-Zamanın birinde "Yuha Baba" isimli bir şahıs varmış. Bu şahsa "Yuha baba" denilmesinin nedeni, her ölenin arkasından Yuh çekmesiymiş.
Günün birinde Yuha Baba ölmüş.
Cemaat "Bu her cenazenin arkasından Yuh çekerdi. Biz de ona çekelim" diyerek, hep birlikte başlamışlar Yuh çekmeye.
O sırada tabutun kapağını kaldıran Yuha Baba;
-"Eğer ben de öncekiler gibi gidiyorsam bana da Yuh olsun" demiş ve kapatmış kapağı...
***
Fıkrayı Nabi Avcı anlatmıştı geçmişte.
2011 seçimleri öncesinde, Eskişehir'den Milletvekili birinci sıra adayı gösterildiğinde bu fıkrayı anlatarak "Eğer ben de size faydalı olmazsam bana 'yuh' deyin. Zaten böyle olursa bana da 'yuh' olsun" demeye getirmişti lafı
-Camide namaz kılacak adamın yanına gelir başka bir adam. Şöyle bir göz ucuyla bakar ki, gelen adamın üstü başı perişan, saç baş dağınık.
-"Bu da nereden çıktı şimdi" diye düşünürken, bir yandan da gelen adamın nasıl namaz kılacağını takip etmeye başlar.
O perişan vaziyette ki adam başlar namazını kılmaya. Kusursuz da tamamlar namazı.
Namaz sonrası adam, perişan vaziyette ki yanında namaz kılana dönüp;
-"Seni izledim. Çok güzel namaz kıldın. Ne yalan söyleyeyim, ilk geldiğinde senin böyle kusursuz bir namaz kılacağını düşünmemiştim" deyince...
Perişan vaziyette ki adam bizimkine dönüp;
-"Sen bir de beni abdestli namaz kılarken gör" der.
***
Bu fıkrayı anlatan da aynı Nabi Avcı idi.
Yine, 2011 seçimleri öncesinde anlatmıştı fıkrayı.
Seçim yapılmamış, kabine kurulmamıştı ama, dönemin Başbakanı Erdoğan'a yakınlığının, Eskişehir'e gelebilecek faydasını anlatmaya çalışıyordu bu fıkrayla.
Nabi Avcı, kabine kurulunca önce TBMM Milli Eğitim komisyon Başkanı oldu.
Sonraki kabinede de Milli Eğitim Bakanı.
Bugün için kendisine "Yuh" dedirtecek bir durum yok Nabi Avcı ile ilgili.
Ama...
"Helal olsun" diyecek bir durum da mevcut değil.
Sadece Erdoğan'ın Baş danışmanı olduğunda bile kendisinden beklentiler farklıydı.
Nabi Avcı, fıkradaki "Bir de beni abdesli namaz kılarken gör" misali, "bir de beni kabinede görev alırken görün" der gibi mesaj vermişti ama, bugün için bunu da gördüğümüzü söylemek mümkün değil galiba...
----------------------------------------------

İnsanın "Oh olsun!" Diyesi geliyor valla

Bu köşede en az 5 kez ben yazdım.
Gazete olarak en az 50 tane haber yaptık.
Diğer gazete ve Televizyonlar belki de yüzlerce kez benzeri haberler yaptı.
Emniyet müdürlüklerinin uyarmadığı gün neredeyse yok.
Buna rağmen telefonla dolandırılma olayları bitecek gibi değil.
Ne dolandıranlar zengin olmaktan bıktı, ne de dolandırılanların sonu geldi.
Karı koca emekli.
Arıyorlar telefonla.
-"PKK terör örgütü sizin kimliğinizi ele geçirmiş. Biz polisiz. Sizin kimliğinizi ele geçirenleri takip ediyoruz. Siz onların hesabına para yatırın, biz de suçüstü yakalayacağız. Kimseye haber vermeyin" diyorlar.
Karı koca koşuyorlar bankaya.
Ne kadar birikimleri varsa çekip yatırıyorlar söylenen hesaba.
Yetmiyor, altınlarını bozdurup yine yatırıyorlar.
Sonrası malum.
Ne arayanlar polis, ne de bankaya yatırılan paradan haber var.
Ayak üstü 10 dakikada dolandırılıyorlar anlayacağınız.
Hem de, yüzlerce, binlerce uyarıya, benzeri dolandırıcılık olaylarının her akşam televizyonlardan yayınlanmasına rağmen.
Ne diyelim?
Yazık oluyor günahsız insanşara ama, insanın "Oh olsun" diyesi de gelmiyor değil hani.
--------------------------------------------

Eskişehirspor'u tartışırken...

Es Tv'de gazeteci arkadaşlarla Eskişehirspor'u sürekli konuşuyoruz.
Hepsi benden daha iyi futbol bilgisine sahip.
Hepsi de Eskişehirspor'u benden daha iyi takip ediyorlar.
Dolayısıyla, bu konuda yorumları da daha gerçekçi.
Eskişehirspor'u konuşurken hemen hepsinin söylediği şuydu:
-"Eskişehirspor iyi top oynuyor. Bu iyiye işaret"
Ben de her defasında:
-"Eskişehirspor Konya maçında olduğu gibi kötü oynadığı maçta galip geliyor.
İyi oynadığı Gençlerbirliği maçında olduğu gibi kaybediyor. Bu durumda bir sıkıntı var. Bir yerde yanlışlık var. İlerde kötü oynayıp kaybettiğimiz maçlar olursa o zaman iş daha da kötü olmaz mı?" Diyorduk.
Galiba bizim söylediğimiz riskli konum kendini hissettirmeye başladı.
Umarız Eskişehirspor iyi oynadığı maçları bundan sonra kazanır ve kötü oyun oynadığı karşılaşma olmaz da, bizim de bu futboldan anlamaz halimizle başından beri söylediğimiz sıkıntı hiç yaşanmaz.