Eskişehir’deki AK Parti aktörleri 17 yıldır büyükşehir belediyesinin uygulamalarından ve Büyükerşen’den yakınıyor.
Aynı AK parti aktörleri yine yıllardır Tepebaşı Belediyesi uygulamalarını eleştirip, Ahmet Ataç’tan yakınıyor.
Yeni olması nedeniyle şu son birkaç yıldır Odunpazarı Belediyesi uygulamalarından ve Kazım Kurt’tan yakınıyor AK parti’nin Eskişehir’deki temsilcileri.
öte yandan…
Eskişehir’deki CHP belediye başkanları AK Parti iktidarından yakınıyor.
İktidarın çoğu hizmeti engellediğini söylüyor.
İktidarda olan partinin CHP’li belediyelere adil davranmadığını, kendinden olmayan tüm belediyelere ayrımcılık yaptığını söylüyor.
Her iki taraf da haklı aslında…

Ancak…
Haklı olmak yetmiyor.
Güçlü olmadıktan sonra sizin haklılığınız kimseyi çok da ilgilendirmiyor.
Yapılacak olan şey iktidar olmaktır.
AK Parti belediyeleri almadıktan sonra, CHP’de iktidar olamadıktan sonra, her iki tarafın da yakınmaları aynen bu güne kadar olduğu gibi sürüp gider…
Biri, sahip olamadığı CHP’li belediyeleri eleştirip durur, diğeri hükümetin kendilerini engellediğini söyleyip gezer.
Bir taraf, bir türlü sahip olamadığı belediyeleri eleştirme ile geçirir günlerini, diğer taraf bir türlü sahip olamadığı iktidarın çıkarttığı engellerle doldurur günlerini.

.....

Keşke tarih verilmeseydi…

Şehir Hastanesi inşaatı 61 Evler Mahallesi’nde yükseliyor.
Her ne kadar, inşaatın başlaması uçakların uçuş maniasıyla ilgili çıkan sıkıntı nedeniyle gecikmiş olsa da, hastane inşaatında büyük mesafe alınmış durumda.
önceki gün Eskişehir’e gelen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı söz konusu hastane inşaatında inceleme yapmış.
İnşaat hakkında bilgi almış..
Ardından da, hastane inşaatının bitiş tarihini açıklayarak “30 Kasım 2017 tarihinde yani bu yılın kasım ayının sonunda bitirmiş olacaklar inşallah. Görüyorsunuz zaten hızla yükseliyor. Bin 81 yataklı bu büyük hastanemizin sadece Eskişehir'e değil, çevre illere de çok ciddi katkısı olacak.” Demiş.
Hastane inşaatı bakan Avcı’nın da söylediği gibi hızla yükseliyor.
Ancak…
Keşke Bakan Avcı bitiş tarihi ile ilgili herhangi bir açıklamada bulunmasaydı.
“şu tarihte bitecek” demeseydi.
Zira…
Bu ve benzeri işlerde gecikmeler yaşanabiliyor.
Tıpkı, Hızlı Tren, Demiryollarının yer altına alınması ve Stadyum gibi…
Söylenilen tarihte bitirilemediği için Eskişehirliler de sabırsızlanıyor.
Sürekli “hani bitiyordu?” diye sormaya başlıyor.
Sıkıntıyı yine “bitecek” sözünü verenler ve AK partililer çekiyor…

.....

Sivil Toplum örgütleri…

Sendika, meslek odaları ve derneklerden oluşan 45 Sivil Toplum örgütü Eskişehir’de “Hayır” platformu kurdu.
Kurulan Hayır platformu, yapılacak referandumda Hayır oyu verilmesi için çalışmalar da başlattı.
Aralarında, sendikalar, meslek odaları ve derneklerden oluşan 93 Sivil toplum kuruluşu Eskişehir’de “Evet” platformu kurdu.
Kurulan Evet platformu, yapılacak referandumda Evet oyu verilmesi için çalışmalar da başlattı.
Anladığınız üzere, sivil toplum ve mesleki örgütler, yapılacak olan referandumda taraf oldular.
Bu elbette olumlu bir tablo…
Sivil toplum örgütlerinin ülke yönetiminde de, ülkeyi ilgilendiren kararlarda da olması gerekir ve bu konuda yönlendirme yapması da önemlidir.
Ancak…
Sivil toplum örgütlerinin yaptığı her ne kadar olumlu olsa da biraz eksik…

Zira…
Yukarıda belirttiğimiz, referanduma yönelik Evet-Hayır konusunda dahi, Evetci veya Hayırcı sivil toplum örgütlerini bir anlamda perde gerisinden siyasi partiler yönetiyor ya da yönlendiriyor
Asıl olan…
Sivil toplum örgütlerinin partileri yönetmesi veya yönlendirebilmesidir.
Bu söylediğimiz konum ilerleyen süreçte gerçekleşecektir herhalde?