Seda Kağıtcı
Olmadıysa onda da vardır bir hayır…
Hayat, çoğu zaman bize kendi doğrularımızı değil, kendi doğrultusunu dayatır. Ne kadar çabalarsak çabalayalım, her şey istediğimiz gibi ilerlemez. Kimi zaman bir kapı yüzümüze kapanır, kimi zaman yolumuzun ortasına görünmez bir duvar örülür. O anlarda çoğumuz ilk olarak kendimizi suçlarız. “Eksik miyim?” diye sorarız. “Yetersiz miyim?” diye içimizi yoklarız.
Oysa gerçeğin kendisi çok daha sakin, çok daha yalındır. Bazı şeyler bizim eksikliğimiz değil, zamanın eksikliğidir. Bazı yollar da bizim yetersizliğimiz değil, bize göre olmamasıdır.
Hayat bazen, gitmemiz gereken yere doğrudan götürmez; öğretir, bekletir, sınar, sabretmemizi ister. Olmadığını sandığımız her şey, farkında olmadan bizi bir sonraki adıma hazırlar. İnsan çoğu zaman ancak geri dönüp baktığında anlar: “İyi ki olmamış…”
Çünkü kayıplar yalnızca kayıp değildir. Bazıları yön değiştirmenin habercisidir. Bazıları da yanlış bir kapıyı kapatıp doğru kapıya daha çok yaklaştırır seni. Bugün içini acıtan bir eksiklik, yarın için büyük bir kazanımın ilk tuğlası olabilir.
Hayatın garip bir matematiği vardır; denk düşmeyenler, çoğu zaman bizi doğru sonuçlara götürür. Bu yüzden üzülmek yerine, bazen durup düşünmek gerekir. Belki de bugün “olmayan”, yarın olacakların en sağlam temeli kimbilir?
O yüzden üzülme. Çünkü her “olmayan”, aslında seni senin için en doğrusu olana doğru sessizce itiyor. Ve belki de gerçekten en doğrusu buydu. Bilemezsin…