Bugün, Atatürk Stadında, Başbakan Sayın ERDOĞAN' ın, katılımı ile
ESKİŞEHİR 2013 TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR BAŞKENTİ ETKİLİKLERİ, resmen başlayacaktır. Başbakan, Türk Dünyası ile ilgili ne gibi mesajlar verecek, bilinmez ama bugün "TÜRK TOPLUMU" asil bir ecdadın, çocukları ve torunları olmanın, gurunu yaşayacağız.
Nitekim ATATÜRK," Anasının ve babasının, asilliğiyle iftihar eden, TEODOZ, İtalya yarımadasına inmek isteyen, Türk Atilla'ya, barış görüşmelerinden önce sormuş:
"Siz, hangi asil ailedensiniz?" Atilla, ona cevap vermiş: "BEN ASİL BİR MİLLETİN EVLADIYIM." İşte, benim cevabım budur "demişti.
Türk olmak, yürek ister, dürüstlük ve ahlâk ister, Vatan uğruna, ölmeyi göze almaktır, ekmeğini yediği, suyunu içtiği vatanına, ihanet etmemektir. Irk, din ve cins farkı gözetmeden, bütün insanları sevmektir, mert olmaktır.
Türk Kültürü, Türk Tarihi, Türk Coğrafyası ve bu üç büyük unsuru, çağdaş özelliklerle yenileyen, Türk Devrimi, değerlerimizin ve özelliklerimizin oluşturduğu kimliğimize, kişiliğimize kavuşturuyor. Özgü değerleri ve onların yarattığı Türk kimliği, kişiliğini taşımak, kolay değil, herkesin de harcı da değildir.
Türk insanı, cesurdur. Erkeği ve kadınını, şereflendiren ve diğer kavimlerden farklı en önemli meziyeti, icabında tereddütsüz, canını feda edebilecek kadar, vatanına bağlı olmaktır. İşte Türkler, bu meziyetlere ve fazilete sahip, kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki dünyada, Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler, görüşü hakimdir.
Nitekim Napoleon Bonaparte, " Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma, benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız, düşman karşısında, bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü, coşkun bir denize çevirmek tabiatı da inciten bir gaflet olur." demiştir.
Ünlü Tarihçi Hammer, "Türkler kahramandırlar, dostlarına zarar vermezler. Yüce Türk milleti, tuttuğu eli bırakmaz, sözünden dönmez, iyi ve kötü günlerde dostundan ayrılmaz. Böyle bir ulusla, el ele vermek yeryüzünde her zorluğu yenmek için sonsuz bir güç ve yetenek kazanmak demektir." sözleri ile TÜRKLERİ en güzel şekilde ifade etmiştir.
William Martin göre de, ""Irk ve millet olarak, Türkler, bence geniş imparatorluklar içinde yaşayan, kavimlerin en asili ve başta gelenedir. Dini, sosyal ve örfi faziletleri, tarafsız kimseler için, birer takdir ve hayranlık kaynağıdır."
Türk yaratıcı gücü, yani Türk ülküsü, yüzyıllardan beri prensip haline gelmiş, gerektiğinde uğrunda, Türkler canını vermiştir. Türk ülküsünün, gerçekleşmesini ummak, insanlarımız için, haktır. Türk ülküsü, Türk büyüklüğü ve Türk kudretine, dünya tanıktır. Bir ülkünün çerçevesinde, toplanmak ve onun için ölümü bile göze alarak savaşmak, ne güzel şeydir! Onun için, Türk ülküsüne, sarılmaya ve birlik olmaya mecburuz.
Ayrıca bugün, başlayacak olan, Türk Kültür Başkenti etkinlikleriyle de Türk dili konuşan halklar ve ülkeler arasında, dostane ilişkiler kurarak, ortak Türk kültürünü, dilini, tarihini, sanatını, gelenek ve göreneklerini araştırarak, ortaya çıkarmak, geliştirmek, korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve kalıcı kılmak isteyen, Türk insanının, ortak gayret ve çabasına da tanık olacağız. Hedef, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Büyük Türk Dünyası...
Ayrıca bilimsel, kültürel, sanatsal araştırma, inceleme ve etkinlikler yaparak, kültürel birliği ve dayanışmayı sağlamaya çalışırken, dünya barışına, uygarlığına, bilime ve sanata katkıda bulunmak içinde gayret gösterilecektir.
Etkinliklerde, sevgi, hoşgörü ve akılcılık ilkelerine dayandığının bilinci içinde, Türk kültürünün, uluslararası düzeyde benimsenmesine, yaygınlaştırılmasına, çalışmak, bu yolda uygarlığa, dünya barışına ve insan haklarına hizmet edilecektir.
Türk Kültür Başkenti etkinlikleri ile Türk dünyası halklarının, ortak geçmişini, tarihini, dil ve edebiyatını, kültür ve sanatını, bir bütün halinde ele alan, bilimsel araştırmaları güçlendirmek, Ulusal tarihi, ana dili, edebiyatı, kültür ve sanatı, gelenek ve görenekleri gelecek kuşaklara aktarmak için, ortam hazırlamak. Uluslar arası ilişkilerde, yeni dengelerin kurulmasını göz önüne alarak, bölge ve dünya çapında yeni kültürel yapılaşmayı desteklemektir. O nedenle de Türk toplumu, bu etkinliğe sahip çıkmak zorundadır.
Öte yandan Türk dünyası, jeopolitik, stratejik öneme haizdir. Ayrıca Adriyatik'ten, Çin Seddi'ne kadar Türk izi vardır. Türk Kültür Başkentliği etkinlikleri ile de bu iz daha da kalıcı hale getirilecek. barış ve istikra içinde büyüyen, Türk toplumunu, daha da güçlenerek, 21. Yüzyılı da Türk asrı yapacaktır.
Türk, zekâsıyla, nice zaferler kazandı. Uygarlıklar yarattı ve en şerefli hizmetleri başardı. Gelecekte de başaracaktır. Ne mutlu, asil bir topluluğun, evladı olan Türk insanına, Yine NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...