
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA...
Tük toplumunu, bugünlere taşıyan iki unsur var. Bir "çiftçi" diğer ise "asker" dir. Ancak tarih boyunca, Türk toplumuna, maddi ve manevi fedakârlık yapaktan çekinmeyen köylü, her dönem mağdur oldu.
Nitekim Büyük Önder Atatürk," Türkiye' nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde herkesten çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmış ve layık olan köylüdür. Diyebilirim ki bugün felâket ve yoksulluluğun tek sebebi, bu hakikati görmemiş olmamızdır. Gerçekten de, yedi asırdan beri dünyanın muhtelif taraflarına sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima küçük ve hor görerek mukabele ettiğimiz ve bunca fedakârlık ve ihsanlarına karşı nankörlük, küstahlık zorbalıkla uşak derecesine indirmek istediğimiz, bu gerçek sahibin huzurunda bir utanç ve saygı ile gerçek yerimizi alalım. " demiştir.
Ülkemizdeki 40 bin civarında köy yerleşim yerinin, büyük bir bölümü, kırsal yoksulluğun yoğun olarak yaşandığı bölgelerde bulunuyor. Gelenekse, tarım yöntemi ile geçimini sağlamaya çalışan insanlar, eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme vb. gibi sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Tarım sektöründe, 5 milyon aile işletmesi bulunuyor. Bu işletmeler, maliyet hesabı yapmadan, sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayacak anlayışta üretim yapıyor. Miras nedeniyle devamlı bölünen tarım alanları, bir aileyi geçindiremeyecek ölçüde küçülüyor. Bu nedenle doğdukları yerde doyamayan ve mutlu olamayan insanlar, kent merkezlerine göç ediyorlar. Göç etmeyenler ise, bir gün göç etmenin hayali içerisinde olduklarından, sahip oldukları değerleri bakımsız ve atıl olarak bekletiyorlar.
Köylerde, rehberlik edecek tarımcı, sosyolog, zoolog, veteriner vb. gibi eleman istihdamı bulunmadığı için, köylü, atasından gördüğü yöntemlerle sosyal ve ekonomik yaşamını sürdürüyor. Doğal kaynaklar üzerinde, bilgisizlik ve bilinçsizlikten kaynaklanan tahrip edici yoğun baskı var.
Öte yandan bugüne kadar, köylünün yaşamına, örf adet ve gelenekleri hiç dikkate alınmadığı gibi sahip de çıkılmadı. Onların yaşamı, sorunları, ne düşündükleri ve beklentilerinin ne olduğu da dikkate alınmadı.
Ve nihayet! geçen hafta, " Orada Bir Köy Var Uzakta" sloganı ile Odunpazarı Belediyesi, köylülerin gelenek ve göreneklerine sahip çıktı. Köy dernekleri ile birlikte etkinlik düzenledi. Etkinlikte, yöresel halk oyunları, yöresel sanatçı ve ozanlardan türküler, tiyatro gösterileri, kına gecesi, köylülere ait el işleri ve yöresel yemekler yer aldı. Elbette özlemini çektiğimiz, bu etkinlikteki mükemmel performans, kolay elde edilmedi. En önemli unsur, Odunpazarı Belediyesi Başkanı Sayın Sakalı ve ekibi, yanında etkinliği katılan 14 köy derneğidir. Pazar günü yapılan ESYO' nun, basın toplantısı sonrası, yapılan sohbette, Köy Şenliği" programı da gündeme geldi. Söyleşide, etkinliği düzenleyeler arasında olan Sevim Şahin' i, bu hususta oldukça donanımlı, hazırlıklı, bilinçli ve görevini yapmanın heyecanı ve huzuru içinde gördük.
Sayın Şahin, mükemmelin peşinde koşan, duygusal, alçak gönüllü, önsezileri güçlü, risk alan, pozitif düşünen, yaşamda motivasyonu olmazsa olmaz konumda gören, işine odaklı, disiplinli ve takım ruhunu, ön planda tutan bir yapıda. Kendine özgü bir kişili de var. O' na göre, işlerin doğru yapılıyor olması yeterli değildir. Aynı zamanda, doğru işlerinde yapılması gerekir. Ülkemizde ve Eskişehir'de, Odunpazarı Belediye Başkanı Sayın Sakallı ve ekibi gibi, köylünün örf, adet, gelenek ve göreneklerine, daha geniş bir kesim sahip çıkmalı ve köylüler onura edilmelidir. Hatta ildeki tüm kurum/kuruluşlar, hizmette, köylüye öncelik tanımalı, rehberlik yaparak, köydeki aile işletmelerine, yeni bir şekil verilmesine katkıda bulunmalıdır. Bu sağlandığı taktirde, kırsal kesimdeki sorunlar, kısa sürede çözülecek, köyden, kentlere göç duracak veya en azından azalacaktır.
Odunpazarı Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlik, Köy ve köylüye verilen değerin bir göstergesidir. Etkinliğin, düşünülmesi bile başlı başına bir başarıdır. İsteriz ki önümüzdeki yıllarda da bu tür etkinlikler, artarak devam etsin, sürekli ve kalıcı da olsun... Çünkü şairin söylediği gibi, "Orda bir köy var uzakta, O köy bizim köyümüzdür. Gezmesek de, tozmasak da, O köy bizim köyümüzdür."