2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

NE ÇOK SEVİYORUZ DEDİKODUYU!

 


Koronovirüs ülkemize girdi gireli, hastalıktan daha çok işin psikolojik kısmı ile uğraşıyoruz.


Urğraşmak, uğraştırılmak zorunda kalıyoruz.


ülkemizde virüslü vaka sayısı şimdilik az ama;


Bu işin psikolojik çöküntüsünün tüm toplumu etkilediği apaçık ortada!


+++


Artık korona ile yatıyor aynı konu ile güne uyanıyoruz.


Oysa bu işle nasıl mücadele edileceği konusunda bilimsel tüm metotlar ortaya konulmuş durumda.


Hijyene dikkat edilecek, toplu kullanım alanlarından kaçınılacak.


Bu kadar!


+++


Buna rağmen, öylesine bir hava estiyoruz ki, adeta hepimiz öldük bittik modundayız.


Ama meselenin panik havasına sokulmasında galiba en büyük suçu da yine biz işliyoruz!


Kendi kendimize yapıyoruz yani bunu…


Ve bunu toplumlar üzerinde bir panik oluşturmasını isteyenlerin de ekmeğine bir güzel yağ sürerek yapıyoruz.


üzgünüz ki, dedikoduyu seven bir toplum olarak resmen onlara hizmet ediyoruz.


+++


Bakın şimdi duruma;


Bakanlık diyor ki;


“Vaka sayısı şu kadar”


Sonra birileri çıkıp diyor ki;


“Hiçte öyle değil, asıl rakam saklanıyor!”


Sonra bakanın bizzat kendisi çıkıp söylüyor, tedbirli olunmasını istiyor.


Sonra dadikodu hızla yayılıyor;


“Bakan salgını gizliyor!”


Sağlık örgütleri çıkıp bilimsel veriler ortaya koyuyor.


Konuyla ilgili STK’lar duyurular yapıyor.


İllerde Sağlık kurumları gerçekleri bir bir söylüyor…


Ama yetmiyor bize, yetmiyor hiç biri…


İlla ki o dedikodu mekanizmasını çalıştıracağız.


O fısıltı gazetesine illa ki bir dünya haber vereceğiz.


+++


Ve hepsini şu zor günlerde yaşayarak görüyoruz…


“Şu hastanede çalışan hemşire yakınım var, o söyledi”


“Şurada bir akrabam olan doktordan duydum”


“Şu ildeki bir hastanede yönetici tanıdığım var, o aradı da duydum”


Diyerek başlayan bir ton cümle içerisinde boğulup gidiyoruz.


+++


Yapmayın ahali, yapmayın…


Zaten devlet ve kurumları neredeyse bir savaşa dönüşen bu işe karşı topyekün seferber olmuş durumda.


Onlar ilim ve bilim ışığında yapılması gereken herşeyi yapıyor.


“Artık devletimize, ilime ve bilime inanarak yaşamayı öğrenelim!”


Ve yıllardır içimize girmiş bu dedikodu fitnesini Allah aşkına bırakalım.


Biz bırakmadıkça toplumun tümünü saran bu korku ve panik havası hiç bitmeyecek.


Belki kısa süre sonra ülkemiz bu işin üstesinden gelecek ama;


Sırf yaratılan bu kaos yüzünden hepimizin psikolojisi bozulacak.


+++


Tam da bu noktada yine Ata’mızın o süzünü şiar edinmek mecburiyetindeyiz.


Ne diyor büyük Atatürk;


“En büyük mürşit ilimdir, fendir!”


O yüzden başta da söylediğimiz yere geleceğiz;


“Hijyene dikkat edelim, toplu alanlardan el verdiğince kaçınalım!”


Ve elbette devletimizin resmi açıklamalarına, tedbirlerine ve taleplerine göre hareket edelim.


Bu kadar…


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi