'CHP'de bundan sonra ne olacak?' sorusuna yanıt bulmak zor.
Ancak hiçbir şeyin, operasyon öncesindeki gibi olacağını söyleyemeyiz.
Elbette bunu parti içi dengeler anlamında söylüyoruz.
Yazının bundan sonraki kısmı da tamamen buna yöneliktir...
***
Öncelikle, savcılık soruşturması öncesinde CHP'nin durumuna bir bakmak lazım!
Örneğin;
Kim ne derse desin, parçalı bulutlu bir ortam vardı.
Teşkilatçılar ile belediyecilerin mücadelesi her fırsatta devam ediyordu.
Birileri hocaya yakın olan isimlere kızıyordu.
Birileri seçim öncesi konuşlandığı alanı kaptırmak istemiyordu.
Birileri, hedefledikleri makamlara yol alabilmek için yollar arıyordu.
Kamuoyuna verilen fotoğraflardaki gülücükler de, ancak o kadardı işte!
Sadece verilen pozlardan ibaretti.
Oysa kazanın içi kaynamaya devam ediyordu.
***
Operasyon sonrasında ise her şeyin değiştiğini söyleyebiliriz!
Öncelikle, belki de bugüne kadar en uyumlu çalışmayı sergileyen teşkilatlar daha da birbirini tanıdı.
En azından sürekli bir araya gelme imkanı buldular.
'Kader birliğini' bu olayla daha da pekiştirdiler.
Olası olaylar ya da yaşanılacak gelişmeler karşısında bir bütün olarak tepki verecek konuma geldiler.
***
Büyükerşen cephesine gelirsek...
Bu konuda yorum yapmak için erken olacaktır.
Çünkü belediye yönetiminin hala yoğun şekilde uğraş içerisinde olduğu bir yargı süreci var.
Sürekli takip ettikleri konu bu!
Büyükerşen ise ardı ardına yapılan ziyaretlerden ve hukuki süreci takip etmekten başını kaldıramıyor.
Kaldırdığı anda ise çok daha farklı şeyler göreceğine eminim...
En azından bu süreçte kimlerin, hangi rolü oynadığını daha iyi görmüş olacaktır!
Ve beklide bundan sonra, en azından parti içi adımlar konusunda daha farklı yorumlar yapacaktır.
***
Farklı bir konu ise şu;
Büyükerşen'in değil bu şehir için, bu ülke için bile ne kadar önemli bir değer olduğunu artık herkes anladı!
Seçimler öncesinde belki de hocayı diskalifiye etmek için usul usul planlar yapanlar da, operasyon sonrası bu heveslerinden vazgeçecektir.
Ki, belkide ortaya çıkan bütünlüğe onlarda çoktan katılmıştır.
Bilemiyoruz...
***
Lafı çok fazla uzatmaya gerek yok.
Meselenin kısası şu;
Operasyon öncesi CHP içindeki dengeler ile, operasyon sonrasındaki dengeler bizce hayli değişti.
Bahsettiğim değişimin gözle görülmesi içinde galiba biraz zaman gerekli.
En azından şu yargı süreci sonlanmalı, herkes işine gücüne dönmeli.
İşte o zaman ne demek istediğim, galiba daha da net anlaşılmış olacaktır...

Şahsi Harcamalarını kulübe yansıtanlar
Eskişehirspor'un başındı...
Pireyi deve yapmayalım ama 'pire bunlarsa develer ne ola ki?' demeden de olmuyor.
Neden bahsettiğimizi anladınız!
Eskişehirspor cephesinden spor basınına haberler sızmaya devam ediyor.
Sürekli söylenegelen otel faturalarının şişkinliği konusu da kesinlik kazandı.
Kulübe fatura ettirilen otel faturası miktarının 200 bin TL'den fazla olduğu belirlendi
Eskişehirspor yönetimi de haberlere konu olan gelişmeyi kabul etti.
'Faturalar vs doğrudur' dediler...
***
Yöneticiler konuyla ilgili 'Piredir bu deve yapmayın' demediler bu kez.
Pireden büyük oldu galiba bu kez fatura miktarı.
O yüzden savunmaya geçtiler.
'Faturaları incelemeye aldık, şahsi harcamalar maaşlardan kesilecek!'dediler.
***
Bundan önceki aylarda hatta yıllarda yapılan harcamalar arada kaynadı yani.
Onlar kulübe fatura ettirdikleri ile kaldılar.
Kadın misafir başka misafir, bizi çok ilgilendirmez.
Bizi ilgilendiren kısım, yapılan harcamaların 'Neye dayanarak kulübe fatura ettirilmesidir'
***
Konuyu çok fazla deşmeye gerek yok.
Bugün, kendi özel işlerini kulübe fatura ettiren kişiler yöneticilik yapıyor.
Ve bu insanlar maalesef takımın başındaki kişiler.
Ve şimdide yönetim çıkıp, onları savunuyor, işin halledileceğini söylüyor.
'Maaşlarından keseceğiz' diyor.
Tamam, kesin iyi de!
Hadi hocadan falan kestin.
Menajerden nasıl alacaksın parayı?
Oteli kullanan kadınlardan nasıl alacaksın zararını?
Yani 'gitti kulübün paraları' deseniz, daha iyi olurdu.
***
Diyecek çok fazla söz yok!
Olan bitenin yorumunu mutlaka kamuoyu yapıyor.
Bu yüzden yorum elbette sizlerin...