Her zaman söylüyoruz:
İktidar partisi Milletvekilleri, bu şehrin hak ve menfaatlerini korumada bize göre başarılı olamadılar.
Eskişehir'in ve Eskişehirlilerin isteklerini Ankara'ya dayatma yerine, Ankara'nın istekleri ve kararlarını bu şehrin insanına kabul ettirmek için uğraş verdiler.
Bunu Stadyum olayında da, Gar binasının taşınacağı yer konusunda da, hatta yer altına alınan demiryolu tünelinin budanması konusunda da bizzat yaşadık.
Şimdi bir başka benzeri olay yaşanıyor Eskişehir'de.
OEDAŞ'ın merkezi Eskişehir'den alınıp, Kütahya'ya götürülüyor.
Enerji Bakanı, Kütahya'daki aday tanıtım toplantısında bunu övünerek Kütahyalılara anlatıyor.
-"OEDAŞ merkezinin Kütahya'da olması daha uygun. Bu kuruluşun merkezi bu şehre yakışır" diyor.
Demek ki Bakana göre, OEDAŞ'ın merkezinin Eskişehir'de olması, Eskişehir'e bu güne kadar yakışmıyormuş.
Şimdi...
Böyle bir olay üzerine bu şehrin iktidar partisi milletvekilleri ne yapması gerekir?
Hemen söyleyelim:
Önce bir yüzlerinin kızarması gerekir normalde...
Öyle ya...
Sizin vekil olarak seçildiğiniz bir yerde var olan bir merkez, sizin iktidarınız tarafından alınıp, yanı başınızdaki Kütahya'ya götürülüyor.
Dahası...
Bu karar, sizin iktidarınızın bakanı tarafından, sizin yanı başınızdaki şehre 'müjde' olarak bir güzel sunuluyor.
Kendi bakanınız resmen çıkıp "Bu sizin şehre, Kütahya'ya yakışır" diyerek, bir anlamda sizin vekil seçildiğiniz şehre bu güne kadar yakışmadığını ima ediyor.
Sorumuzu tekrarlayalım o zaman...
Şimdi bu şehirden milletvekili seçilmiş iktidar partisinin aktörleri OEDAŞ'ın Eskişehir'den alınıp Kütahya'ya götürülme kararı üzerine ne yapması gerekir?
Bize göre, Ankara'ya gidip, bu kararı alanların makamını başlarına yıkması gerekmez mi?
-"Seçim öncesi Kütahya'ya böyle bir müjdeyi nasıl verirsiniz? Biz seçimde Eskişehir'den nasıl oy isteyeceğiz?" demeleri gerekmez mi?
Ama nerde bunu yapacak babayiğit milletvekilleri?
Görün bakın ilk fırsatta gelip, alınan kararın ne kadar yerinde olduğunu Eskişehirlilere dayatmaya çalışacaklar.
Her zaman yaptıkları gibi, bu kararın ne denli doğru olduğunu, şehirde yaşayanların zekâsıyla alay edercesine, bu şehirde yaşayanlara var güçleriyle izah etmeye çalışacaklar.
Ne diyelim?
Yazıklar olsun!

**********************************

En gayretlisi Çağlar sanki...

7 Haziran seçimlerinde 6 ncı, yani son milletvekilini ya AKP, ya CHP ya da MHP çıkartacak...
Yani...
Ya AKP 3 ncü sıra adayı Emine Nur Günay, ya CHP 3 ncü sıra adayı Cemal Okan yüksel ya da MHP 2 nci sıra adayı Kayıhan Çağlar Eskişehir'de milletvekili olacak.
Matematiksel olarak baktığınızda AKTP ve CHP nin bu son milletvekilini çıkartması daha yakın gibi görünse de, MHP nin bu vekilliği kazanması çok da büyük sürpriz olmayacak.
Bu yazdıklarımızı bundan önce de bu köşede dile getirdik.
Ancak şöyle bir ayrıntı yakılıyoruz bu anlattığımız durumla ilgili.
Sanki...
İşi biraz daha zor olmasına rağmen MHP 2 nci sıra adayı Kayıhan Çağlar'ın Milletvekilliğini, diğer partilerin 3 ncü sıralarından daha fazla istiyor gibi.
Kendisini tanımayız, sohbet etmişliğimiz bile yoktur ama...
Çalışmalarının daha gayretli, inancının da daha fazla olduğunu, çalışma temposundan resmen gözleyebiliyoruz.
Bize göre diğer bir ayrıntı ise...
Diğer aday olan iki isme, gerek tanınırlıkları ve gerekse şehirdeki karşılıkları ölçüsünde hala partileri katkı sağlarken, Kayıhan Çağlar sanki partisine katkı sağlayan bir konumu MHP içinde yakalamış gibi...

*********************

Mezuniyetler neden stadyumdan salonlara taşınıyor dersiniz?

Anadolu Üniversitesi mezuniyet törenlerini Atatürk Stadyumunda yapıyordu.
Bu, adeta geleneksel hale gelen bir uygulamaydı.
Tüm fakültelerinden mezunlar aynı gün ve aynı yerde diplomalarını alıyor, aileleri de bu mutluluğa tribünlerde bizzat şahit oluyordu.
Son bir-iki yıldır Osmangazi Üniversitesi de bu geleneğe uymaya başlamış ve mezuniyet törenlerini Atatürk Stadyumunda yapmaya başlamıştı.
Önce Osmangazi Üniversitesinden geldi haber.
Bu yıl mezuniyet törenini Üniversite kampusu içinde ki kapalı spor salonunda yapma kararı alınmıştı.
Ardından...
Benzeri bir karar Anadolu Üniversitesinden geldi.
Anadolu Üniversitesi de tıpkı Osmangazi Üniversitesi gibi bu yıl mezuniyet törenini İki Eylül kampusu içindeki salonda yapma kararı almıştı.
Neden böyle bir karar alma gereği duymuştu iki Üniversite?
Niçin gelenek haline getirdikleri mezuniyetlerin stadyumda yapılması alışkanlığından vaz geçilmişti?
Akla bir tek şey geliyor.
Mezuniyet törenlerinde öğrencilerin giderayak açtıkları pankartlarla iktidar eleştirileri.
Galiba bu iki Üniversite de, şu kritik günlerde mezun olan öğrencilerin giderayak iktidara pankartlı göndermede bulunmasının önüne geçmek istiyor.
Ne de olsa, her iki Üniversitede rektörlük seçimleri var ya...