Geçen hafta, sivil toplum örgütlerine yönelik, "Ortak payda ve Bizde Bilelim Projeleri" hakkında bilgilendirme toplantısı vardı.
Toplantıda, Toplumsal Bir Ortak Paydaya Doğru Sivil Önermeler", kısa adıyla "Ortak Payda projesi" 2004 yılında Düşünce Suçuna Karşı Girişim bünyesinde başladığı söylendi.
Ayrıca Proje ile de Türkiye'nin sorunları hakkında ne düşünüyor, ne istiyor?" sorusuna cevap aranıyor.
Ülkemizde, sivil toplum örgütleri ve kurum/kuruluşlar, kendi alanlarındaki sorunların çözümünde, icraatlarında ve uygulamalarında, yalnız "Ortak Payda" değil, " Ortak Akıl"," Beyin Fırtınası" ve "Toplum Katılımı" gibi kavramları da hakim kılması çağımızın gereğidir 2002 yılından bu yana, Avrupa Birliği' ne uyum yasları çerçevesinde, birçok yasal düzenleme yapılmıştır. Mevzuat taramasının bu uyum paketleri gereği, Türkiye'nin demokratikleşme ve sivilleşmesi içinde yapısal bir değişimi zorunlu kılmaktadır. Yapısal değişimden kasıt, devleti değil, toplumu esas alan bir bakış açısı getirmektedir.
Yine, bu projeleri gündeme getirenlere göre de, Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki en önemli engel, devlet yapısı ile bizatihi toplumun kendisidir. Çünkü var olan "devlet-toplum" ilişkisi, büyük ölçüde meşruiyetini toplumsal yapıdan almaktadır.
Projeye göre, devletin toplumla arasındaki tanımlayıcı ilişkide kullandığı en önemli araç, kimlik hileli yönlendirmedir. Bu araç, farklı toplumsal kesimler arasında doğabilecek birlikteliği engelleyecek bir şekilde işlemektedir. laik ve İslam kesimler arasında doğabilecek demokratikleşme yönündeki iş birliği de devlet tarafından İslam kimliğin manipüle edilmesi ile çözülebilir.
Ortaya atılan Ortak payda Projesi' ne göre, tek tek bireylerin, ya da toplumsal kesimlerin, kendilerine eleştirel bakmaları, toplumu oluşturan birimlerden biri olduklarını ve kendilerinden farklı birimlerin de var olduğunu kabul etmeleri ile başlayabilir. Bu ise demokratlaşma ile mümkündür.
Projenin, kurumsal bir hiyerarşisi yoktur. Proje, eş düzeyli çalışan danışma kurulu ve sekretarya tarafından yürütülmektedir.
Ortak Payda ve Bizde Bilgi Edinelim, Projesi'nin amacı; sivil toplum kesimlerinin demokratikleşme ve sivilleşme yönündeki görüş ve istemlerini belirleyerek, yönetimle onu seçenler arasında, bu doğrultuda sürekli bir diyalog geliştirmektir.
Toplantıda, Sivil toplum tarafından seslendirilecek görüş ve istemleri ana hatlarıyla bir araya getiren bir belge oluşturmak, sürekli olarak hiç değilse her yıl güncellenecek söz konusu belgeleri araç olarak kullanarak, somut adımlar atmak olduğu da sıkça vurgulandı.
Ayrıca sivil toplum örgütlerinin ve etkin bireylerin bir araya gelip, demokratikleşme ve sivilleşme önünde sorun olarak gördükleri konuları tartışacağı ve ortak görüşlerin saptanacağı, bir dizi bölgesel toplantı yapmak, aynı zamanda bunları bir web sitesinde tartışmaya açmaktır. Daha sonra, elde edilen sonuçların bir çalışma gurubu tarafından bilimsel yöntemlerle değerlendirilmesi ve bölgesel toplantılardan seçilecek temsilcilerle birlikte, bir sonuç belgesinin oluşturulması amaçlanmaktadır. Proje, masum ama konuşmacıya dikkat ettik, sürekli devleti eleştirdi. Nedendir bilinmez, ülkemiz açısından ciddi bir sorun haline gelen, "VİCDANİ RET" ve BİLGİ EDİNME HAKKI" , "AZINLIK" ve "BAŞÖRTÜSÜ" gibi, dinsel ve etnik önyargı ve nefreti artıracak, sonunda da kaos yaratabilecek sorunlar, üzerinde sıkça duruldu.
Elbette toplumdaki sorunları," Ortak Payda" kavramı çerçevesinde çözmek gerekir. Ancak ortak paydayı bulurken, Bilgi edinme hakkını da kullanırken, devlet olgusunu, toplum ve evrensel değerleri, Türk toplumunun içinde bulunduğu, bugünkü ve gelecekte oluşacak şartları, güvenlik yanında ülke bütünlüğünü de düşünmek, zorundayız. Bilgilendirme toplantısında, ülkemizin onca hayati sorunu varken, Türk gençlerini askerden uzaklaştıracak olan, "VİCDANİ RET" in, sıkça örnek olarak verilmesi, fikir ve düşüncelerinden dolayı, yargıya düşmüş insanların, sıkça telaffuz edilmesi, "Ortak Payda ve Bizde Bilelim Projesi" hakkında güvensizlik ve belirsizlik yaratırken, acaba içeren, pek soruyu da berberinde getirdi. Çünkü pek çok evresel kavram, hatta toplumsal ve milli değerler, Avrupa Birliği ve bazı odaklar tarafından, Türkiye, aleyhine kullanıldı; kullanılmaya da devam ediliyor. Onun için de halkımız gelişmeleri dikkatli izlenmeli, konuşmacılarda, sözcüklerini, düşünülerek kullanmalıdır.
