Özge Zaim
O kadar zalimliğin içinde bunu mu buldunuz Nebi Bey?
AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, geçtiğimiz günlerde bir belge yayınladı.
Belgeyi sunan AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci'nin Temizlik Şirketi Genel Müdürü Yavuz Bahadır Görücü'nün temizlik işlerinde çalıştırılmak üzere görevlendirildiğini belirtti.
Bir şirket genel müdürünün temizlik işçisi olarak görevlendirilmesine tepki gösteriliyor.
Şirket derken öyle aklınıza holding misali kapsamlı bir alan gelmesin.
Temizlik şirketi genel müdürü…
Sivrihisar gibi bir ilçeyi de düşünecek olursak altında 10 işçi ya çalışıyordur ya çalışmıyordur.
Eski Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü’nün atadığı temizlik şirketi genel müdürünü görevden alıyor bir nevi, işçi olarak görevlendiriyor.
Çalışmak istememiş olabilir.
Yeni başkan, ekibini değiştirecektir.
Eski belediye başkanına yakın nitekim…
Eeee ne var bunda?
Ortalığı yakıp yıkacak kadar bir durum söz konusu mu?
Şirket müdürü de keza işçi, alanı da temizlik, işçiyi atmamış, temizlik işlerinde çalıştırmak için aynı alanda görevlendirmiş.
Atılsa da, “Ne hakla attınız” demeyecek miyiz?
Hatipoğlu sözlerini de, “Zalimsin” diyerek bitirmiş.
Efendim, siz zalimlik görmemişsiniz.
Sayfalar dolusu anlatsam inanmazsınız.
Biz neler yaşadık, neleri gördü bu gözler de yine de dayandı kalp!
Her birini tek tek anlatamam ama başlıklarda özetlemeye çalışayım.
Zalimlik arıyorsanız gözlerinizi Tepebaşı Belediyesi’ne, Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından bazılarına çevirin.
Günlerce yazdık, anlattık, gündeminize almadınız!
Sözlerimi yanlış anlamayın, sanayicisiniz, maddi durumunuz yerinde…
Büyükşehir Belediyesi bürokratında olan o devasa çiftlik siz de var mıdır, merak ediyorum.
Memur maaşıyla çalışan bürokratın bu çiftliği nasıl alabileceğini hiç sorgulamadınız da temizlik genel müdürünü işçi yapmaları mı size zalimce geldi?
Yıllar önce aynı bürokrat bir kadın gazetecinin üzerine bile yürüdü.
Bu gücü nereden buluyor dersiniz?
Zalimlik nedir, bana sorun efendim?
Öte yandan…
Tepebaşı Belediyesi’nde işçilere birer birer kıydılar, kimse arkasında duramadı.
“Bizim gibi düşünmeyene bu mahallede yaşam hakkı yok” denildi, kapının önü gösterildi.
“Özel kalem müdürüne lüks villa yapıldı” diye eleştirenler de baskı altına alındı.
“Ayranımız yok içmeye, Kıbrıs’a gideriz tatile” şeklinde haber yaptık diye, bütçeleri har vurup harman savurmayın dedik diye, ambargolar yedik, haber alma hakkımız elimizde alındığı gibi, aboneliklerimiz iptal edildi, hiçbir etkinliğe davet edilmiyoruz.
Yine adı lazım değil, Eskişehir temsilciliği dahi alındı bir gazetecinin elinden…
Sebepsiz yere, canları istedi diye…
Efendim, “zalim” sözcüğünü duyunca, dayanamadım, iki kelam edeyim dedim.
O kadar zalimliğin içinde gündeminize ala ala bu konuyu mu aldınız, merak ettim.
He, benim için de “Zalim” derler…
Ben de Zalim dediler, Zaim (Kral) çıktım der, yoluna bakarım…
Zalimler vız gelir tırıs gider bize…
“Zalimin zulmü varsa, sevenin Allah’ı var” öyle değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.