Geçtiğimiz günlerde buradan Odunpazarı Belediyesi'nin cesurlaşan belediyeciliğini övdük.
Geçmiş yıllarda yapılamayanlar için harekete geçildiğinden bahsettik.
Bu adımların siyaseten riskler içermesine rağmen, kararlı olunduğunu belirttik.

Odunpazarı'nda pek çok anlamda yeniliklerin geleceği çok belli!
Yani bir önceki döneme göre değişkenlik gösterecek belediyecilik olacak.
Bu değişiklikler, kuşkusuz en başta fiziken olacak.
Kurt'un da dediği gibi Odunpzarı daha da yeşillenecek.
Artık yatırım almaya başlayacak.
Yeni yaşam alanları oluşacak.
Cazibe merkezleri olacak.
Belki hepsini tarih turizmi ile birleştirip, Tepebaşı gibi Uluslararası düzeyde işler yapılmaya başlanacak.

Ancak bunun için geçmişe dair bazı izleri silmek gerekiyor.
Bu özellikle sosyal anlamda yapılabilirse, uzun yıllar Odunpzarı'nda CHP bayrağını görmek mümkün olur...
'Yani halkın daha çok kent yaşamına katılacağı platformlar oluşturmak...'
Kah beldeevleri, kah spor alanları, kah parklar, kah sanat atelyeleri, kah el emeği kursları...
Kültürel gezilere, tiyatro ekiplerine, sağlık taramalarına, çocuk ve gençlik eğitim merkezlerine, engelli tesislerine, kadınlara yönelik eğitim kurslarına falan girmiyoruz bile...
Öncelikle halkın Odunpazarı'nı yaşamaya başlayacağı çalışmalardan söz ediyoruz

Şimdi 'bunlar Odunpazarı'nda zaten var!' diyenler olacaktır.
Var da OMEK dışında hafızalarımıza kazınmış tek bir projeyi bilmiyoruz!
Kalan işlerin neredeyse tamamı amatörce yapılmış işlerden ibaret.
O yüzden geçmişe göre yapılacak olan en yegâne iş, Odunpazarı için bu türlü işleri daha kaliteli hale getirmek olacak.
Siyaseten, göstermelik ya da yapmış olmak için sosyal proje yapmak, elbette sizi halkın gözünde de, politik çevrenizde de küçük hale getirecek, ciddi yapınız gayriciddi bir hal almaya başlayacaktır.

Odunpazarı aslında bu yüzden geçti CHP'ye...
Yoksa sağlam bir alt yapı oluşturulmuş olsaydı, aday ismi çokta etken olmayacaktı.
Ak Parti kaybetse bile rakibine terler akıtarak kaybedebilirdi.
Fakat öyle olmadı.
CHP çok kolay seçim zaferine ulaştı.
Bunun nedeni yukarıda sıraladığımız küçük ama çok önemli ayrıntılarda gizliydi!

Tüm bunları neden yazdık?
Dün elektronik posta kutumuza gelen bir ileti de oyuncak evine ilişkin haberler vardı.
Bir önceki dönemden kalan 'Al Götür Oyna Getir!' sloganı aynen duruyordu.
Bu slogan ilk ortaya çıkarıldığında çok eleştirmiştik.
Belediyeyi çocukların hayallerini çalmakla suçlamıştık.
Oyuncağı ile duygusal bağ kuran çocuğun elinden o oyuncağın alınarak tekrar oyuncak toplama merkezine getirilmesinin mantık dışı olduğunu söylemiştik.

Bilmem anlatabildim m?
Küçük ama büyük ayrıntıdır bunlar.
Odunpazarı aynı yanlışa düşmemeli.
Çocukların oyuncakları üzerinden, hayalleri, duyguları üzerinden siyaset yapmamalı...
Aksine o çocuğa yeni bir dünya, yeni bir hayal gücü ve cesaret verecek işlerle Eskişehirlilerin karşısına çıkmalı...
Yoksa bunlar değişmeyecekse, Odunpazarı'nın toprağını altından yapsanız ne işe yarar!