Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ile ilgili kişisel görüşümü biliyorsunuz.
Sosyal medyada da Sağlam hocanın teknik anlamda Eskişehirspor'a faydalı olamayacağını sürekli yazıyoruz.
Bunun gerekçelerini bugüne kadar defalarca dile getirdik.
Yani, Ertuğrul Hoca'nın Eskişehirspor'u geleceğe taşıyacak olan kişi olmadığını ısrarla savunuyoruz.
Bugün de düşüncemiz değişmedi.
Yarın da değişmeyecek!
Çünkü her şeye rağmen belli bir kapasitesi olan bu takımın, hocasız bile maçlara çıksa 31 karşılaşmada 4 galibiyetten daha fazlasını alabileceğini düşünüyoruz.
"Yani ortada tam bir başarısızlık var!"
Ve bu başarısızlığa rağmen Ertuğrul Hoca'da ısrar edilmesi bir başka başarısızlıktır!
Bu ısrar takımı bir alt lige doğru hızla sürüklüyor.
Sezonun sonunda maç ile galibiyet sayısı arasındaki oranın kötü sonuçlar getireceği muhakkak.
++++
Ancak her şeye rağmen olaylara sağduyulu biçimde bakmak gerektiği de görmek zorundayız.
Şu bir gerçek ki;
Eskişehirspor son yıllarda yaşadığı ekonomik zorlukların patlaması bugün yaşanıyor.
Hep idare edilerek geçiştirilen sezonların ardından gerçeklerle ancak bu yıl yüz yüze geliyoruz.
Ve bu gerçekler sahiden de altından kalkılması için büyük zorluklar gerektiren gerçeklerdir.
Yani bir taraftan kulüp ekonomisini düzeltemeye çalışırken, diğer yandan sportif başarının beklenmesi hiçte hafif bir mesele değil!
Ancak başarılmayacak bir şey de değil!
+++
Öyleyse fotoğrafın bütününü önümüze alıp karşıdan bakmalıyız önce.
Bunu yaptığımız da ilk yapılması gereken adımın yönetim tarafından atılması gerektiği gerçeği çıkıyor karşımıza.
Çünkü; Halil Ünal yönetimi görevde kaldığı uzun yıllar boyunca, mevcut yönetimin yaşadığı yıpranmışlığı yaşamadılar...
Evet, bugün hedefte artık Mesut Hoşcan ve yönetimi var.
Türkiye'nin en aklı başında taraftarı olan, olaylara karşı temkinli yaklaşan ve her zaman mevcut yönetimlere, teknik kadrolara ve futbolculara tolerans tanımasını bilen taraftar Hoşcan yönetimini şimdiden istifaya davet etmiştir.
Yani en tarafsız bakış açısına sahip olan taraftar da yönetime karşı güvenini yitirmeye başlamıştır.
Velev ki, "önce güven" sloganı ile görev başına gelen yönetim, bu yüzden bahsettikleri güveni yeniden temin etmelidirler.
Bu yüzden çok acil bir kongre kararı alınıp, yeniden güven tazelemeleri artık elzem haline gelmiştir.
Böyle yapmamaları durumunda takımın her sendelemesinde tüm suç Hoşcan ve arkadaşlarının olmaya devam edecektir.
+++
Yönetim kurulu bunu yaparsa, planladıkları gelecek oluşturma takvimini daha iyimser bir ortamda yapabileceklerdir.
Kulübün ekonomi ile birlikte sportif tarafını ister Ertuğrul Hoca ile devam ettirsinler, ister etmesinler sonuçta oluşacak tüm olumsuzlukların vebali de kongre üyelerinin üzerinde olacaktır.
Yani hem yönetim daha rahat bir şekilde çalışma ortamı bulacak, hem de çalışacak olan teknik ekip daha güvenli adımlar atma imkânını bulacaktır.
+++
Kısacası;
Eskişehirspor bugün hızla bir alt lige doğru giderken yönetim kurulu "Bu işin üstesinden gelebiliriz" diyorsa, kongre kararı alıp kendi yolunu açmalıdır.
Kongre ile birlikte geleceğe dair planlar da açık açık kongre üyelerini önüne sunulmalıdır.
Ve bu planların gerçekleştirileceğine dair de tüm kamuoyu mutlaka inandırılmalıdır.
Yoksa "güven" sloganı ile başlanılan yol, "tam güvensizlik" haline dönerek takıma daha ciddi zararlar vermeye başlayacak, belki de atılacak olan doğru adımların da geç kalmasına yol açacaktır.
Bu yüzden, önce kongre kararı diyoruz.
Sonrasında ise mevcut yönetim şeklinin değiştirilmesi adına adımların atılması lazımdır.
Yani futboldan anlamayan, akşamları takım kurtaran, siyaset yapar gibi yönetimi bu doğrultuda yönlendiren isimlerden daha doğrusu bu yüklerden de kurtulmalıdır Eskişehirspor.
Yoksa ilerleyen sürecin sonu hiçte iyi görünmemektedir.