1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Meğer içimizde Eskişehir'i ne çok sevmeyen varmış...

Eskişehirli olup, Eskişehir'de yaşayıp, Eskişehir'den para kazanıp da, Eskişehir'i günahı kadar sevmeyenler var.
Ne tesadüftür ki, iki gün içinde peş peşe yaşanan olaylar bize bunu açıkça gösterdi.
İlk, Eskişehirspor'un Marsilya ile yaptığı karşılaşmada yaşadık bazılarının Eskişehir nefretini.
Eskişehirspor'un yenilmesini, hatta sahasında perişan olmasını istedi.
Dahası...
Yenilen ilk golle birlikte öylesine keyifli hale geldiler ki bu anlattığımız insanlar sormayın gitsin.
Çok sürmedi hevesleri.
Eskişehirspor'un attığı golle tüm keyifleri kaçıverdi.
Takımın güzelleşen oyunu ise, iyiden iyiye bozuverdi morallerini.
Netice olarak...
Eskişehirli olup, Eskişehir'de yaşayıp, Eskişehir'den para kazanıp da, Eskişehir'i günahı kadar sevmeyenler kendini gösterdi bu maçta.
Bu maçın hemen ertesi günü.
Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de satılan Damacana su markaları ile ilgili yapılan tahlil sonuçlarını açıkladı.
Bununla birlikte sağlığa uygun olmayan su markaları da açıklandı.
Uygunsuz bulunan su markaları içinde Düzce'ye ait olan Kabalak suyu da var.
Bakanlık sadece su ismi açıkladığı, suyun nereye ait olduğuna dair açıklama yapmadığı için herkes bu suyu ilk etapta Eskişehir'in Kalabak suyu zannetti.
Çünkü Ka-ba-lak ile, Ka-la-bak isimleri müthiş bir benzerlik gösteriyordu.
Bu duruma ilk etapta, büyük bir çoğunluk endişe, şaşkınlık ve üzüntü ile tepki verirken, Eskişehirli olup, Eskişehir'de yaşayıp, Eskişehir'den para kazanıp da, Eskişehir'i günahı kadar sevmeyenler, "Kalabak suyu pis çıktı" zannederek adeta mutlu oluverdiler.
Neredeyse bir tek zafer çığlığı atmadıkları kaldı bu söylediğimiz Eskişehir düşmanlarının.
Tıpkı Eskişehirspor maçında olduğu gibi çok sürmedi bu mutlu halleri.
Çünkü..
Uygunsuz çıkan su Eskişehir'in Kalabak suyu değil, Düzce'nin Kabalak suyu olduğu kısa sürede anlaşıldı.
Netice olarak...

Hem Eskişehirspor'un Marsilya maçında, hem de Kalabak suyunun isim benzerliğine kurban gitmesinde, Eskişehir'i sevmeyenleri bizzat gördük.
Eskişehirli olup, Eskişehir'de yaşayıp, Eskişehir'den para kazanıp da, Eskişehir'i günahı kadar sevmeyenleri bizzat gösterdi bu peş peşe yaşanan iki olay.

..........
Bu alışkanlıklarımız oldukça...
Günlük yaşamda sık tekrarlanan olumsuzlukları kaleme alıp, sürekli eleştiriyoruz.
Meğer yaptığımız eleştirilerin kaynağında Türk halkının alışkanlıkları yatıyormuş.
Yapılan bir araştırmada Türklerin çok sık başvurdukları ve anlam verilemeyen bir çok alışkanlıkları varmış.
Ne mi bu alışkanlıklar? Okuyun siz de "vallahi doğru" diyeceksiniz...
İşte Türklere has alışkanlıklar...
-Faturaları son gün ödemek
-Yolda yürüyen arkadaşının üzerine araba sürmek
-Kimsenin bilgisinin olmadığı bir konuda yalan yanlış bilgi sahibi olmak
-Yeşil ışık yanar yanmaz kornaya basmak
-Koltukları yırtıp, yazı yazmak
Otobüsten illa ön kapıdan inmek
-Yaşanmayan olayları yaşanmış gibi anlatıp, bir de buna inanmak
-Ünlü birini görünce fotoğraf çektirip, samimiymiş görüntüsü vermek.
-Eğer ünlü uzaktaysa mutlaka el sallamak
-Yan yoldan çıkana kesinlikle yol vermemek
-Şerit değiştirdikten sonra sinyal vermek
-Trafikte sizi geçeni ne yapıp edip geçmek
-Reklam afişlerini yırtmak
Tuvalete kesinlikle bir şeyler yazmak
-İskambil kâğıdından yapılan kuleyi bozmak
Tiki olanla uğraşmak
-Cep telefonuyla bağırarak konuşmak
Gaz kaçağını çakmakla kontrol etmek,
-Ters yola girip, düz yoldan gelene ters ters bakmak
-Ambulansın hasta taşıdığına kesinlikle inanmamak
-Ev telefonunu arayıp "evde misin" diye sormak
-Kaza ve kazı alanı etrafına toplanmak
-Misafirlerin ayakkabılarını düz çevirmek
-Kavgaya "Sen kimsin olum" diye başlamak.
.........
Kesikoğlu meclis
üyelerini unutmamış
Geçtiğimiz Milletvekili Genel Seçimlerinde aday olmuştu Orhan Kesikoğlu.
O yüzden de İl genel Meclis üyeliğinden istifa etmişti.
Orhan Kesikoğlu, adaylık için istifa edene dek İl genel Meclisinde görev yaptığı arkadaşlarını unutmamış.
Sahibi olduğu Pool Bistro'da bir iftar yemeği düzenlemiş.
İl Genel meclis Başkanı Ahmet Yapıcı ve değişik partilere mensup İl Genel meclis üyeleri katılmışlar iftar yemeğine.
Hem oruçlar açılmış, hem yemekler yenilmiş hem de akşam boyunca anılar tazelenip, sohbetler edilmiş.
........
Biraz da gülmek lazım
Hepsi de birbirinden iddialı 3 genetik uzmanı, yeni buluşlarını karşılaştırıyorlar. Hayvanlar konusunda uzman olan birincisi anlatıyor.
"İnek ve tavuk genlerinden harikulade yeni bir hayvan meydana getirdim. Hem süt veriyor hem yumurtluyor, eti kırmızı et tadında ama beyaz et kadar sağlıklı, bence bu yüzyılın buluşu. İnsanlara istedikleri kadar sağlıklı et, süt ve yumurta yedireceğim."

Böcek genetiği uzmanı çalışmasını açıklıyor. "Arı ile bok böceği genlerini karıştırdım. Yeni türümüz pisliklerden bal yapıyor. Hem bol miktarda hem de inanılmaz kaliteli bal elde etme imkanına kavuşmuş bulunuyoruz. İnsanlık için çok faydalı bir gelişme sağladım."

Genel genetikçi Dr.Temel iki meslektaşına bakıyor ve;
"Valla ben de karpuzla karafatma genlerini birleştirdim. Artık karpuzu kesiyorsun, bütün
çekirdekler yürüyüp gidiyor."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi