(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK

'NE EKERSEN ONU BİÇERSİN'

Bu şehirde en değerli şey nedir diye sorulduğunda insanlar Eskişehirspor'u gösteriyorsa...
O kulübü ayakta tutan değerlerin; şampiyonluklarla veya başarılarla değil, ruh zenginliğiyle bağlantısı var demektir.
Eskişehirspor'u diğer kulüplerden ayıran özelliği de budur.
***
Eskişehir'de futbolu yaşanır hale getiren olgunun, içi Eskişehirspor sevgisiyle yanan insanların masumiyeti olduğunu çok iyi biliyorum.
Futbolu en çok yöneticilerin kirlettiğini de.
Önce tribünlere bakın;
Tek sevdadan yola çıkmış ve tek derdi sadece Eskişehirspor olan birçok insan vardır.
Bir de o kulübü yönetenlere...
Geçmişte verilen vaatleri yerine getiremeyince işi farklı noktalara bağlamaya çalışanlara...
Aslında düşündüm de geçen sezon taraftarın önüne atılacak ne çok yem ve gündem varmış. Necati, Veysel, devre arasındaki Tarık Çamdal olayı gibi...
Ama bu sezon mazeretlerde suyunu çekti, enkaz edebiyatı da bitti...
***
Başkan Mesut Hoşcan'ın basın toplantısının yansımalarına baktım...
Toplantı sonrası açıklamalarını irdeleyince, hedeflediği işleri yapamamasının getirdiği isyankar ruhun, Hoşcan'ı fena halde etkilediğini gördüm.
Aslında haklı olduğu konularda hakkını verdim.
Zorlu bir dönemde sıkıntılı bir süreç yaşadıklarını görmezden gelemezdim.
Mücadele biçimine, sistemin kurbanı olmayı reddedişine saygı duydum.
Kulüp için yaptıklarıyla ilgili cümleleri "tırnak içine" aldım.
Ama bugünkü geldiği noktanın adını;
'Büyük lokma ye, büyük konuşma' koydum.
***
Sonra diğer tarafından baktım olaya.
Birlik ve beraberliğin en gerekli olduğu bir anda kılıcını çekip her tarafa sallamasına...
Yine düşünmeden hareket etti. Belli ki öfkesine yenildi.
Gazetecilere saygı duymayan başkan, bazı gazetelerin farklı işlere girdiğini işaret etti.
Kendini savunurken, transferde yapılan hataları hiç üzerine alınmayarak mali raporlara sığındı. Sanki tek sorun o raporlarmış gibi...
Medyanın büyük bölümü sonuçlara rağmen şehirde birlik beraberlik havası oluşturmaya çalışırken, O ise adeta gemileri yakar bir tavır sergiledi.
Taraftarın tepkisini 'bedava bilet' imasıyla birleştirmesi ise tam bir intihardı.
"Bu şehirde hangimiz temiziz" demeye getirmek için gördük ki fitili ateşledi.
O fitilin nasıl söneceği ise şimdi tam bir soru işareti?
Gerçek şu ki; bu fitil bir galibiyet esintisiyle söneceğe de benzemiyor.
Hoşcan taraftarın gönlünde artık mühürlenmiştir çünkü.
***
Şu da var; mesele kiri ortaya koymaksa; kimse merak etmesin.
Hepimiz bu kulüpte seçim öncesi ve sonrasında yaşananlarla, gelinen bu noktaya kadar çok temiz bir şehirde yaşamadığımızı zaten biliyoruz.
Eskişehirspor'da herkesin sadece birbirini suçlamakla yetindiğini de.
Ama gerçek bir lider, acemice tavırlara soyunamaz.
Temsil ettiği kulübün çıkarlarını savunurken, o kulübün esas sahibi olanlarla ters düşmeye de hiç çalışmaz.
Mesut Hoşcan'ın basın toplantısının özü, kendini savunmak kadar tansiyonu yükseltmek gibi geldi bana.
Taraftarla ipleri de kopardı.
Alınacak kötü sonuçta kendini hedef tahtasına koydu.
Başkanın açıklamalarından sonra şunlar geldi aklıma...
Halil Ünal döneminde bedava dağıtılıyordu da ikinci başkan olarak o biletleri siz mi kesiyordunuz?
Halil Ünal döneminde eleştiriler yükseldiğinde bu taraftar bedava bilet alamadığı için mi bu kadar haykırdı.
Ya da işin içinde başka parmaklar mı vardı?
Aslında şimdi ne oldu biliyor musunuz?
Ülke de ki genel seçim öncesi bu şehirde Eskişehirspor üzerinden kampanya başlatmak isteyenlere, çok güzel bir ortam hazırladı sayın Hoşcan...
Ve şimdi Başkan Hoşcan bazı acı gerçekleri iyi görsün ve şunu sakın unutmasın;
Bir insan ne ekersen, onu biçer...
***
Asıl Kayseri Erciyes maçını kazanamazsak, o zaman karanlık günler bizleri bekliyor.
Siyasetin bu şehirde futbola egemen olma çabasını da göreceğiz gibi duruyor.
Bazıları düne kadar Hoşcan'ı savunup televizyonlarda bugün 360 derece dönüyorsa;
Taraftarlar işlerine gelen yalan rüzgarı transferlerle uyutulduğu gerçeğinden kaçamıyorsa;
Geçmişte günlük sonuçlara tav olmamız nedeniyle kulüp bu noktalara geldiyse;
Bizim bunları yazmamızın sikke kadar değeri olmadığını biliyorum.
Ama benim gibi düşünen Eskişehirspor sevdalıları adına ben yine de yazayım dedim.
GÖNÜLDEN SEVENE...
Eskişehirspor Taraftar Birliği hafta sonu çok önemli bir davranışa imza atıyor. Bilinçli taraftar zaten spora sadece futbol ve sonuç üzerinden bakmaz. Gerçek futbol sevdalıları da altta emek veren kendi çocuklarını unutmaz!
İşte bu nokta da Eskişehirspor taraftarları hafta sonu önce basketbolculara, ardından Demirsporlu oyunculara destek olacak. Sporun ruhuna sahip çıkan bu duygunun hep devam etmesi, aslında bu ilde çok sayıda sporcunun da yetişmesine vesile olabilir. Çünkü belli kitlelerin takip edeceği sportif etkinliklerin de değeri artacaktır. Hafta sonu sayıları kaç olursa olsun yapılacak destek tamamen gönül işi.
Zaten gönülden sevene nedir ki?
Bilmem bazı yöneticilere anlatabildim mi!
BU CEZALAR NEDİR?
Eskişehirspor alt yapısına yöneticisinden, antrenörüne ve hatta oyuncusuna kadar ceza yağmış. 60 gün hak mahrumiyeti alan mı ararsın, 3 maç men cezası alan mı?
Sorun neydi bilemiyoruz ama, bu devirde önde gelenlerin yetişen yeni nesile iyi örnek olamadığını çok biliyoruz. Yazımın başında da belirtmiştim. İdareciler kadar kimse kirletmiyor futbolu...
Eskişehirspor'da ki genel anlamda sıkıntı da yıllardır zaten yanlış yönetici zihniyeti değil mi?
Yaşananlara ister 'At sahibine göre kişner', ister 'Üzüm üzüme baka baka kararır' deyin.Ve hatta sonuna bir çok deyim ekleyin...
Ama Eskişehirspor alt yapısında oyuncu yetiştiriliyor masalına benim inanmamı beklemeyin!
:::::::::::::::






Önceki ve Sonraki Yazılar
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK Arşivi