Sayın KILIÇLAR, okul kantinlerinde, kola gibi gazlı içecekler ile cips gibi gıda ürünlerinin satışını, çocuklarda obezite ve diğer sağlık sorunu yarattığı gerekçesi ile yasakladı. Bu kararı, ulusal bazda övgü aldı. TRT 2 televizyonun ''Anadolu dan'' adlı programında, böyle bir uygulamanın, Türkiye'de ilk defa olduğu, kamuoyu ile paylaşıldı
Sayın KILIÇLAR' ın, bu kararı, insanımızın sağlığı açısından, önemli bir tedbirdir. Çünkü şişman çocukların, yüzde 80'inin, yaşamları boyunca şişman kaldıkları ve zayıflamalarının ise sonradan şişmanlayanlara göre, çok daha zor olduğu bilimce de kabul edilmiştir.
OBEZİTE, başta diyabet olmak üzere, meydana getirdiği pek çok metabolik bozukluk nedeniyle, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Şişman olan insanlarda, kalp hastalıkları, tansiyon, tip 2 diyabet, ortopedik rahatsızlıklar, cilt ve Psikolojik bozukluklar gibi, hastalıklara yakalanma riski, diğer insanlara göre daha fazladır.
Aslından çağımızın, hastalığı olan ve insan sağlığını tehdit eden ve birçok hastalığa zemin hazırlayan şişmanlık sorunu, yaşam kalitesini düşüren, en büyük problemlerden biridir. Özellikle de yanlış ve düzensiz beslenme nedeniyle, çocuklarda görülen şişmanlık, her geçen gün artıyor. Çocuk yaşta alınan fazla kilolar, yetişkin şişmanlığının nedenlerinden biri olarak görülüyor.
Sayın KILIÇLAR' ın, almış olduğu karar, başta Amerika başta olmak üzere, birçok ülkede hayat geçirildi. Ve kanunlarla da çocuk şişmanlığının, önüne geçilmeye çalışılıyor. Bu ülkelerdeki, okullarda tüm gazlı, şekerli ve yüksek kalorili içeceklerin satılması yasaklandı, Fast-food yiyeceklerin birçoğu kaldırıldı. Daha sağlıklı yiyecekler tüketilmeye başlandı. Şişman çocukların, aileleri, okula çağrılıp, şişmanlığın giderilmesi için okulla işbirliği yapmaları sağlanıyor. Okuldaki beslenme; "DOKTOR", "BESLENME UZMANI", işbirliğiyle oluşturuluyor ve çocuklara psikolojik destek veriliyor. Kanunen çocukların, her gün 20 dakika yürüyüş yapma zorunluluğu getirildi. Bu tedbirlere, her gün yenileri ekleniyor.
Ülkemiz ve Eskişehir' de öyle mi?
Gelişmiş ülkelerdeki bu uygulamalar, ülke ve Eskişehir genelindeki tüm okullarda, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde uygulanmalıdır. Okul kantinleri, yakından takip edilirken, Yönetici, öğretmen, veli ve çocuklara, bu alan da eğitim verilmelidir. Hatta Okullarda yapılan veli toplantılarının, en önemli gündem maddesi de " Çocuklar' da şişmanlık" olmalıdır.
Elbette şişmanlıkla ilgili önlemler, okullarla sınırlı kalmamalıdır. Toplum ve aile bazında da ciddi önlemler alınmalıdır. Çünkü aileler, beslenme konusunda yeteri kadar, bilinçli değildir. Üstelik çocuklarını bilinçsiz ve sağlıksız, şişmanlatıcı beslenme şeklini benimseyen aileler çoğunluktadır. Hatta şişman çocukları ile övünen aileler bile var.
Ülkemizde ve Eskişehir' de, toplum ve ailelerin, bu alanda bilinçlenmesi için medya ve eğitim kurum/kuruluşlarına, ciddi görevler düşmektedir.Çünkü çocukların, çikolata, gofret, dondurma, bisküvi, çeşitli şekerleme ve benzeri şekerli unlu yiyeceklerden ve Hamburger, ekmek arası döner, lahmacun gibi yerli ve yabancı fast-food' lar dan uzak durmaları için, toplumdaki tüm kesimlere, görev düşmektedir hatta çocuklarda şişmanlık, ailelere ve okullara bırakılmayacak kadar da önemlidir.
Çocukta beslenme alışkanlığı, bebek ve küçük yaşta verilir. O nedenle de, Eskişehir' de, okul öncesi eğitim okullaşma oranı hızla artırılmalıdır. Ancak bu okullarda yapılacak beslenme çalışmaları uzman kişilerin tavsiye, öneri ve denetimlerinde yapılmalıdır. Çocuklara, sofrada oturarak, yemek yeme alışkanlığı kazandırılmalı, sofra dışında, düzensiz zamanlarda yemek yeme alışkanlığı önlenmelidir. Günlük alınan protein miktarı, erişkinlere göre iki misli fazla olmalıdır. Yani et, tavuk, balık, deniz, ürünleri, süt, yoğurt, yumurta gibi hayvansal protein kaynakları, daha çok tüketilmeli. Aşırı olmamak kaydıyla badem, ceviz ve fındık yedirilmelidir.
Öte yandan salata, ev yemeği, özellikle de meyve yeme alışkanlığı kazandırılmalı, Zeytinyağlı ve etli sebze yemekleri tercih edilmelidir. Çocuğun, beslenme çantasına, her gün değişik sandviçler, salata ve meyve koyulmalıdır. Toplum, okul yöneticileri, öğretmen, veli ve öğrenciler, bu alanda her fırsatta eğitilmelidir. Bu alanda, yazılı ve sözel medyaya da ciddi görevler düşmektedir.
Sayın KILIÇLAR, "OBİZİTE" ile savaşta, kıvılcım yaratmıştır. Ateşe dönüştürmek, eğitim kurum/kuruluşlarına, ailelere ve topluma düşmektedir.
Sayın KILIÇLAR' ı, kutluyoruz...