Mesih, mesh edilmiş, arındırılmış ve günahsız halde olan güçlü biri demektir.
Mehdi de, hidayete /Allah'ın istediği doğru yola erdirici ve böylece de kurtarıcı demektir.
Bu inanış ve beklenti Babil ve Sümerler ile eski Türk gruplarında da vardı. Bence böylesi bir inanış,
∑ İnsanların kendilerine olan güvensizliklerinden
∑ İnsanın, olumsuz nefslerine meyilli ve dünya süslerine kapılan, nankör, vefasız, kavgacı, kibirli yapıda yaratılmış olup günah işlemeye yatkın olması nedeniyle, korku içinde ve onu kurtaracak arayışında olmasındandır.
∑ İnsanların Allah'ı Gökyüzünde düşünmeleri ve olumsuz yapıdaki insanları adam edecek bir güç göndereceğini beklemek kolaylarına geliyor ve kendi kendilerini düzeltme ve doğru yola yönelme külfetine katlanmak işlerine gelmiyor.
∑ İnsan maddecidir ve imanını-inancını bile elle tutulan, gözle görülen bir maddeye, şekle veya güçlülüğe indirgemeye meyillidir. Bu nedenle de Allah'ın güçlü bir temsilcisinin onu kurtarması hayalindedir
Yoksa Kur'an da dahil, hiçbir vahiy kitabında Mesih veya Mehdi diye birilerine ilişkin bir bilgi yok. Sadece Al-i İmran-45, Nisa-157-172, Maide-17-72 ve Tevbe-30-31 nci ayetlerde İsa Mesih ifadesi yer almaktadır (Nisa-157. Ve Allah'ın elçisi "Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" deyip böbürlenmelerinden dolayı da uygun görmüştük. Oysa onlar İsa'yı öldürmediler de, asmadılar da, ancak öldürdüklerini İsa zannedip öldürdüler, öldürdükleri İsa değildi...). Ancak Kur'an'dan önceki kitaplarda, sonra gelecek olan Peygamber bilgisi var ve her peygamber kendisinden sonra gelecek olanı haber verip insanları hazırlama görevindedir. Çünkü, her peygamber, dünyaya gönderilmeden önce bu konuda da söz vermiştir (Al-i İmran-81. Kaldı ki Allah, elçilik görevi ile dünyaya gönderirken nebilerle: "Size kitap ve hikmet vereceğim. Sizden sonra da, size verdiklerimi tasdik etmek üzere yerinize görevlendireceğim yeni bir elçi /resul olacağını kabul edecek ve onu desteklemek üzere onun hakkında ön bilgiler vermeyi ve onun da geleceğini haber vermeyi kabul ediyor ve bu söz-leşmeyi yerine getireceğinize söz veriyor musunuz?" şeklinde bir anlaşma /misak yapmıştı. Tüm peygamberler de "Kabul ettik, söz veriyoruz" deyince, Al-lah da "Öyleyse hepiniz bu sözleriniz için birbirinize şahit olun, Ben de sizinle beraber şahit olanlarda-nım" demişti").
Son peygamber olması nedeniyle Hz. Muhammed, kendisinden sonra herhangi birisinin gelişi konusunda Kur'an'da bilgi vermemiştir. Dolayısıyla da insanların böylesi bir kişi beklentisi hem anlamsız, hem de tehlikeli sonuçlara, istismarlara ve düşman gruplaşmalara yol açabilir. Ki tarihte olduğu gibi, zamanımızda da Mesih veya Mehdi ismi ile kişilerin ortaya çıkışı ve insanları kandırdıkları görülmüş ve görülmektedir.
Gerek Hz. İsa'dan farklı olarak Mesih ve gerekse Mehdi ifadeleri, gelecek kurtarıcı birer kişi olarak sadece Hadis'lerde geçen kelimelerdir.
