1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ne zaman "siyaseten bitti" denilse, yeni bir göreve geldi...

-“Biz Ticaret Odası seçimlerine, Akaryakıt grubundan bağımsız liste ile gireceğiz” diye ortaya çıktığında, hiç kimse şans vermiyordu…
İki büyük grubun yarıştığı seçime gerçekten de bağımsız olarak girdi akaryakıtçılar.
Her iki listeyi de geride bırakıp, meclise girmeyi başardılar.
Bağımsız komitenin başkanlığını Harun Karacan üstleniyordu.
Meclis içinde etkindi.
Bu etkinlik bir dahaki seçimde kendisini başkan adayı yaptı.
Doğrusu, yine kimse şans vermiyordu kendisine.
Gençti ve karşısında Ticaret Odası’nın deneyimli bir ismi rakibiydi.
İki grubun dışındaki tüm grupları ekibiyle birlikte kazanıp, Ticaret Odası Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Farklı bir Ticaret Odası Başkanlığı yaptı.
İkinci kez aday olduğunda rakibi yoktu.
Buna rağmen büyük bir katılımla ikinci kez Ticaret Odası Başkanlığına seçilmiş oldu.
İsmi her geçen gün yayılıyor, tanınırlığı her geçen gün artıyordu.
2014 seçimleri yaklaşırken ismi AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için geçmeye başladı.
çoğu kişi aday gösterileceğine ihtimal bile vermiyordu.
Ancak, Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ilk Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu.
Ticaret Odası Başkanlığından istifa ederek AK parti’nin Eskişehir büyükşehir belediye Başkanı oldu.
Ancak…
Eskişehir’den 205 binin üzerinde oy almasına rağmen seçimi kazanamadı.
Seçimin ertesi günü arayanı soranı kalmamıştı.
çoğu kişi “Artık siyasi hayatı bitti” diye düşünüyordu.
7 Haziran seçimlerinde Milletvekili listesinde yer alamayınca “siyasi hayatı bitti” diyenler haliyle haklı çıktıklarını ilan ediyordu.
7 Haziran seçimleri Eskişehir’de AK partinin dibe vurmasıydı adeta.
İlk kez Eskişehir’de birinci parti olamamış, birinciliği CHP’ye kaptırmıştı.
5 ay sonra, yani 1 Kasım’da yeni bir seçime gidildi.
Listedeki tek değişiklik, Harun Karacan’ın milletvekili listesinde 2 nci sıraya konulmasıydı.
“siyasi hayatı bitti” denildiği an yeniden siyasetin ortasında buluverdi kendisini.
AK parti 7 Haziran seçimlerinde, 1 Kasım seçimlerinde kaybettiği Eskişehir’de birinci parti konumunu yeniden kazandı.
Harun Karacan da artık Eskişehir Milletvekili olmuştu.
Milletvekilliği süreci içinde kendisiyle ilgili çok şeyler söylendi.
Cumhurbaşkanının referandum öncesi Eskişehir’e gelişinde, yaptığı toplantıya Harun Karacan’ı almayışı yine aynı söylentiye neden oldu.
Pek çok kişi “Erdoğan kendisini silmiş. Siyasi hayatı bitti” diye konuşmaya başladı.
İşte Harun Karacan tam da bu konuma oturtulduğu sırada, dün yapılan AK Parti 3 ncü olağanüstü kongrede, partinin en üst organı olan MKYK üyeliğine seçildi.
Erdoğan’ın başkanlığında, AK partinin 2019’a kadar sürdüreceği 50 kişilik yönetime girmeyi başardı.

Kısacası…
Harun Karacan ne zaman “siyaseten bitti” denilse, partide yeni bir göreve geldi.
Her “Bitti” denildiğinde, partide geldiği görev daha da yükseldi…


.....


