
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ORTADOĞU'DA, BARIŞ HAYAL Mİ?
Birinci ve ikinci dünya savaşları, halklarının gözünü korkuttu. Artık savaş istemiyorlar. Hal böyle olunca da ülkelerini yöneten siyasetçiler, dünyadaki çıkarlarını, kollamak ve korumak için, "TERÖR" den istifade etmektedirler. Bugün dünyadaki terör örgütlerinin arkasında, bazı ülkeler var.
Üstelik terör olayları karşısında, Batı ülkelerinin, çifte standart bir politika izlediklerini ve uyguladıklarını da herkes biliyor. Batı ülkelerindeki terör olayları karşısında, tüm Avrupa ülkeleri, ABD, hatta Türkiye ayağa kalkıyor. Terörü lanetleyen açıklamalar yapılıyor, terörün, "Küresel Tehdit" olduğu söyleniyor ama Türkiye' deki terörü odakları, hakkında tek laf edilmediği gibi, PKK teröristlerinden, "milis kuvvetleri" olarak tanımlanıyor.
Bugün aynı senaryo, İsrail ile HAMAS arasındadır. HAMAS' ı, kendi çıkarlarına hizmet etmesi için, İsrail kurmuştur. Bugün ise bu örgütü bahane ederek, masum Flitsin halkını yok ediyor. Dünya ise katliamı adeta seyrediyor. Yani HAMAS ile İsrail kayıkçı dövüşü yapıyorlar. Fatura ise masum Filistin halkına kesiliyor.
İsrail ve Filistinli arasındaki altı aylık ateşkesin süresi, 19 Aralık'ta dolmuş, HAMAS, İsrail'in, Gazze' ye ablukasını gerekçe göstererek, ateşkesi uzatmayacağını açıklamıştı. Bu tarihten sonra artan gerginlik, üç HAMAS üyesinin öldürülmesiyle doruğa çıktı. HAMAS, buna misilleme olarak İsrail'e onlarca roket fırlattı. Daha sonra da bilinen olaylar yaşandı.
Bu gelişmelerde, Türkiye' nin, hemen arabuluculuğa soyunması dikkat çekti. Ancak istenen sonuç alınamadı. Hatta Türkiye, bu tavrı ile uluslararası alanda etkinliğini, kaybetti. Yalnız da kaldı. Aslında bu durum yadırganmamalıdır. Başbakan Tayip Erdoğan'ın, "Medeniyetler Çatışması", "Kafkas Projesi" de sonuçsuz kalmıştı. Bu gelişmeler nedeniyle, Türkiye, dünya da girişimlerine itibar edilmeyen bir ülke haline geldi.
Nitekim Sayın Erdoğan, gezilerinden sonuç alamadı ama Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, İsrail ile Filistin yönetiminin, Gazze için Fransız-Mısır, ateşkes planını en azından, kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail ve HAMAS 'tan, Sarkozy'yi yalanlar türden açıklamalar geldi. Ancak İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev," Fransa-Mısır "girişimini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Dikkat çeken bir gelişme de Mısır ve Fransa, HAMAS' ı, muhatap almıyor. Mısır ve Fransız Planına göre, İsrail 8 gün içinde, Gazze'den çekilecek. 4 ya da 5 gün içinde Mısır ile İsrail arasında sınırların güvenliği konusunda bir anlaşmanın sağlanacak. Suriye lideri Beşşar Esad, Hamas'a, İsrail'e roket saldırılarını durdurması için baskı yapacak.
Ancak bu planda ve öngörülen önerilerde kalıcı olamayacaktır. Çünkü İsrail, yıllardır büyük bir düş peşindedir. İsrail 1948'den itibaren, Tevrat'ın gösterdiği hedefler doğrultusunda yönetiliyor. Bu hedef, vaat edilmiş toprakları ele geçirmektir. Tevrat'ta çok açık bir şekilde İsrailoğullarına, Batı'da Akdeniz kıyısındaki bugünkü İsrail topraklarından, doğuda Fırat'a kadar olan bölgeyi işgal etmeleri çağrısında bulunuluyor. Çağrı ve düş bu olunca da Ortadoğu da kargaşa devam edecektir.
Elbette Ortadoğu' daki, bu kargaşa silah tüccarlarının, işine de yarıyor. Hem demode silahları, bölge ülkelerine satarak değerlendiriyorlar, hem de Ortadoğu' daki Petrol ve doğal gaz gibi doğal zenginlikleri, bedavaya kapatıyorlar. Örtülü senaryo bu olunca da silah tüccarı işadamları ve ülkeler, Ortadoğu' da barışın sürekli kalmasını isterler mi?
Diğer yandan terör, Ortadoğu da tam bir bilmecedir. Bir tarafta Hizbullah'ı sorumlu ilan eden Suudi Arabistan, Mısır gibi Arap ülkeleri var. Diğer taraftan örtülü ve açık olarak Hizbullah ve HAMAS' a, destek veren İran ve Suriye. Türkiye ise her iki ateşin de tam ortasındadır.
Ayrıca Sayın Erdoğan' la, İsrail Başbakanı, çatışmalar öncesi 5 saat gibi uzun bir süre görüştüğü söyleniyor. Ne konuştular bilinmez ama yapılan görüşmeden hemen sonra, gerçekleşen saldırılar karşısında, Başbakan' nın, Ortadoğu gezisi, MHP lideri Sayın Bahçeli tarafından kusuru örtmeye dönük olarak değerlendirildi. Üzerinde durulması gereken en önemli gelişme ise Türkiye- Mısır liderleri görüştükten sonra, bir görüş ortaya konmamasına rağmen, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, İsrail ile Filistin yönetiminin, Gazze için "Fransız-Mısır" ateş kes planını kabul etmesidir. Bu gelişmeler gösteriyor ki Ortadoğu ülkelerinde, Türkiye' nin, gayretleri ciddiye alınmıyor.
Hülasa, Ortadoğu' daki senaryolar, tamamen bu bölgedeki doğal zenginliklere Müslümanlığa ve bölgeyi yeniden yapılandırmaya yöneliktir. Emperyalist ülkelerinin hedefi bu olunca da, Ortadoğu' da kargaşa kalıcı olup, her an da büyük bir savaşa gebedir.