4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

NASREDDİN HOCA VE ESKİŞEHİR

Sivrihisar'ın, Nasreddin Hoca Beldesi'nde, 806. Nasreddin Hoca Doğum Şenlikleri düzenlendi. Ancak bu yıl düzenlenen, Nasreddin Hoca Şenlikleri, geçmiş yıllardaki şenlikleri arattı. Çünkü geçmiş yıllarda, Nasreddin Hoca Şenlikleri, hafta boyunca kutlanır, Eskişehir, Sivrihisar ve Nasreddin Hoca Beldesinde, çeşitli etkinlikler yapılırdı.
Öte yandan Nasreddin Hoca'nın, Sivrihisar' da doğduğu ve öldüğü kesinlik kazanmasına rağmen, 2 saatlik bir etkinlikle anılması, sevenlerini üzdü. Ayrıca NASREDDİN HOCA, Akşehir' de ve Japonya' da misyon ve vizyonuna layık olarak anılırken, Eskişehir, NASREDDİN HOCA' yı, doğumunun 806'nci yılında, Hortu beldesine, mahkûm etti.
Hâlbuki ESKİŞEHİR, 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edildiği günlerde, Nasreddin Hoca ve Yunus Emre ile ilgili umut verici açıklamalar yapılmıştı. Ancak 2013 ve 2014 yılında yapılan, Yunus Emre ve Nasrettin Hoca etkinlikleri, geçmiş yıllarda yapılan etkinlikleri arattı. Oysa Türk Dünyası Kültür Başkenti olan ESKİŞEHİR' de, Nasreddin Hoca ve Yunus Emre, yıl boyunca görkemli etkinliklerle anılması gerekirdi.
Hülasa Nasreddin Hoca'yı, ne tanıdık ne de tanıttık. Bu nedenle de Nasreddin Hoca yıllardır, mizah ve güldürü üstadı gibi tanıtıldı. Oysa Nasreddin Hoca, bir "DÜŞÜNÜR", "HALK FİLOZOFU", "SOSYOLOĞ" , "MÜDERRİS" ", " BİLGİN ", "HUKUKÇU" ve" TASAVVUFÇU" dur. Bütün bu meziyetlerinin gereğini, halkın anlayacağı dille, yerine getirmeye çalışmıştır.
Nasreddin Hoca, insanlarımızı güldürürken düşündürmüştür. O, yalnız ülkemizin değil, Türk dünyasının sahip çıktığı, mümtaz insanlarımızda biridir. Nitekim Eskişehir Valisi Sayın TUNA, törende yaptığı konuşmada," Nasreddin Hoca, bütün Türk dünyasının vicdanı, sağduyusu, merhameti ve hoşgörüsüdür" diyerek, bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.
Nasreddin Hoca' ya, Eskişehir ve Sivrihisar yeterince sahip çıkmadı ve Nasreddin Hoca ile ilgili etkinlikleri, her yıl geliştirmediği gibi, etkinlikler, her yıl erozyona uğradı ve Nasrettin Hoca Beldesi ile sınırlı tutuldu. Oysa Akşehir'de, Nasrettin Hoca Şenlikleri, her yıl geliştirerek, 54 yıldır kutluyor.
Türkiye'de, en uzun geçmişe sahip şenliklerden biri, Akşehir Nasreddin Hoca Şenlikleridir. Yıllar önce, Akşehir'de, Nasreddin Hoca'yı, anma şenlikleri düzenlenmesini" teklif edilmiş, Akşehir Belediye Meclisi, bu teklifi kabul etti ve bunun üzerine, ilk kez, 21 Haziran 1959 tarihinde, Nasreddin Hoca Şenlikleri düzenlenmişti.
Akşehir'de, düzenlenen Nasreddin Hoca Şenlikleri, 1973 yılından itibaren de Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri adı altında, uluslararası bir kültürel etkinliğe dönüştürüldü. Ayrıca Akşehir'deki Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği'yle, Karikatürcüler Derneği tarafından ortaklaşa, "Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması" düzenlenmiştir. Sonradan bu yarışma, Karikatürcüler Derneği tarafından sürdürülmüştür.
Ayrıca Yabancı Halk Bilimciler, Nasreddin Hoca ile ilgili, örnek alınacak çalışmalar yaptı. Nitekim Nasreddin Hoca ile ilgili araştırma yapan, Japon Halk Bilimcisi, MİKSİKO KOJİMA ile Nasreddin Hoca İle ilgili sempozyumda tanışmıştım. Nasreddin Hoca' yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hangi fıkraların, Nasreddin Hoca'ya ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı. Nasreddin Hoca'yı, Japon halkına sevdirdi.
Elde ettiği bilgilerle, Japonya'da, Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çektiğini her vesile söyledi. Hatta Adalet İlkokulu'nda görevli iken, Japonya'da, Nasreddin Hoca' nın torunlarına, Japonya' dan iki kardeş okulda bulmuştu.
Ayrıca Tokyo Metropolitan Müzesi'nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle, açılan, `Türkiye`de, Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde, düzenlenen, Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü. Bayan MİTSİKO KOJİMA' nın, Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi.
Eskişehir ve Sivrihisar, Akşehir gibi, Nasreddin Hoca' ya, sahip çıkmalıdır. İldeki kurum/kuruluşlar ve Sivil toplum örgütleri yanında, halkımızda, üzerine düşen görevleri imkânlar ölçüsüne yerine getirmelidir.
Üniversitelerimiz, özellikle de Anadolu ve ESOGÜ üniversiteleri, bu alanda elini taşı altına koymalıdır. Türk halk bilimcileri de Japon Halk Bilimcisi, MİTSİKO KOJİMA gibi, Nasreddin Hoca ile ilgili olarak, arzu edilen boyutta araştırma yapmalı, her yönü ile tanınmasını sağlamalıdır. Çünkü ülkemizde Nasreddin Hoca, yeteri kadar tanıtılamadı, Eskişehir ve Sivrihisar da, her yıl yapılan Nasreddin şenlikleri ise bir önceki yıl yapılan, etkinlikleri aratıyor.
Etkinlikler, erozyona uğratılsa veya şenlikler, bir önceki etkinlikleri de aratsa, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca gibi, insanlarımızla, çocuk ve gençlerimiz, hem gurur duyup, örnek alacaklar. Hem de, doğruluk, çalışkanlık, fedakârlık, cesaret, yardımlaşma, sadakat, adaletli ve edepli olma, sorumluluk sahibi olma, güvenilir olma gibi, kültürümüze ait değerlerin, yaşandığı bir maziyi de tanımış olacaklardır. Ayrıca mümtaz kişiler, öldüklerinde yeniden doğarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi