Taraftara kolaylık yerine zorluk çıkaran, statlara seyirci gelsin istemeyen bir Federasyon, futbol oynamak isteyene engel olan, yerde yatanlara prim veren Hakemler ve Rizespor'lu Kıvanç ve onun zihniyetine sahip futbolcular olduğu sürece bu ligin marka değeri filan artmaz.
Gelelim Eskişehirspor'a... Tamam, genç, iyi niyetli, koşan, mücadele eden bir takımız. Rakipler, oynatmamak ve futbolu çirkinleştirmek için her türlü yola başvuruyorlar. Hiç olmayacak şans golleriyle maçları kazanıyorlar. Buna da eyvallah. Ama siz de bu takımları yenemezseniz kimi yeneceksiniz. Sizin gibi gençlere güvenen, forma verip arkasında duran bir kulübü zor bulursunuz. Bu fırsatı geri tepmeyin, sonra çok pişman olursunuz.