
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
Okul Öncesi Eğitim Hayatın Temelidir
Eğitimin, en önemli amaçları arasında, bireyin ve toplumun, sosyal yönden gelişmesini sağlamak, onun içinde bulunduğu ortama, dengeli bir şekilde uyumunu gerçekleştirmektir. Bu uyumu oluşturacak olan sağlam temellerin, Okul öncesi Eğitimi döneminde atılması gerektiği bir gerçektir. Eğitim sistemimizin, ilk basamağını teşkil eden Okul öncesi Eğitim, ülkemizin, geleceğinde hayatî önem taşımaktadır.
O nedenle de Okul öncesi Eğitim, ülke genelinde zorunlu olmalıdır. Her çocuğumuzda, okul öncesi eğitime gitmelidir. Toplum, devlet ve aileler, okul öncesi Eğitimi, çocuklarımıza sağlamak içinde her türlü fedakârlığı yapmalıdır.
çünkü çocukların, bedensel, zihinsel, duygusal gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını, onların ilköğretime hazırlanması, çocukların zeka gelişiminin %70 lik kısmı, 6 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi bu yaşta gelişir. Grup içine katılması, insanlar, özellikle de arkadaşları ile sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olgular bu yaşta gelişir.
Bu dönemde, toplumdaki tüm olumsuzluklar çocuğun, tüm yaşamını olumsuz yönde etkiler. Farklı kültür ortamlarından ve ailelerden gelen çocuklar, birlikte yetişme ortamına okul öncesi eğitim kurum/kuruluşlarında ulaşır.
çocuklar, dilini, doğru, yanlışsız ve güzel konuşma özelliğini, bu yaşta öğrenir. Toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanıma başlar. Nesneleri, bu yaşta öğrenir. Doğuştan, sahip olduğu meziyetlerini geliştirir.
İnsan yaşamında, 0-6 yaş arası çok önemlidir. çünkü bu yaşlar, çocuklarımızın, " DUYGUSAL", "ZİHİNSEL" ve "BEDENSEL" gelişimini tamamladığı dönemdir. Yine 0-6 yaş arası çocuklarımızın, öğrenmelerinin, en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel ve duygusal yeteneklerinin hızla geliştiği ve biçimlediği dönemdir.
Son yıllarda, yapılan araştırmalara göre okul öncesi eğitim alan, o dönemi dolu dolu ve eğitici bir şekilde geçiren bir çocuğun, tam tersi bir şekilde geçiren çocuğa oranla daha çabul okuma yazma öğrendiği ve başarılı olduğu ispatlanmıştır. Okul öncesi eğitimi alan çocukların aynı zamanda sosyal yaşantıları daha düzenli olur ve çocuk çevresiyle iletişim kurarken sıkıntı çekmez
OECD’nin, 2015 verilerine göre, Fransa’da 3 yaşta okullaşma yaklaşık yüzde 100. çoğu Avrupa ülkesinde 3-5 yaşta eğitime katılım yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. Türkiye’de ise oran son 10 yılda artsa da 3-5 yaşta, OECD ortalamasının ve MEB’in hedefinin altında kaldı
MEB, 2019’da ,4-5 yaşta okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmek için çalışıyor. OECD ise yayınladığı ‘çocuklarla İlgilenmek’ raporunda, okul öncesi eğitim süresi, kapsamı ve kalitesi konusunda endişeli olduğunu belirtiyor.
Okul öncesi eğitimin çocukların gelecekleri için, onların öğrenme, anlama kapasitelerini arttırmak, gelişim sürecini hızlandırmak için, çok önemli bir basamaktır. Bu dönemde çocukların eğitim gördükleri yapılarda çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimleri açısından oldukça önemlidir.
ülkemizde, okul öncesi eğitim kurum/kuruluşlarının fiziki yapısı arzu dilen şekilde değildir. Oysa eğitimde, dünyada söz sahibi olan Finlandiya’ da Genelde, kreşler ilköğretim okullarının yanında, ayrı bir bina şeklinde oluyor.
Kreşlerin içinde oyun odaları, duş ve lavabo alanları, yeme-içme odaları, elbise kurutma makineleri, merkezi ısıtma sistemi, yeni binalarda yerden ısıtma sistemi de bulunuyor, kreşin bahçe ve park alanı, kreş içinde bebek arabalarını koyabileceğiniz kapalı alanlar bulunuyor.
Finlandiya'da, kreşlerin olmazsa olmazı: Dışarıda çocukların, vakit geçirebileceği ve oynayabileceği bahçe alanının bulunması gerekiyor. Finlandiya'da özel kreş açmak isteyenlerin buna mutlaka dikkat etmesi gerekiyor.
Elbette her türlü zorluğa rağmen, ülkemizde, okul öncesi eğitimi, arzu edilen boyutlara getiren valilerimiz de oldu. Bu valilerimizden biri de geçmiş yıllarda, Siirt, Sakarya ve Trabzon valisi olan, Sayın Nuri OKUTAN’ dır.. Okul öncesi Eğitimde, bütün mazeretleri, geçersiz kılacak bir çalışma yaparak, görev aldığı her il de, bir yıl gibi kısa süre içinde, Okul öncesi Eğitim alanında, okullaşma oranlarını %90’ ların üstüne çıkarmıştı.
Eskişehir ve her il isterse Sayın OKUTAN gibi, okul öncesi Eğitimi okullaşma oranını, %100 ulaştırabilir Yeter ki her ildeki kurum/kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, aileler imkanları ölçüsünde fedakarlık yaparak, okul öncesi eğitime katkıda bulunsun.
Dünyada, bireylerin yetiştirilmesinde, en önemli dönemin,0-6 yaş arasında olduğunu, bilim adamları ve çağdaş eğitim kabul etmiştir. Atalarımız da “İNSAN YEDİSİNDE NE İSE YETMİŞİNDE ODUR” demiştir.