Genel Başkan, Sayın Devlet Bahçeli, muhaliflerin, olağanüstü kurultay taleplerini dikkate almıyor. Ancak MHP'de, muhalif kanat, imza tesliminin ardından, olağanüstü kongre stratejisini belirledi. Genel merkezin, "zamana yayma" taktiğini boşa çıkarmak isteyen muhalifler, kısa sürede sonuç almak istiyor.
Aslında MHP' de, yaşananları, yadırgamamak lazımdır. ATATÜRK, "Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir." demesine rağmen, siyasi alanda, ortama "POLİTİK" ve "ELİT" güçler hâkim oldu. Padişahlık kaldırıldı ama çok partili dönemde, "CUMHURİYET PATİŞAHLARI", boy gösterdi. Yıllarca da Türk Milleti, siyasette, aynı isimlere, layık ve mahkûm olduk
MHP' de, yaşananların da bu tablodan farkı yoktur.
MÇP ve MHP'nin, yönetim kadrolarındaki görevi, uzun yıllar süren, Sayın Devlet BAHÇELİ, çeşitli zamanlarda Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı, Merkez Yürütme Kurulu Üyeliği, Merkez Karar Kurulu Üyeliği, Genel Başkan Baş-Danışmanlığı görevlerinde bulundu ve 6 Temmuz 1997 tarihinde, yapılan MHP 5. Olağanüstü Kongre sonrasında, Genel Başkanlık görevini üstlendi.
Sayın BAHÇELİ, 19 yılladır, MHP Genel Başkanı olarak, görev yapıyor. 1 Kasım seçimlerinde, büyük yenilgi yaşamasına rağmen, Genel Başkan olmakta ısrarlıdır. Oysa 1 Kasım seçimlerinden sonra, istifa etmesi, hem kendisi, hem de MHP için, ciddi bir fırsat olup, MHP' nin, geleceği açısından da hayırlı olacaktı.
Nitekim MHP Milletvekillerinden, Sayın Meral AKŞENER, olağanüstü kurultay talebinin, bir hesaplaşma ilanı değil, topyekûn doğrulma ve iktidar seferberliği olduğunu belirterek, "Üst kurul delegelerimiz, partimizde, bir ilki başaracaklar, olağanüstü kurultayımızı toplayarak, iktidar yürüyüşümüzü başlatacaklardır" dedi.
MHP, Parti Tüzüğü'nün ve Siyasi Partiler Kanunu'na ve demokratik bir hak olan ve parti mensuplarınca dile getirilen, olağanüstü kurultay taleplerinin, medyada geniş şekilde yer almasına rağmen, bu talepler, Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli tarafından, ret ediliyor.
Aslında muhaliflerin, olağanüstü kurultay talebi, bir hesaplaşma ilanı değil, topyekûn doğrulma ve iktidar seferberliği olduğu söyleniyor. Muhalifler, geçmişe takılıp, geleceği kaybedilmemesi gerekir görüşündeler.
Sayın AKŞENER' in, hedeflerinin,, Ulu Önder Atatürk ve Başbuğ Alparslan Türkeş'in ilkelerini esas alan politikalar üreten, günlük amaçların ve siyasi çıkarların peşinde koşmayan, hukukun üstünlüğünü esas alan, iktidar olmak için, siyaset yapacaklarını söylemesi, ayrıca MHP' de, yaşlıların tecrübesi ile gençlerin dinamizmini birleştiren, halkın sorunlarını dinleyen, gerektiğinde halka kulağını kaptırmaktan korkmayan, aklın eleştiri süzgecini kullanan, ortak akıl ve istişare yollarını açık tutan, bir parti anlayışını tesis etmeleri gerekçe göstermesi umut vericidir..
MHP Genel Başkanlığı için, yarışacaklarını açıklayan Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın, olağanüstü kurultayda, genel başkanlık seçimine izin vermeyen tüzük değişikliği kurultayının toplanması için, 543 imza toplayarak, bunları Genel Merkez'e sunmuştu. Genel Merkez'den yanıt alamayınca, muhaliflerin avukatları, "Kurultay Çağrı Heyeti" oluşturarak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesini, mahkemeye taşıdılar.
MHP Genel Merkezi, olağanüstü kongre çağrısında bulunan muhalif kanadın açtığı davada savunmasını verdi. Savunmada, "Olağan Büyük Kurultay'ın toplanmasına ilişkin takvim açıklanmış, 18 Mart 2018 olarak belirlenmişti. 10 ay sonra, böyle bir taleple ortaya çıkmaları, hakkın kötüye kullanımıdır." ifadeleri yer aldı.
Yargı olağanüstü kongre için, ne gibi karar verecek, önümüzdeki günlerde belirlenecektir. Ancak Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın, olağanüstü kurultay isteklerinin, kabul edilmemesi, MHP'ye, kamuoyunda, güven kaybettirecektir.
1 Kasım seçimlerinde, başarısız ve büyük oy kaybına uğrayan MHP lideri, kurultayı beklemeden, istifa etse, MHP ve Kamuoyunda olum karşılanacaktı. Çünkü gelişmiş ülkelerde, seçim kaybeden liderler, genellikle istifa eder. Nitekim İngiltere de seçimden, yenilgiyle çıkan, İşçi Partisi'nin lideri, Ed Miliband, UKIP lideri, Nigel Farage ve Liberal Demokratların lideri, Nick Clegg,başarısız olduklarını belirterek, sorumluluklarını üstlendiler ve İstifa ettiler.
Elbette Sayın Bahçeli, kökten gelen bir ülkücü ve MHP, mensupları bunu inkâr etmiyor. Ancak son yıllardaki tavrı ve icraatı karşısında, MHP tabanı ve kamuoyu, Sayın BAHÇELİ' nin, MHP teşkilatlarını kapatmakla ve olağanüstü kurultay talebini reddetmesiyle, siyasi yaşamının, en büyük yanlışını yaptı görüşündedir
Oysa Sayın BAHÇELİ, olağanüstü kurultaya gidilmesini, kabul etse, delege, belki de onu tekrar Genel Başkan seçerdi. Seçilemese de alnının akı ile görevi devredecekti.