'Nereye yapılacaktı, kim yapacaktı, nasıl ve kaça yapacaktı' falan.
Bunları tartışmaya acaba ne zaman başladık?
Fi tarih.
O kadarını bile hatırlamıyoruz.
Dün söylediğimiz gibi, siyasetçilerin tartışmalarından şehir zaman kaybediyor.
Stadyum içinde kaybetti.
Bugünde kaybolan zamanın siyaseti yapılıyor.
***
Bir taraf çıkıyor;
"Olmadı, en iyi biz yapalım bu stadyumu" diyor.
Diğer taraf karşı çıkıyor;
"Madem yapacaktınız, aklınız neredeydi?"
İyi de sizin yaptığınızda da kentin ortasında gökdelen dikilmek isteniyor.
***
Bugüne kadar kente yeni bir stadyum yapılması gerektiği fikrinin savunanlardan olduk.
Hatta ve hatta stadyum tartışmaları artık işi tıkanma noktasına getirince;
"Yapında, nereye yaparsanız yapın artık!" moduna girdik.
Geldiğimiz nokta ise bugünkü gibidir.
Yani, başlayan siyasi sürecin malzemesidir!
***
Siyasetçiler, elbette siyaset yapacaklar.
Kuşkusuz o onların işi!
Ne söyledikleri, ya da hangi görüşte olduklarını az çok buradan yorumluyoruz.
Fakat;
Bu stadyum işi artık sahiden sulandırıldı.
O yüzden;
Eskişehirliler artık stadyumu görmek istiyor.
Yani;
Eskişehir halkı da bu işten soğumaya başladı.
Çünkü ortaya her iki taraftan da gelen "stadyum yapacağız" sözleri yükseldi.
Oysa;
Şimdiye kadar bu şehir, stadyumunu yapmış olması gerekirdi.
İşte tamda bu noktada Eskişehirlilere kulak vermek gerekli!
Yani;
"Yapıyoruz, yaparız, yapacağız" söylemlerini herkes bırakmalı.
'Artık birileri bu kente stadyum yapılmalı!'
AKP Sazova'ya TOKİ eliyle stadyum yapacaksa;
Büyükşehir Belediyesi de "Evelallah, finansmanını buluruz" dediği stadyumu kenti planladığı yere yapsın.
Böylece, şehrin diğer büyükşehirlerdeki gibi 'en az iki stadyumu' olsun.
Hatta birisi olimpik tarzda yapılsın da, Eskişehir spor müsabakaların da merkezi olsun.
Yani artık yaparız falan geçin, yapın, yapın!
.........................
Taksim'de kutlama
isteyen Eskişehir'e gelsin!

Ne yalan söyleyelim;
İşçi dayanışması böyle bölük parça olamaz.
Daha kendi arasında, bayram kutlamasının yeri için karar alamayanlar, bugün verecekleri mesajlarda hiçte samimi olamazlar.
Bu yüzden, bu yazıya birlikte olamayacak olan kurumları eleştirerek başlıyorum.
***
Kutlama mesajım ise Ahmet Ataç"a...
Film için hazırlanan bire bir Taksim anıtının çevresinde kutlama yapılmasını önerdiği için.
Böylesine bir önerinin sahibi olmasından dolayı kutluyoruz.
Ancak;
Bu fikrin en azından ülke genelinde çok fazla dillendirilemediği için, yine birbirine düşen örgütleri eleştiriyoruz.
Hani keşke, İstanbul'daki Taksim kapatıldığı için Türkiye'nin organizasyonu Eskişehir'de yapılsaydı.
Eskişehir Taksim kutlamalarının merkezi oluverseydi.
Binlerce insan İstanbul yerine, kentimize aksaydı.
Kentin özgürlükçü ve aydın yapısına yakışmaz mıydı?
Çok iyi olurdu ama görüntü de ortada.
Diyecek çok söz yok.
1 Mayıs kutlu olsun...