MESİH ile ilgili şunu düşünüyorum; HZ. İSA'NIN tebliğ etmiş olduğu DÜŞÜNCELERİNE uyanışın insanlar arasında yaygınlaşması, yani Mesih diye de tanımlanan Hz. İsa'nın, dolaysıyla da KUR'AN'DAKİ GÖRÜŞLERİN tekrar güncel hale gelmesi ve buna UYANMANIN /KIYAM ETMENİN GERÇEKLEŞMESİ DEMEKTİR. Kaldı ki Maide-116 ncı ayette Hz. İsa'nın Mahşer'de hesaba çekileceği vurgulanmıştır (Maide-116. Ey insanlar! Şunu iyice bilin ki, Kıyamet günü toplantısında Allah İsa'ya, "Ey Meryem oğlu İsa, Sen mi insanlara, Allah'tan başka Beni ve Annemi de birer ilah kabul edin dedin?" diye soracak. O zaman da İsa, "Hâşâ! Tek yüce olan Sensin, gerçek olmayan bir şeyi söylemek Bana yakışmaz).
Mehdi olarak da şunu düşünüyorum; Kur'an, kendini inanmayanlar veya şüphede olanlar için bir uyarıcı, inananların da imanlarını pekiştirmek üzere öğüt verici diye tanımlaması yanında, ayrıca Allah'a vardırıcı ve Dünya Eğitiminde başarılı kılıcı doğru yolu gösterici, hidayete erdirici /hüden ve Rahmet olarak da tanımlamaktadır; (Yusuf-111. Yemin olsun ki, daha önceki elçilerin ve halkların hikâyelerinde /kıssalarında, ilim sahipleri için ders alınacak pek çok ibretler vardır. Bu Kur'an, uydurma ve iftira dolu ve boş bir hadis /söz değildir. Aksine bu hadis /Kur'an, kendisinden önce gelen kitapları onaylayıp doğrulayan, her şeyin ayrıntılı açıklaması ve inananlar için de bir yol gösterici /Hüden ve Rahmettir". Aynı vurgu Bakara-119 ve Nur-34 ncü ayetlerde de yapılmıştır).
Hidayete erdiricilik özelliği olana ise Mehdi denir. Bu nedenle de Kur'an da Mehdi diye isimlendirilebilir. Zaten Sad-88 ve A'raf-157 nci ayetlerde, zaman içinde bütün insanların Kur'an'a inanacakları açıklanmıştır (Sad-88. "Ve onun bildirdiklerinin doğruluğunu zamanla herkes anlayıp öğrenecektir". A'raf-157. "Ve sonunda bir zaman gelecek insanlar Tevrat ve İncil'de adı geçmiş olan o ümmi resul ve nebinin getirdiklerine de uyacaklar..... .O elçiye /Muhammed'e inanacak ve saygı gösterecek, yardım edecek ve kendisine indirilen Nur'a /Kur'an'a uyacak olanlar, mutlu sona ulaşacaklardır" diyerek açıklamalar yaptı").
Rum-30 ncu ayete baktığımızda, ayette bütün insanların yaratılış olarak İslâm'a, yani Allah'ı tek ilah olarak kabul edip sadece O'na teslim olma inancına yatkın oldukları açıklanmıştır (Rum-30. Ya Muhammed! Sen hiç kimse veya şeyi Allah'a şirk-ortak koşmadan ve atalarının yanlışlarına karşı çıkıp onların yanlışlarına bulaşmamış hanif bir kişi olarak kendisinden başka ilah olmayan Allah'ın tek olan dinine, bütün gayretinle yönel. Çünkü Allah, tüm insanları tek dini olan İslam'a uyumlu ve onu seçebilme özelliğinde yaratmıştır. Allah'ın yarattığı insanın bu özelliğinde bir değişiklik, bir bozulma olmaz. Çünkü tüm zamanların dosdoğru tek dini budur. Fakat insanların çoğu bu gerçekleri bilmezler).
Dolayısıyla da, gelecekte Mesih veya Mehdi olarak beklenen, kişi değil, bütün insanların Kur'an'a olacak olan inanç olmaktadır. Diğer bir ifade ile MESİH ve MEHDİ, KUR'AN'DIR ve BİLDİRDİĞİ MUHKEM-KESİN HÜKÜMLERİNİ BENİMSEMETİR.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi NÖVAK Vakfının "SON DAVET KUR'AN (Kısa tefsirli tercümesi)" ve "İSLM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİLL"kitaplarında bulabilirsiniz.
NOT-2: 19 Kasım Çarşamba günü saat 10-11.30 da Batıkent Hedef Belde Evinde, saat 17-30-19.00 da ise Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "KUR'AN SOHBETLERİ"ne inşallah devam edeceğim.