Hatırlayın...
Çok eski değil!
Geçen yılın başı, Ocak ayı.
Borajet, Eskişehir'e uçmaya başlamıştı.
Araya İzmir'i de sıkıştırdıydılar hani.
Nabi Avcı falan araya girmişti, uçuşlar sürekli olsun diye.
Uçmaya başladık sonra.
'Kentin itibarı kurtulduydu!'
***
Sonra rakamlar geldi ardı ardına.
Eskişehir'den İstanbul'a üç ayda 736 kişi.
İstanbul'dan Eskişehir'e üç ayda 638 kişi.
Eskişehir'den İzmir'e üç ayda 654 kişi
İzmir'den Eskişehir'e üç ayda 679 kişi uçtuydu.
Doluluk oranı ise yüzde 30.
Zarar 658 bin 245 TL.
***
Erzincan...
Nüfusu 217 bin sadece...
Tepebaşı İlçesinden bile küçük.
Uçuşlar için tek avantajları İstanbul'a uzak olmaları.
Uçakları da Sabiha Gökçen'e iniyor.
Mazeret bulmuyorlar, 'havaalanı yanlış' diye.
Rakamlar geliyor sonra.
Erzincan'dan İstanbul'a 12 ayda 230 bin kişi.
Şehrin nüfusundan bile fazla!
Biz üç ayda 600 kişi uçuyoruz ancak.
Bir yıla vursan 2.400 kişi yapar.
Biz 2.400, onlar 230 bin!
***
Demem şu;
Havacılık kentiyiz ama, sırf itibar içinde uçulmaz bilader.
Bu işin ekonomik kısmı var.
En önemlisi, bu şehrin artık hızlı treni var.
O yüzden gündemi kapanmışken, bir daha açmayalım şu İstanbul, İzmir uçuşlarını.
İşe başka yerinden bakalım.
Nasıl mı?
Artık bakanlığı da alan Nabi Avcı'ya uçuşları başka türlü hatırlatalım.
Yaz geldi, geliyor.
Antalya'yı isteyebiliriz mesela.
Dalaman'ı da.
Gurbetçiler gelecek iki üç aya.
Brüksel, Berlin, Amsterdam pekâlâ olabilir.
Yaparsınız iyi olur.
Hatta rakamları yine önümüze koyarız daha sonra...
Ankaralılar illa
Eskişehir'den bir
başkan alacak yani!
Süheyl Batum nihayet niyetini açıkladı.
'Uygun bulurlarsa, Ankara Belediyesi'ne talibim' dedi.
Bunu derken, zemini de hazırladı.
"Genel merkez karışmayacak, halk isterse olur" dedi.
Sistemi de açıkladı;
"Yukarıdan aday belirlemesi yapılmayacak!
Önce halka gidilecek ve adaylar sorulacak.
Daha sonra örgüt, 'Başkanımız bu kişi olmalıdır' şeklinde bir proje geliştirecek.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için örgüt ve halkın birleşmesi halinde ben aday olurum."
***
Süheyl Batum iyi bir anayasa uzmanıdır.
İyi bir hukukçudur.
Anladıklarından çok fazla anlamayız.
Ancak, kendisi de bazen anlaşılmaz oluyor.
Ankara gibi bir şehrin adaylık konusunu, genel merkezden bir anda sıyırıveriyor.
'Halk isteyecek, teşkilat onaylayacak, iş tamam! diyor.
En önemlisi;
"Genel merkez karışmayacak" diyor.
Biz burada Büyükerşen varken, genel merkez konusunda zaman zaman tereddüde düşüyoruz.
Kendisi ülkenin başkenti için adaylığa genel merkezin karışmayacağını söylüyor.
İnanılır gibi değil!
Neyse;
Zaten kendisinin vekillik görevini de pek anlamadık.
Anlayamıyoruz.
Ve biz anlamadan, kendisi de anlaşılmadan günlerde zaten bitiyor.
Sayılı günlerin sonunda, adının önünden büyük ihtimal Eskişehir ibaresi alınacak.
Yani bizle zaten olmayan ilişkisi tamamen kesilecek.
***
Ne diyelim;
Yolu açık olsun!
Halk ve teşkilat ile umarız Ankara'nın adayı olur.
Bizim içinde iyi olur hani.
"Eskişehir'den Ankara'ya başkan adayı istiyorlardı, gönderdik işte" deriz!
