Eskişehirspor'un tarihinde bol gollü yenilgiler vardı...
2.ligde ki Denizlispor karşısındaki aldığımız 7-1 ve 7-2'nin yanında Mezitli önünde 7-0'lık hezimetlerde bunlara dahil...
Ama Galatasaray maçındaki gibi ezilmişlik yoktu.
Maçın daha başında bir kabusa uyanmak gibiydi her şey...
Galatasaray forveti her atakta kaleyi gördü de, Eskişehirspor rakibin izin verdiği ölçüde rakip sahaya geçti...
İlk 10 dakikalık durum maçın zaten genel özetiydi...
***
Bu kadar kötü olmanın, Eskişehirspor'un eksikleriyle giderilecek bir gerçek olmadığı ortada.
Taraftarın futbolculara, futbolcuların kendilerine inancı olmayınca sonuç kaçınılmaz oldu.
Teknik direktör İsmail Kartal'ın tercihlerine gelmiyorum bile. Sezon başından bu yana yapılan büyük hataların bedelini küçüklerle ödeştirmek içime sinmiyor belki de.
Bu yüzden Galatasaray maçının en kısaca açıklaması:
"Bir takımda en görkemli sistem ruhtur.
O ruh da, bizimkilerde yoktu"
***
Görüyoruz ki... Futbol kalitesi Eskişehirspor'u terk etmiş.
Ya da, kaliteyle ilgisi kalmamış insanların yönettiği kulüp, yönetenlere yakışır bir hal almış. İşin en acı yanı biliyor musunuz?
Bazı insanlar hala yanlışlarının farkında bile değil.
Öyle ki başkan Hoşcan "Bu takıma bir şey olmayacak" diyecek kadar özgüvene sahip...
Ancak sayın başkan şunu görmeli ki, o kendisinde bulunan özgüvenin yarısına o futbolcu grubu artık sahip değil!
***
Bir takımda yenilgilerin alışkanlığa dönüşmesi sebepsiz değildir.
Sezon başında "Bu kadro çok iyi" diye gezinenler, hatalarını zamanında yüzlerine vuranlara düşman kesileceğine; rezalet sayılacak bu konumda adeta yaşama savaşı veren Eskişehirspor'a can verecek birilerini bulunmalıydı!
Ama nerede?
Herkes hep kendi derdinde...
Gördük ki; Eskişehirspor yönetimi karanlıktan uzaklaşmak için ne kadar bahane uydurduysa. Aslında bu kulübü gerçekte o denli karanlığa itmiştir.
***
Düşündüm de;
Bazen o koltuktakiler gitmeleri gerektiği yerde neden inat edip kalırlar?
Kendi gururları önde geldiği için midir ki, Eskişehirspor'un menfaatleri geriden gelir?
Mesela Mesut Hoşcan...
Gerçi O'nun da suçu yok. Çünkü 2.başkanlığından bu yana yöneticilikten hep sıfır almış bir kişiye bu kulübü teslim edenlerin, çıkarları böyle istedi.
Eskişehirspor formasının giydirildiği yanlış adamlarda da bazılarının ne payı olduğu gibi!
***
Sayın Hoşcan'a "Geleceğin takımını kuruyoruz" sözünü kartondan kolye yapıp, boynuna asmak gerektiğini hayal ettim.
Bizim paradan daha değerli gerçeklerimiz olduğu için...
Ve hala bizimle oynamayı sürdürdüğü için...
O koltukta oturduğu müddetçe O'na geçmişte duyduğum saygının da önünü kestim.
Bu kulübü nereden alıp, nereye sürüklediğini yüzüne vurmak; bizim gibilerin boyunun borcudur çünkü.
Kusurumuza bakmasın!
***
Diyecek sözü vardır elbet. Herkese cevap verme işini iyi yapar. Kendilerini eleştirenleri bir avuç sayarda, koskoca Eskişehirspor kulübüne kaç oyla başkan olduğunu anlatamaz...
Ama bende "Zamanında çıkarları uğruna insanları harcayanlar, seni hangi yüzle orada tutuyor" diye ortaklarını da teşhir ederim.
Ve işin en kötü tarafı; Eskişehirspor kongrelerinde, bazı gazeteciler bile saf belirliyorsa. Ben buna her dönemde seçim getirisi derim...
