
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Meclis halleri bunlar...
Yayınlanma:
Kayseri AK parti Milletvekillerine sormuşlar "Mecliste nasıl davranıyorsunuz?" diye.
-"Mustafa bey'e bakıyoruz. O bizim önderimiz sayılır. Kendisi el kaldırdığında kaldırıyoruz, kaldırmadığında da elimizi kaldırmıyoruz" demiş hep bir ağızdan.
Bu kez Kayseri CHP Milletvekillerine sormuşlar aynı soruyu...
-"Biz de Mustafa Bey'e bakıyoruz. D el kaldırıyorsa biz indiriyor, o indirdiğinde ise biz el kaldırıyoruz" cevabını vermişler.
Xxx
Kazım kurt milletvekilliği döneminde anlatmıştı mecliste yaşanmış olayı...
-"CHP ve MHP'Den gelen önerileri kafadan red ediyorlar. Okutmaya gerek bile duymuyorlar. Bunun üzerine oturduk. İktidar partisi Milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığına verilmek istenen bir önergeyi bulduk. Önergenin aynısını kaleme alıp, imzaladık ve başkanlığı verdik. Oylama sırasında her zaman olduğu gibi okumaya ve üzerinde tartışmaya bile gerek kalmadan AKP li üyelerin çoğunluğuyla ret edildi. Halbuki, ret edilen önerge, kendilerinin hazırladığı önergeydi. Biz sadece var olan durumu test etmiştik. Ve haklı çıkmıştık."
Xxx
Geçenlerde, Türkiye Büyük millet Meclisi genel kurulunda bir madde oylaması vardı.
Söz konusu madde, sağlık hizmetleri çalışanlarına yapılacak iyileştirmeyle ilgili.
Önergeyi veren meclisteki AK Parti grubu.
Önerge okunuyor...
Oylamaya geçiliyor...
Mecliste bulunan CHP ve MHP milletvekilleri "Evet" oyu veriyor...
AK Parti grubu ise "Hayır" oyu vererek, önergenin red edilmesini sağlıyor.
Komik ama, AK partililer, kendi verdikleri önergeyi red ediyor.
Oylama bittikten sonra uyanıyorlar.
İtiraz ediyorlar ama, iş işten geçmiş.
Meclise başkanlık eden isim "Yapacak bir şey yok. Red ettiniz ve kayıtlara geçtik" diyor...
AK Partili milletvekillerinin "İyi de biz CHP'liler el kaldırdı diye red ettik" şeklindeki tirajı komik açıklamaları da fayda etmiyor.
Bu arada olan da, çalışma şartlarında iyileştirme bekleyen sağlık çalışanlarına oluyor.
Xxx
Tüm bunlardan da anlaşılacağı üzere...
Türkiye Büyük millet Meclisi'nde ülke menfaati için birbirini anlama, birbiri ile empati kurma falan yok.
-"O ne diyorsa, ben tam tersini diyorum" anlayışı üzerine oluşmuş bir yapı var.
-"İyi bir şey yapılacaksa ben yaparım. Yapacağım iyi bir şeye eğer onlar da ortak olacaksa, yapacağım iyi şeyden de sırf onlara yamasın diye vaz geçerim" düşüncesi mevcut.
..........
CHP nin Eskişehir vaziyeti...
-CHP cephesinde 3 milletvekili kazanılması konusunda bir umut yok. Dahası, 2 Milletvekilinin bile zor çıkabileceği endişesi var. Herkes sanki olağanüstü bir olay gelişmesini bekliyor.
-Milletvekili listesinin Yılmaz Büyükerşen tarafından belirleneceği düşüncesi herkes tarafından adeta kabul edilmiş.
-Ön seçim yapılmasına şüphe ile bakan bir kesim var. Yaygın kanaat, ön seçimin küskünlükleri arttıracağı, ciddi adaylar birbiriyle mücadele ederken,aradan hiç hesapta olmayan ve benimsenmeyen adayların çıkabileceği endişesi yaşanıyor. Dahası, ön seçim sürecinin, seçim çalışması sürecinden de çalacağı düşünülüyor.
-Vaziyete bakılırsa, dengeli bir ismin yukarıdan belirlenmesi sanki herkesin işine gelebilecek gibi.
-Eskişehir'de ön seçim istemek, Erman Gölet'i istemek anlamına bürünmüş. Gölet çıkıp "Aday olmayacağım" dese, ortada ön seçim isteyen kalmayacak.
-Mihalıççıklılar mutlaka bir aday istiyor. Geçtiğimiz mahalli seçimlerde özellikle "Maalıçlıları temizledik" söylemleri bir hayli yaralamış kendilerini.
Bu tespitler, Ankara'dan gelip, Eskişehir'de bir-iki gün kalan, kaldığı bu süre içinde de CHP'liler ile birlikte olup, CHP çevresinde olup bitenleri gözlemleyen bir dostumuzun tespitleri...
Ne dersiniz?
Dışarıdan bir gözle yapılan tespitler sonuna kadar doğru değil mi?
...........
Yiğidin hakkı yiğide...
Çoğu zaman Eskişehirspor yönetimini eleştirdiğimiz oluyor ama...
Erkan Zengin'in transferi konusunda yiğidin hakkını yiğide vermek gerektiği düşüncesindeyiz.
Kesinlikle söylemek gerekirse...
Eskişehirspor yönetimi Erkan Zengin transferinde en akılcı yolu izlemiş ve bu transferden en kazançlı çıkan taraf olmuştur.
Fenerbahçe, çok istediği bir futbolcuyu alamayarak, bu işin kaybedeni tarafında yer almıştır.
Erkan Zengin "Fenerden başka takımda oynamam" açıklamaları sonrasında, istemediği bir takıma giderek, kaybetmiştir.
Trabzonspor, hem Eskişehirspor'a hem de Erkan zengin'e ödeyeceği kucak dolusu para ile çok da büyük bir kazanç içinde değildir.
Eskişehirspor'da miyadı dolan ve özellikle son maçlarda eleştiri oklarını üzerine çeken Erkan Zengin'in hem takımdan gönderilmiş olması hem de bunun karşılığında çok da iyi bir para alması, bu transferden en karlı çıkan tarafın Eskişehirspor olduğunu resmen ortaya koymuştur.
Dedik ya: Yiğidin hakkı yiğide...
.........
Biraz da gülmek lazım
Soğuk algını, iyice nezle olan genç kadın; davetli olduğu akşam yemeğine giderken önlem olarak yanına 2 mendil birden alır. Birini çantasına koyar, ötekini de göğsünün içine, sutyenine sokuşturur. Yemeğin sonunda, tatlılar ve meyveler yenirken, kadının burnu birden akmaya başlar. Çantasındaki mendilin epey kirli olduğunu bildiğinden, usulca elini göğsüne sokup diğerini almak ister. Ancak o da iyice aşağı kaymış olacak ki, elini göğsüne daha çok sokar, bir sağa bir sola gezdirir, bakar böyle olmuyor, ikinci elini de devreye sokar... Ve o anda; ziyafet masasındakilerin susmuş, dikkatle kendisine baktıklarını fark eder. Kızarık burnuyla yarışan kıpkırmızı suratıyla; iki elini de hemen çeker göğsünden: - Hay Allah! Gelirken, her ikisi de vardı, şimdi bulamıyorum.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,