Eskişehirspor'da işler rayına oturmuş görünüyor.
Sportif başarının gelmesi, takımın hengâmeden kurtulması suları dindirdi.
Dinginleşen sular sadece taraftar ya da takıma gönül verenler için değil,
Teknik kadrodan futbolculara herkes rahatlamış durumda.
Fakat bu konforu en çok yaşayan da mutlaka kulüp başkanı oldu.
Yani Mesut Hoşcan stresli günlerden artık çıkmayı başardı!
+++++
Eskişehirspor için gerçekten çok sıkı bir dönemden geçti.
Hoşcan her ne kadar uzun zaman yönetimlerde görev alsa da, hep ikinci adam oldu.
Hiçbir zaman kulübün bir numarası olamamıştı.
Bu göreve de kulüp tarihinde bir ilk yaşanarak geldi.
Seçilerek başkan olan ilk kişi oldu!
Seçildikten sonra da kucağında ağır bir yük buldu.
Bu yük, başkanlık tecrübesi olmayan bir kişi ile buluşunca işler daha da ağır bir hal aldı.
+++++
Kulüp yönetmek dışarıdan bakıldığı gibi bir durum değil elbette.
Çok büyük tecrübe gerektiren bir iş!
O tecrübeye ulaşana kadar büyük badireler atlatma riskiniz var.
İşte Mesut Hoşcan bu badirelerin en zorlularını yaşadı.
Bir taraftan ekonomik buhranları atlatmaya çalıştı.
Diğer taraftan takım içerisindeki dengeleri sağlamaya çalıştı.
Tüm bunları parasızlık içinde yaptı.
Takımın yaşadığı sorunlardan dolayı maç kazanamaması büyük kayıplara neden oldu.
Hepsinden önemlisi ağır eleştiriler, kamuoyu baskısı hatta istifa çağrıları başkanın saçlarını bile beyazlattı.
++++++
Ve gelinen nokta!
Eskişehirspor hayli rahatladı...
Sportif anlamda kazasız belasız geçirilen bir sezon oldu.
Dahası artık bir numarada bile tecrübelenen bir başkan var!
Tüm bu süreç başkan için iyi oldu yani!
En azından kimin düşman, kimin dost olduğunu daha yakından gördü.
Kiminle çalışılması gerektiğini, kimin samimi olduğunu, kimin kötü gün dostu olduğunu yaşayarak öğrendi.
En önemlisi de bir süper lig takımı nasıl idare edilir bunu öğrendi!
+++++
Kısaca;
'Her şerde bir hayır vardır!' denir ya;
Bu laf, bu sezon adına sanki mesut Hoşcan için söylenmiş gibi oldu!
Haftalarca yaşanan kötü günlerin ardından iyiyi kötüyü görme imkanını buldu çünkü Mesut Hoşcan.
Bundan sonra neler yapması gerektiğini gördü.
Gelecekte neler yapılması gerektiği yönünde kararlarını bile aldı!
++++
Şimdi herkesin merak ettiği konu şu;
"O kararlar arasında bir seçimli kongre var mı, yok mu?"
Herkes bu konuya kilitlenmiş durumda!
Bakalım Hoşcan gelecek adına nasıl bir karar verdi?
Yoluna devam etmek için nasıl bir yöntem seçti?
Dahası o yola kiminle devam etme kararı aldı?
Hepsini çok yakında öğreneceğiz...