Ama Eskişehirspor'dan ne götürdüğünün hesap dökümünü size bırakırım. Her şey zaten ortada!
***
Bugüne kadar kimden çekindik ki... Hoşcan ve onu pof-poflayan arkadaşlarından çekinelim.
Daha geçen sezondan bu yana ortaya çıkan deliller, zaten bu işten hiç anlamadıkları gerçeğini elimize veriyordu...
Hala yönetime destek vermeye çalışan başkalarını bilmem ama.
Yaptıklarından ve takımı bu hale getirmekten dolayı utanmayanları...
Bizler eleştirmekten mi utanacağız?
Asıl bu yönetimin nabzına göre şerbet verenler utansın şimdi.
Tabi ki yüzleri varsa!
***
Görmüyor musunuz hala!
Gitmiyor işte...
Böyle olmayacak bu iş!
Yapamadınız...
Beceremediniz!
Kabullenin...
Hala neyin peşindesiniz?
Bize de söyleyin...
Yeni statta yapılacak ticaretin kurnazlığı içinde misiniz yoksa?
Açık açık itiraf edin! Çekinmeyin...
Öyle bir hale getirdiniz ki kulübü, bu takımın düzelmesi için mucizevi bir kıvılcım gerekiyor artık.
Ya da bu kulübü bu şartlarda alacak bir şehir delisi...
***
Yılladır cevabını bildiğim halde sorduğum bir sorudur bu. "Ne olacak Eskişehirspor'un hali?"
Bugünlerde hala birlik beraberlik edebiyatıyla yönetime gün kazandırmaya çalışanlar olursa, lütfen artık biraz gerçekleri görsün derim. Ya da gönül gözlerine bir gözlük almalarını tavsiye ederim!
Aslında şuanda bile acı gerçeklerin farkına varmak, Eskişehirspor'a çok şey kazandırabilir...
***
Son olarak Yılmaz Büyükerşen'in de yer aldığı "Güç Birliği" adı altında olağanüstü bir toplantı yapıldı. Eskişehirspor masaya yatırıldı. Çözüm arandı...
Ne güzel bir düşünce(!)
Keşke genel seçime bir gün kala değil de, daha sezon başında bu düşünceye sahip olsalardı...
Yılmaz hocamızın ileriye gören yapısı, Eskişehirspor'un bu hale gelebileceğinin keşke daha önce farkına varsaydı da el uzatsaydı...
Şehri harekete geçirme anlamında O'nun iki dudağı arasından çıkacak bir cümle dahi birçok şeyin halledilmesi anlamına gelirdi zaten...
İşte bu yüzden poz vermek adına Beşiktaş vs. büyük olarak adlandırılan maçlar dışında statta göremediğimiz iş adamları ve siyasilerimizin de kulübün bu noktaya gelmesinde payı var.
Eğer düşersek...
Seçim mevsiminde görünen politikacılara da...
Bu şehrin sırtından geçinenlere de...
Kuracağım tek cümle...
"Yazıklar Olsun" olacak.
Eskişehirspor bu sezon sonunda düşerse o saatten sonra kimsenin aklına da ihtiyacı olmayacak. Zaten kendi çapında yapılan bir siyaset, Eskişehirspor'a daha önce olduğu gibi hiçbir şey katmayacaktır. Bu toplantının sonuçsuz kalması gibi...
Ha(!) Birde... Eskişehirspor'un şuan ki en büyük sıkıntısı skor tabelasıyla alakalı da değildir. Sayın Mesut Hoşcan'ın o koltuğa inatla tutunmasıyla ilişkilidir...
Kulüpte yaşanan başıboşluğun önüne geçmek umarım toplantının birinci önceliği olmuştur.
Dilerim, siyasilerimiz ve önde gelen iş adamları sayın Hoşcan'a bu işi yapamadığını ve yeri geldiğinde bazı şeylerinden vazgeçmenin de bir erdemlik olduğunu hatırlatmışlardır...
Yoksa ne kadar destek olunursa olunsun, Eskişehirspor'un bu sezon ki en büyük rakibi ona yön vermesi gereken Mesut Hoşcan'dır...
Bu yüzden önce dümeni güvenle tutacak ve kulübün rotasını değiştirecek sağlam birini bulmak gerekmektedir...
:::::::::::::::::::