Belli ki Süleyman Arduç, kamuoyunun Sazova ile ilgili tepkisini ölçmek için çıktı basın karşısına.
Ya da bürokrasinin veya siyasetin üstündeki isimler, Arduç'a böyle bir görev verdi, bilemiyoruz.
Ancak ne olursa olsun, Arduç'un dün gazetecilerle yeni stadyumu konuşmak için bir araya gelmesi, kesinlikle takdir edilecek bir durum.
***
Şunu söylemek gerekir ki, yine de toplantı beklediğimiz tarzda gerçekleşmedi!
Nedeni de şu;
Her ne kadar toplantı 'istişare toplantısı' olarak adlandırılsa da;
Arduç'un söylemlerine, yeni stadyumun yerinin 'asla olmayacağı' tarzı cümlelerle başlaması, işi 'istişareden' çıkarıp 'dayatma' modeline döndürdü.
Malum ki istişare, belli bir konu üzerine fikir birliği sağlamak anlamını içeriyor.
Ancak Süleyman Arduç, konuşmasının büyük bir kısmını 'stadyumun mevcut yerine inşa edilemeyeceğini' kanıtlamak için kullanınca, istişare kelimesi rafa otomatikman kalkmış oluyor.
Bunun adına yukarıda da dediğimiz gibi 'dayatma' adı veriliyor.
Yani Arduç söyledikleri ile istişareden yana tavır koymadı, sanki masada bulunan her bir gazeteciyi yeni stadyumun mevcut yerine inşa edilemeyeceğini ikna etmeye çalıştı.
Genel intiba bu şekilde oldu.
***
Süleyman Arduç, stadyumun yeri ile ilgili alınan bir karar olmadığını 'yemin ederek' söyledi.
En azından 'benim bilgin dâhilinde alınmış bir karar yok' dedi.
Eğer gerçekten de stadyumun yeri ile ilgili bir karar alınmış olsaydı, Arduç'un da bilgilendirileceğini rahatlıkla ön görebiliriz.
Bu nedenle, stadın yeri ile ilgili alınan bir karar olmadığı konusunda ikna olmuş durumdayız.
Ancak asıl ikna olması gereken elbette Eskişehir halkı!
Çünkü stadyumu kullanacak olan halk ve taraftardır.
Ve o kitlenin de stadyumun mevcut yerine yapılmasını istiyor olması, işi karıştıran hatta dünkü toplantıyı düzenleten en büyük etken diye düşünüyoruz.
***
Gelelim bizim fikrimize...
Dün 'mevcut yere stat yapılamayacağı ikna terapisi' altında kalmıştık.
Bu yüzden ne düşündüğümüzü buradan söyleyelim.
Şunu açıkça ifade edelim ki, bizlerle birlikte tüm kentin gözü mevcut stat alanı üzerinde.
O alan üzerine yapılacak ve tüm kentlinin rahatlıkla kabul edeceği bir proje geliştirilirse, yeni stadyumun Sazova'ya yapılmasına çok katı bir duruş sergilenmeyecektir!
Çünkü Eskişehir'in hassas olduğu konu, yeni stadyumun yapılması işi değil, mevcut stat yerinin kaşla göz arasında 'birilerinin malı haline getirilmesidir'.
İşte bu tereddütler yüzünden Atatürk Stadı, tarihinden tutunda, kentin hafızası konumuna kadar gündemde tutuluyor.
Ve bu gerekçeler etrafında arazisi korunmaya çalışılıyor...
***
İşin kısası şu;
Yeni stadyum, mevcut yerine yapılmak istenmiyor.
Belli ki akıllarda yeni stadın başka yere yapılması var.
Ya da 'başbakan son geldiğinde böyle olmasını istedi' ve bu yüzden kamuoyunu nabzı tutulmaya çalışılıyor...
'Acaba tamda seçim vakti nasıl bir tepki alırız' endişesi güdülüyor.
Ancak böyle bir endişeye bizce gerek yok!
Bu işin çözümü çok basit!
Kentin göbeğindeki "Eskişehirlilerin o kutsal yerini' heba etmeyin yeter!
Sazova da bizce uygun bir yer gibi duruyor.
Zaten kentlinin büyük kısmı, yeni stadyumun yapılmasını 'gerçekten istiyor'
Bu yüzden bu işi artık uzatmayın.
Birileri artık inisiyatifini kullanıp, taşın altına da elini koyup şu stat işine başlasın.
Yoksa artık iş çığırından çıkmaya başladı.
Bu nedenle de artık bu tür 'istişare toplantılarına' falan gerek yok.
Yapacaksanız yapın şu stadı, yapmayacaksanız artık Eskişehirlileri meşgul etmeyin yeter!