Sivrihisar’da güzel bir festivale tanıklık ettik.

3 gün süren Nasreddin Hoca festivalinde ünlü isimler de ağırlandı.

Kentin değerlerinin tanıtılması, yaşatılması adına bu tür etkinlikler büyük önem arz ediyor.

Nasreddin Hoca da öyle bir değer.

Nasıl hatırlanıyor Nasreddin Hoca?

Kıvrak zekâsı ile biliniyor.

Fıkraları güldürürken düşündürüyor.

Renkli ve bilge kişiliğe sahip.

Her ne kadar imkansızlığı anlatıyor gibi dursa da göle çaldığı maya ile “umudu” aşılıyor.

Eşeğe ters binişiyle bile mesajı var.

Saygıyı anlatıyor.

Tüm insanlığa dostluk, barış ve hoşgörü mesajları iletiyor.

Eskişehir’e de bir Nasreddin Hoca parkı yapılamaz mı?

Fıkralarıyla etrafı süslenecek, eşeğe binişiyle, kavuğuyla sembolik mesajlar da verilecek.

Hatta parka girerken “gülmek garantili” yazılı bir tabela asın.

Gülmeye hasret kaldık canlar!

Yüreği ağlayan herkes illa ki gelir!

Hatta dünyadan turist çekeriz, o derece iddialıyım!

He birde…

Benim bir gün Nasreddin Hoca ile karşılaştığımı hayal etsenize.

Durun sizin yerinize ben hayal edeyim.

Özge bir gün usul usul yolda giderken Nasreddin Hoca ile karşılaşmış.

Nasreddin Hoca’yı karşısında gören Özge çok heyecanlanmış, evelemiş, gevelemiş, kekelemiş.

“Hocam siz yaşıyor musunuz” demiş.

Özge’nin sorusunu tuhaf bulan hoca hiç çaktırmamış:

“Ah Özge ah! Evrene enerji göndererek dilek dilemeyi biliyorsun da benim gönüllerde yaşadığımı hala anlamadın mı sen!"