Bazı şeyler vardır ki açıklanmaz…


çiftçinin biri komşu barda oturmuş deli gibi içerken arkadaşı gelmiş;
- Hey, bu güzel günde niye sarhoşlar gibi oturup içki içiyorsun ki?
çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Bu kadar kötü olan şey ne?
çiftçi: Bugün oturmuş bizim ineği sağıyordum. Kova tam dolmuştu ki sol ayağıyla bir tekme attı ve kova devrildi.
Adam : Tamam ama buna bu kadar üzülmeye değmez...
çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ne oldu?
çiftçi: Bende bir ip aldım ve sol ayağını yandaki direğe bağladım...
Adam : Sonra ?
çiftçi: Tekrar oturdum sağmaya devam ettim . Kova tam dolmuştu ki sağ ayağıyla bir tekme daha attı ve kova yine devrildi.
Adam : Yine mi?
çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ?
çiftçi: Bende başka bir ip alıp sağ ayağını da yandaki direğe bağladım. Tekrar sağmaya başladım. Tam kova dolmuştu ki aptal inek bu kez de kuyruğuyla bir kova sütü devirdi..
Adam : Hmmm...
çiftçi:Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz..
Adam : Sonra ne yaptın peki?
çiftçi: Bende başka bir ip aradım bulamayınca da kemerimle ineğin kuyruğunu tavana bağladım. Ve tam o sırada pantolonum düştü ve karım içeri girdi....
Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz...
HHH
Geçtiğimiz ay bir referandum yapıldı.
Bu referandumun kazananı da oldu, kaybedenleri de.
Eskişehir’in kazanan tarafı tek bir şey söylüyor; "çalıştık ve başardık. Halk bize ve söylediklerimize teveccüh gösterdi. Başarıda hepimizin payı var."
Eskişehir’de kaybeden taraf ise pek çok şey söylemesine rağmen, asıl niçin ve hangi olay yüzünden kaybettiğini bir türlü izah edemiyor.
Muhtemelen de, yukarıdaki fıkrada olduğu gibi "Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz" diyerek kapatmak istiyor meseleyi.
Hem de…
Bir dahaki seçime kadar açmamak kaydıyla…
Aslında doğrusunu da yapıyor Eskişehir’de kaybeden taraf.
Zira…
Referandum yenilgisinin nedenleri sıralansa, parti içindeki birinci dereceden sorumlu insanlar eleştirilecek.
Kabahatin büyük kısmı onlara yüklenecek.
Fatura onlara kesilecek.
Onlar da yüksekte oturan ve büyük adamlar olduğu için parti içinde ters bir durum ortaya çıkacak.
O yüzden…
Yukarıda da söylediğimiz gibi yapıyor kaybeden taraf…
"Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz" diyerek süreci unutturmaya çalışıyor.
Açıklamaya kalksalar…
Balık misali açtıkları anda ağızlarına su kaçacağını biliyorlar…


.....


Kim tahmin edebilirdi ki?


-Sanata, kültüre, bilime, sosyal hayata kafa yoran bir İlçe Belediyesi çıkacak…
-Güney Amerika ülkesinde uygulamaya konulmuş ve çocukları uyuşturucu gibi alışkanlıklardan koruma adına büyük başarı elde etmiş bir modeli Eskişehir’de uygulamaya koyacak.
-Projeye “İki Elin Sesi Var” ismini verecek.
-Sonra, sokaktan müzikle hiç alakası olmayan çocukları toplayacak.
-Topladığı çocuklara bıkmadan, usanmadan müzik eğitimi verecek.
-Bu arada, bu projeye hayırsever insanları inandırarak, müzik aleti bağışları toplayacak.
-Topladığı ve müzik eğitimi verdiği çocuklardan bir Senfoni Orkestrası oluşturacak.
-Müzik aletleri ile hiç karşılaşmamış çocukları çok kısa sayılabilecek bir süre içinde müzik çalabilir hale getirecek.
-sokaktan toplanan çocuklarla oluşturulan orkestra 3-5 aylık bir süre zarfında konser verebilecek hale gelecek.
-Her geçen gün profesyonel hale gelen orkestraya süreç içinde yeni çocuklar eklenecek.
-İlk başlayan çocuklar, süreç içinde etlenen küçüklerine hocalık yapacak.
-Bir yıl içinde Türkiye’nin ilk çocuk Orkestrası ülke içinde ve Avrupa’da konserler verir bir duruma gelecek.
Ve nihayetinde…
-Eskişehir’in hem Türkiye’de hem de Avrupa’da gururu haline gelen çocuk senfoni Orkestrası, Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu en büyük sanatçısı olan ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say ile aynı sahneyi faylaşıp, müthiş bir müzik ziyafeti sunacak…
Rüya gibi değil mi?
İşte bu rüyayı gerçeğe dönüştüren Tepebaşı belediyesine, bu projeye inanıp sabırla gerçekleşmesi için elinden gelen her şeyi yapan tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ve kendilerine duyulan güveni boşa çıkartmayan Senfoni Orkestrası’nın tüm çocuklarına Eskişehir adına sonsuz teşekkür ediyoruz…
İyi ki böyle bir proje düşünülmüş.
İyi ki bu projeden tüm zorluklara rağmen vaz geçilmemiş.
İyi ki Eskişehir, Tepebaşı Belediyesi sayesinde böyle bir projenin sahibi olmuş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi