Bu tür seçimlerin kazanan veya kaybedeni olmaz. Bu yüzden hem Mesut Hoşcan'ı, hem de Halil Ünal'ı tebrik ederek yazıma başlamak istiyorum. Her ikisi de bir nevi hizmet makamı olan Eskişehirspor'un Başkanlığına talip olarak bu işin bir gönül sevdası olduğunu herkese gösterdiler ve büyük bir alkışı hak ettiler. İnşallah bu rekabet sadece 2 kişi ile sınırlı kalmaz ve önümüzdeki yıllarda başka adaylarda ortaya çıkar.
Açıkçası Eskişehirspor camiasına yakışan güzel bir seçim oldu. Bana göre bu bir bayrak yarışı ve Genel Kurul üyeleri bayrağın bir 3 yıl daha Mesut Hoşcan tarafından taşınmasını istediler. Kongreye gelirsek her iki Başkan adayı da gerek mali genel kurulda, gerekse seçimli genel kurulda gayet güzel konuştular ve konuşmaları da üyeler tarafından sık sık alkışlarla kesildi. İzlenimime göre kongre üyelerinin büyük bir kısmı salona kararlarını vererek gelmişlerdi. Bu konuda Mesut Hoşcan ve ekibinin iyi çalıştığını kabul etmek gerek. Özellikle Özgür Tulun'un 6-7 kişilik bir çalışma ekibiyle nasıl çalıştığını görme imkânımda oldu. Tek tek delegelere ulaşıp, ulaşım ve konaklama ihtiyaçlarına kadar ilgilendiler ki, bu çalışmaların Mesut Hoşcan'ın seçimi kazanmasında çok büyük etkisi olduğunu söylemem lazım. Ayrıca Erdoğan Tekgöz'ün adaylıktan vazgeçmesi Mesut Hoşcan'ı çok rahatladı. Böylece olası oy kayıplarını da yaşamamış oldular. Kararsız üyeler ise sanırım kulübün mali durumuna bakarak oylarını kullandılar. Özellikle burada borç yiğidin kamçısıdır söyleminden çok, mali disipline sadık kalacağız sözü etkili oldu. Tabii bir de Kongre'de Mesut Hoşcan'ın, Halil Ünal'dan sonra konuşması ve konuşmasında Halil Ünal'ın iddialarına verdiği cevaplar ibreyi tamamen kendisine çevirdi. Futboldaki deyimiyle Mesut Başkan ev sahibi olmanın avantajını çok iyi değerlendirdi. Halil Ünal'ı da tebrik etmek lazım... Çünkü kısa sürede hazırlamak zorunda kaldığı listesine şehrimizin güçlü, tanınmış ve önemli isimlerini almayı başardı. Bir nevi borçsa benim borcum diyerek artısıyla, eksisiyle her şeye mazeret üretmeden razı olduğunu da gösterdi. Ama kendisine yakın çok sayıda kişinin aidatlarını zamanında yatırmadıkları için oy kullanamaması ve delegeler üzerinde yeterli çalışmayı yapamamaları bana göre sandıklarda bu farkın doğmasına yol açtı.
Şimdi bundan sonrası önemli... Mesut Hoşcan seçimden büyük bir teveccüh ile güven tazeleyerek çıktı. Ayrıca Sayın Başkan bir önceki seçimden farklı olarak artık kendi istediği bir yönetim kurulu ile çalışma imkânı elde etti. İki yılın verdiği tecrübeyi de üzerine eklersek önemli bir avantaja sahip. Ama buna karşılık kendisinden beklentiler daha da yükseldi. Özellikle sportif açıdan başarı sağlayamazsa gelecek dönem çok daha ağır eleştirilir. Bu yüzden bir an önce kolları sıvayıp, çok çalışmaları lazım çok... Sayın Mesut Hoşcan ve yönetimini tekrar tebrik eder, başarılar dilerim.