7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

MEDENİYET TASAVVURU

Büyük devletleri büyük milletler kurar. Büyük millet ise, bütün insanlığa yararlı hizmetler yapma yolunda gayret sarf eden, idealleri olan topluluklardır. Medeniyet denilince; bir milletin insanlık hayrı için yaptığı, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamı anlaşılır. Medeniyet, uygarlıkla eş anlamlıdır. Burada karşımıza bedevi ve medeni kavramları çıkmaktadır. Bedevi, çölde çadır ile konup göçerek yaşayan demektir. Bedevinin karşıtı ise medenidir. Medeni, şehirli, göçebe veya vahşi olmayan, belirli bir kültüre erişmiş anlamındadır. Bedevilik; şehir dışılık badiyedir, şehrin dışında kalmışlıktır.
Tarihte atalarımız elbette bir Türk medeniyeti kurmuşlardır. Medeniyetleri ancak ''cihanşumül'' düşünceleri olan milletler kurabilir. Bu açıdan bakıldığında ecdadımızın bütün insanlığı içine alan fikirleri ve uygulamaları bulunmaktadır.
Bizim uygulama özelliği olan bir '' medeniyet tasavvurumuz'' var mıdır? Biz bu değerimizi ne ölçü de biliyoruz? Bunu gerçekleştirmek için bir gayretimiz bulunmakta mıdır?
Ülkemizin gündemine bakınca, bu konulara ne kadar uzak olduğumuz kolaylıkla anlaşılır. Zira kendi insanlarını ayrıştıran, ötekileştiren bir yönetim anlayışının hak, adalet ve hoşgörü gibi temel özelliklerimizi bütün insanlığa sunması çok şüphelidir. Kaldı ki; kul hakkı yiyen, işi ehline değil de beceriksiz yandaşlarına verip vahşi bir kadrolaşmayla iyi, güzel ve doğru insanları dışlayan anlayışların medeniyet tasavvurları olamaz. Batı siyaset literatüründe bulunan Hıristiyan demokrat kavramından esinlenerek aşırılan , ne olduğu tam anlaşılıp bilinmeyen ''muhafazakar demokrat '' zihniyetin kafa karıştıran söylem ve uygulamaları mevki-makam paylaşımlarının ötesine geçememektedir.
'' Medeniyet tasavvurumuz''un gençlerimize verilmesi gereken okullar ve üniversitelerimizin maalesef böyle bir kaygıları yoktur. Okullarda eğitim çökmüştür. Doğru dürüst bir sınav bile yapamayan eğitim sisteminin bugünkü hâli pür-melâli ortadadır. Bu durumda eğitimden, ''Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi''ni, ''Kızılelma''yı öğretmesini beklemek de saflık olur.
Ancak aşırı karamsarlığa kapılmaya da gerek olmadığını düşünüyorum. Çünkü bu konularda yetişmiş insan gücümüz, idealist gönüllülerimiz mevcuttur. Bazen milletler sessiz ve derinden giderek geleceklerini kurar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi