4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

MGK VE TERÖR

MGK'da, PKK ile mücadelede yeni strateji ve yöntemlerin uygulanarak, örgüte "demir yumruk" indirilmesini hedefleyen bir döneme geçileceğinin mesajı verildi ama bu strateji ve yöntemlerin, ne olduğu hususunda kamuoyunu yeteri kadar bilgilendirmedi. Oysa terörle mücadele toplumun tüm kesimlerini ilgilendirir.
MGK' nın, 4.5 saat süren toplantısından sonra yayınlanan bildiride, PKK'ya karşı çok sert ve etkin mücadeleyi hedefleyen bir dönemin başlatılacağı, askeri açıdan yeni yöntemlerin uygulanacağı, ancak bunların hukuk devleti yapısı içinde hayata geçirileceği mesajı verildi ama bu önlemlerin neler olacağı da açıklanmadı. Halbuki bugünkü terör yasaları ile hukuk devleti içinde kalınarak, terörle mücadele olmaz. Çünkü bugün terörle mücadele yasaları güvenlik güçlerinin önünde en büyük engeldir.
Ayrıca bu çağda, ABD ve AB ülkeleri gerektiğin de terörle, terörün kullandığı veya anladığı dil ve yöntemlerle mücadele ediyor Nitekim insan hakları, demokratik haklar ve demokrasinin savunucusu ABD ve AB ülkeleri, Afganistan da terörle, terörün yöntemleri ile mücadele ediyor. ABD' nin, Irak' da, terörle mücadele de bırakın teröristleri, masum halkı bile gözetmeden mücadele etti. Bu nedenle de binlerce Iraklı hayatını kaybetti.
GMK toplantısında, terörle mücadelede alınacak ilave önlem ve tedbirlerin de değerlendirildiği söylendi. Değerlendirme sonucunda, Türkiye, içinde ve Kuzey Irak'ta örgüte karşı verilen mücadelede, teknolojinin daha etkin kullanılacağı, baskınların yoğunlaştırılacağı, örgütün lider kadrosunun, Kuzey Irak'ta rahat hareket etmesini önleyici yeni askeri yöntemler alınacağı kararlaştırıldı.
Oysa bu önlemlerin sonuca ulaşabilmesi için, Kara Harekatı şattır. Ayrıca Irak, özellikle de Barzani yönetimindeki Kuzey Irak'taki kukla devlete karşı, ekonomik tedbirlerin alınması da zorunludur. Ancak AKP, iktidarı, bunun tam tersi uygulama içindedir. Barzani, Ankara' yı ziyarette, cumhurbaşkanı, düzeyinde kabul edildi. Ayakları altına kırmızı halı serildi. Dışişleri Bakanının ağabeyi oldu. Ak Par ti iktidarı, "Kürdistan Başkanı" sıfatıyla ağırladığı BARZANİ 'nin, ayağına, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve iş adamlarını gönderdi.
Bildiride, mücadelede sertliğin, demokratik yapı dışına çıkılmadan artırılacağı mesajı verildi ama bu sert önlemlerin neler olduğu da açıklanmadı. Örtülü olarak valilikler ile askeri otorite arasındaki koordinasyonun sağlanacağı, sivil otoritenin etkin hale getirileceği yeni yapıdan bahsedildi. Oysa terörle mücadelede, çok başlılık mücadeleye zarar verir.
Bildiride, anayasal hak olduğu halde OLAĞANÜSTÜ HAL veya SIKIYÖNETİM dönemlerindekine benzer tedbirlere başvurulmayacağı vurgulanması dikkat çekti. Olağan durumun bozulmayacağının ve "Daha etkin ve kararlı şekilde sürdürülecek olan terörle mücadelenin, demokrasiden ve hukuk devleti anlayışından asla taviz vermeden, devam ettirileceği, hayatın olağan akışını olumsuz etkileyecek hiçbir gelişmeye izin verilmeyeceğinin söylenmesi ise PKK ve yandaşlarını rahatlattı ve daha da cesaretlendirdi.
Toplantıda, Kuzey Irak'ta etkin olan Barzani ve Talabi 'ye PKK'ya karşı dolaylı desteklerini kesmesi için baskı uygulanması ve başta ABD ve önemli Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere müttefik ülkelere, PKK'ya karşı somut dayanışma göstermeleri için çağrı yapılması kararı yeterli değildir. Gerekirse çeşitli müeyyideler uygulanmalı, baskı sürekli gündemde tutulmalıdır.
Demokratik parlamenter sisteme ve hukuk devleti anlayışına inanan her kesimin bölücü terör örgütünün eylemleriyle arasına mesafe koyması gerekir. Özellikle de MGK' nın, İnsanlık dışı kanlı eylemlere karşı, insani bir duyarlılık sergilemesinin, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü yakından ilgilendiren terörle mücadele konusunu ulusal bir mesele olarak görerek daha sorumlu ve duyarlı davranmasının vurgulaması halkımız tarafından mutlaka dikkate alınmalıdır. Çünkü halka rağmen, terörle mücadele etmek ve başarılı olmak çok zordur.
Ayrıca sivil toplum örgütlerinden, medya ve siyasi partilere kadar, her kesimin terörle mücadelede, ulusal dayanışma duyarlılığı ve ortak hareket şuuru geliştirmesinin gerekliliğinin altının çizilmesi de göz ardı edilmemeli, her kesim terörle mücadele de üzerine düşen görevi yapmalıdır.
Bildiride, üniter devlet vurgusunda bulunularak, "'Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet' ilkesinden, hiçbir şart altında taviz verilmeyeceğine halkımızın birlik ve kardeşliğine ülkemizin bölünmez bütünlüğüne halel getirecek hiçbir girişime müsamaha gösterilmeyeceğine, dikkat çekildi. MGK karalarının, TBMM Başkanı Sayın ÇİÇEK ve CHP lideri Sayın KILIÇDAROĞLU' ile paylaşılması bir ilk oldu. Bu gelişmeler, Kamuoyunu umutlandırdı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi