
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
Nabi Avcı bu şehri biraraya getirmeyi başarırsa!
Eskişehir o mesajı vermiyor işte!
Yani Eskişehir'deki ortamın, birlikten, beraberlikten çok uzak olduğunu defalarca söyledik.
Bu sıkıntı üzerine defalarca yazılar kaleme aldık.
Şehrin bir hamisinin olması ve o kişinin kentin dinamiklerini bir araya getirebilmesi gerektiğini söyledik.
Aksinde, bugünkü gibi çok parçalı bir yapının oluştuğunu ve çok parçalı halin kente hayli zararlar verdiğini söyledik.
***
O zararların neler olduğunu saymaya kalksak burası yetmeyecektir.
Ancak birkaç tanesini söylemeliyiz hemen.
Örneğin;
Eskişehir asla iyi bir siyasetçi yetiştiremez.
Kim biraz sivrilse, parlasa hemen arkasından çeker çekiştiririz.
Önünü açmayız kimsenin.
Bu sadece siyasetçi için değil, sanayici içinde öyle, sporcusu içinde öyle, kısaca herkes için öyle.
Çekemeyiz birbirimizi vesselam!
El birliği ile bu kente getirilecek büyük yatırımları da göz göre göre kaptırırız.
Kimse kaçan balığın büyük olmasına da aldırış etmez hani!
Hayli bencilizdir çünkü!
"Küçük olsun benim olsun" mantığı hep devam eder.
Bırakın dışarıdan gelen yatırımları bu kente kazandırmayı, kendi elimizde olanı da kaptırırız.
En çok acı verende o olur zaten.
Doğalgazımızı başkası işletir bize satar, elektriğimize ha keza öyle.
Diğer değerlerimizde bunlar gibi, hep başkası kullanır bu şehrin kıymetlilerini!
Yarın Kızılinler'de ki sıcak suyu da Avrupalılar gelip işletir, bizim suyumuzu bize satarlar.
Görürsünüz...
Birde, her şeyi başkasından bekleme hastalığımız vardır.
Devlet uçak kaldırsın, özel sektör yatırım yapsın, bakanlar milletvekilimiz olsun, Eskişehirspor için birisi para harcasın vs. vs. vs.
***
Yukarda dedik...
Kentin parçalı halinin şehre verdiği zararları yazsak burası almaz.
Bu yüzden kendimizi de fazla rencide etmeden burada duruyoruz.
Ve 'Bakanımız Nabi Avcı'ya' kulak veriyoruz.
Ne diyor;
"Diğer iller hep birlikteler ve bu birliktelik sinerji yaratıyor.
Eskişehir ise o mesajı (birlikte olduğu) veremiyor, çünkü bir araya gelemiyor.
Eğer sorumluluk bizdeyse, gereken adımları atarız!" diyor.
***
Şöyle söyleyelim...
Artık bu işin sorumluluğu falan kalmadı galiba...
Ve bu işi kimin yapacağının da artık pek önemi yok.
Sadece şunu söyleyebiliriz.
"Bakan Avcı yüksek perdeden girdi, yaramıza bastı. Gerçekleri bir kez daha yüzümüze vurdu."
O yüzden;
Eğer bu kenti bir araya getirip, birlikte hareket ettirme başarısını kim gösterirse, bu şehre en büyük hizmet yapan kişi olur!
***
Şunu da ekleyelim;
Avcı, bu eksikten yola çıkarak; "Bu sorumluluğa hazırız" mesajı veriyor.
Eğer sahiden de dediğini yapar, kentin dinamiklerini fikir ayrımı, zihniyet ayrımı gözetmeksizin bir araya toplamayı başarırsa, çok işi başarmış olur.
Çok işi!