Eskişehir, Ticaret Odası, Avrupa Birliği Bilgi Merkezi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu işbirliğinde, bir otelde düzenlenen, 'AB Perspektifinden, Eskişehir Havacılık ve Raylı Sistemler Vizyon' toplantısı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'in, katlımı ile yapıldı.
ETO, ESO, Eskişehir, Hava ve Raylı Sistemler Kümeleri, "Eskişehir Havacılık ve Raylı Sistemler Vizyon' toplantısını", Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu olmadan, niçin yapmadılar, en iyi kendileri bilir ama bu toplantının, ESO, ETO ve havacılık ve raylı sistemler kümesi tarafından yapılması, daha anlamlı olurdu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Bilgin, AB Perspektifinden, Eskişehir Havacılık ve Raylı Sistemler Vizyon' toplantısında, 80 adet Yüksek Hızlı Tren seti alımı işinde, asgari yüzde 53 yerlilik şartı arayacaklarını belirterek, "Yabancı firmalara, asgari yüzde 25 yerli ortak alma zorunluluğu getirileceğini söyledi. Ancak Sayın Binalı Yıldırım dönemindeki gelişmelerden, hiç bahsetmemsi ise dikkat çekti.
Oysa 17 Aralık 2013 tarihinde, Ankara' da, Yüksek hızlı tren seti, yeni nesil dizel tren seti (DMU), yeni nesil elektrikli tren seti (EMU) ve yeni nesil yük vagonlarını kapsayan "MİLLİ TREN PROJESİ" nin lansmanı toplantısı yapılmıştı. Bu toplantıda, Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı YILDIRIM, " MİLLİ TREN PROJESİ İLE DEMİRYOLLARI TEKNOLOJİSİNİ ÜRETEN İHTİYACI OLAN ÜLKELERE DE İHRAÇ EDEN, BİR ÜLKE DURUMUNA GELECEĞİZ." diyerek müjde vermişti.
Milli Tren projesi ile ilgili, TCDD ve İstanbul Teknik Üniversitesi ortaklığında; ana sorumlu olarak, TCDD olacaktı. , Milli Yüksek Hızlı Tren Projesi Yürütücüsü olarak TÜLOMSAŞ, Milli Elektrikli ve Dizel Tren Seti Projesi Yürütücüsü olarak TÜVASAŞ, Milli Yük Vagonu Projesi Yürütücüsü olarak TÜDEMSAŞ, Paydaşlar olarak ise TÜBİTAK, ASELSAN, DATEM, Özel Sektör Kümelenmeleri olan Ankara'daki Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi ARUS, Eskişehir Raylı Sistemler Kümelenmesi RSK belirlendi. Bu belirlemeler neticesinde, Yüksek Hızlı Tren, Elektrikli Setler ve yük vagonu üretim ve test kontrol süreçleri olmak üzere 4 proje grubu ve gruplara bağlı çalışacak 33 proje koordinasyon gurubu, oluşturulduğu açıklanmıştı.
Ayrıca Milli Tren Projesi için, 323 kişiden oluşan bu proje ve koordinasyon grupları da kendi yol haritalarını ve çalışma takvimlerini belirledikler, Projede "280'i bilim adamı, 1056'sı mühendis, 520'si teknik ve idari uzman personel olmak üzere toplam 1856 kişinin çalışacağı da söylenmişti.
Toplantıda, Demiryolları sektörünün yeninden yapılanması gerektiğini dile getiren Bakan Sayın Bilgin, "...Eksik olan kısımlarımızı da süratle gidermek için, çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda yapılan en önemli yasal düzenlemelerden birisi, demiryolu ulaştırmasının serbestleşmesine yönelik yapılacak düzenlemelerdir."sözleri ile de TCDD ve raylı sistemler sektörünün, örtü olarak, özelleştirileceğinin de sinyallerini verdi.
Elbette son yıllarda, geliştirilen milli sinyal sisteminin yaygınlaştırılarak, bir marka haline getirilmesinin amaçlanması, yine her demiryolu aracının, ülkemizde üretilmesi, Milli tren, milli yüksek hızlı tren, milli metro araçları gibi, bu sisteme yönelik tüm araçların ülkemizde üretilmesine yönelik, önemli politikaların hayata geçirilmesi, özellikle de Raylı sistemlerde, Türkiye'nin, tüketici değil, üretici olarak, satın alan değil, önemli bir ihracat ülkesi haline getirilmesi, her Türk vatandaşının ortak arzusudur.
Öte yandan Bakan Sayın Bilgin'in, 80 adet Yüksek Hızlı Tren seti alımı işinde, asgari yüzde 53 yerlilik şartı arayacaklarını belirtmesi, Raylı sistemlerde, montaj sanayinin ağırlıklı olacağının da sinyalini verdi. Aslında raylı sistemlerin, montaj sanayiden yaralanması yadırganmamalıdır. Türkiye'nin, en büyük 500 şirketi, ana girdilerini işletme içinde üretmiyor, daha çok ithal ediyor. Bu da üretimin, 'montaj' niteliğini artırıyor,
Eskişehir, hassas mekanikte, sahip olduğu, bilgi birikimi ile hem raylı sistemde, TÜLOMSAŞ' la, havacılıkta ise TUSAŞ ve Alp Havacılık ile onların etrafında oluşturulan yan sanayi ile geleceğe yönelik, çok önemli roller üstlenecektir. Nitekim Bakan Sayın BİLGİN' in, ANKA, HÜRKUŞ, ATAK gibi projelerde, Eskişehir' deki, havacılık firmalarının, katkıları olduğunu ve geleceğe yönelik çalışmalarda olacağını söyledi.
Şu bir gerçek ki, Eskişehir, sahip olduğu imkanları, özellikle de raylı sistem ve havacılık alanındaki bilgi birikimi ile Türkiye, montaj sanayiye, gerek duymadan, Milli tren, milli yüksek hızlı tren, milli metro araçlarını, kendi üretebilir. Yeter ki siyasiler, raylı sistem ve havacılık alandaki çalışmalara. gölge etmesinler, Raylı sistemlerde, Ar-Ge çalışmalarına hız kazandırılsın, Milli Tren Projesinde, görev alacak olan, kurum/kuruluşlara da ÖZERKLİK ve destek verilsin.
