Meral Akşener başkanlığında yeni parti kurulma arifesinde.

Kurulacak olan yeni parti için özellikle MHP’den müthiş kopuş var.

önceki gün Eskişehir’de de bir kopuş yaşandı.

Yılların MHP’lileri, Akşener’in partisine katılacaklarını açıklayarak partilerinden istifa ettiklerini açıkladılar.

Kurulacak partinin “Merkez” de bir parti olacağı söyleniyor.

Tüm kesimleri kucaklayacağı belirtiliyor.

AKP ve CHP’den de önemli ölçüde teveccüh göreceği dile getiriliyor.

Kısacası…

Yaklaşık 18 yıldır siyasette büyük eksikliği hissedilen merkezde bir partinin hayata geçeceği ifade ediliyor…

Doğrusunu söylemek gerekirse, Akşener’in kuracağı ve Merkez’de olacağı söylenilen parti daha resmi olarak kurulmadan büyük ilgi görüyor.

Daha şimdiden, kurulacak olan parti oyunun yüzde 20’lerde falan olduğu söyleniyor…

Ancak…

Parti daha kurulmadan, kurulacak partiye en son katılacağını açıklayan Koray Aydın:

-“Partinin teşkilat işleri bana ait” diyor.

Aynı Koray Aydın, kurulacak partinin Cumhurbaşkanı adayının Meral Akşener olacağını söylüyor…

Ne yalan söyleyelim, daha işin başındaki bu tür söylemler “kurulacak olan parti gerçekten Merkez’de olup, herkesi mi kucaklayacak? Yoksa MHP’den ayrılanların kurduğu, dışarıdan gelenlere oyun oynama alanı bırakmayacak ikinci bir MHP mi olacak?” sorusunu gündeme getiriyor.

O yüzden…

Akşener’in kuracağı partide bir şeye karar verilmeli…

Merkez’de ve herkese açık bir parti mi olunacak?

MHP’nin devamı niteliğinde, sadece genel başkan ve yönetiminin değiştiği bir parti mi?

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Tanınan ve saygı duyulan bir aday…

Katıldığı bir televizyon programında Kılaçdaroğlu’na CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı soruluyor.

Kılıçdaroğlu:“Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha epey vaktimiz var, CHP olarak elbet bir aday çıkartacağız. Bugünden ben adayım demek kadar yanlış bir şey yok. Kimse meraklanmasın tanınmış biri olacak. Adayımızı ne zaman açıklayacağımız belli değil. Adayımız saygı duyulan bir isim olmalı. Biz Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olmasını istiyoruz” diyor…

İsim elbette vermiyor ama en azından kriterleri söyleyip “Tanınmış ve saygı duyulan bir isim” diyor…

Bu da bir şey elbette…

Zira…

Bir öncesi Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin desteklediği aday tanınan bir aday değildi…

Tanınmadığı için de saygı duyulan biri olup olmadığı pek anlaşılamadı.

CHP’nin böyle bir ismi nasıl desteklediği ise hiç anlaşılamadı.

O yüzden…

CHP en azından, tanınan, saygı duyulan ve toplumda karşılığı olan bir adayla seçim kazanma şansı olduğunu geç de olsa anlamış…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Sen “Kuyruk yarası hikayesini duymadın mı?” deyince…

Daha önce de yazmıştık…

Kongre süreci yaşayan CHP’nin bu süreçte alışılagelmiş kavga-gürültü yaşamaması için parti içindeki grupların tek bir il başkanı adayı üzerinde uzlaşması gerektiğini, böylece 2019 seçimlerine yarasız-beresiz ulaşılabileceğini dile getirmiştik.

Hatta…

-“Tepebaşı ve Odunpazarı belediye başkanları kimle istiyorsa o ilçe başkanıyla çalışsın ama il başkan adaylığında mutabakat gerekiyor” dedik.

Bunu, önceki gün gazetemizi ziyaret eden CHP Milletvekili Cemal Okan Yüksel’e sorduk…

-“Ne dersin? Böyle bir şey olabilir mi? CHP içindeki gruplar ve kişiler tek bir aday üzerinde uzlaşabilir mi?”diye…

-“Zor” dedi tek cümle ile…

-“Niye zor?” diye üsteledik…

-“Sen kuyruk yarası hikayesini hiç duymadın mı?” diye soruya soruyla karşılık verince, üstelemekten vaz geçtik…

***

Usluer güzel bir performans çıkarttı…

Başak Şengül’ün sunduğu CNN Türk’deki “Türkiye’nin gündemi” programında, CHP Eskişehir milletvekili Gaye Usluer’i izledik…

Performansını değerlendirmemiz gerekirse…

Kibardı, Sakindi, Olgundu, diksiyonu düzgün ve söyledikleri de etkili cümlelerden oluşuyordu.

çoğu zaman inanılmaz ölçüde sabırlıydı.

Doğrusunu söylemek gerekirse…

Tanıdığımız, bildiğimiz Gaye Usluer’den daha fazlası vardı ekranda.

Telaşlanmadı, paniklemedi, “kimyası bozuldu” izlenimini verecek şekilde, mimiklerinde herhangi bir değişikliğe izin vermeyecek ölçüde kontrollüydü.

Muhalefet adına en ağır cümleleri kurarken bile gülümsüyor olması da etkiliydi.

Reşat Petek’in, Fetullah Gülen’in Avukatı meselesinde “Avukat” vurgusunu mecazi anlamda yaptığını tam olarak anlatamamış olsa da, sonradan okuduğu Petek’in Gülen ile ilgili söyledikleriyle ne anlatmak istediğini ortaya koyabildi.

Program sırasında, karşısında yer alan iki akademisyenin sık sık lafını kesilmesi ve kendisine sözlü saldırıda bulunmasına rağmen herhangi bir teslimiyet hali göstermedi.

Zaman zaman elindeki telefona bakarken ki görüntüsü rahatsızlık yaratsa da, Gaye Usluer gerek söyledikleri ve gerekse girdiği tartışmalardaki tavrı ile bana göre başarılı bir performans çıkarttı…

Gaye Usluer’i çıktığı programda eleştirebileceğim tek şey belki, son derece şık ceketinin rengi olabilirdi ama…

Biliyorsunuz renkler ve zevkler tartışılmaz olduğu için o eleştiriyi de yapmıyorum!

***

BİRAZ DA GüLMEK LAZIM

Genç kadın iş bulmak için hiçbir çaba harcamayan kocasına çok kızıyordu.
Ama kocasının umurunda bile değildi.
Kadın bir gün nihayet
-"Daha fazla dayanamayacağım... Utanç içindeyim!.." diyerek patladı, "...
-kiramızı babam, mutfak masraflarımızı annem karşılıyor.
Bizi kız kardeşim giydiriyor, arabamızın masraflarını da halam karşılıyor."
Adam yattığı yerden karısına
-"Bence de utanmakta haklısın hayatım" dedi,
-"İki erkek kardeşinden yıllardır hiçbir şey göremedik!.