2009 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'na (ÖSS) başvurular bugün başlıyor. ÖSS'ye başvurular, 16 Şubat -27 Mart 2009 tarihleri arasında yapılıyor. Sınava, 2008- 2009 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının, son sınıfında okuyan öğrenciler, ortaöğretimi bitirmiş olanlar, dışarıdan bitirme sınavlarına girenler, son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar ve ortaöğrenimini yabancı ülkelerde yapanlar başvuracak. Sınava, yabancı uyruklu ya da uyruğu bulunmayan adaylar da başvurabilecekler ancak bu adaylar ÖSS sonuçları ile 2009-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacak yükseköğretim programlarına yerleştirilmeyecek.
Ortaöğretim kurumlarının, son sınıfında okumakta olan öğrenciler, okullarının bağlı olduğu Başvuru Merkezinden, mezun durumdaki adaylar diledikleri Başvuru Merkezlerinden içerisinde 2009-ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan 2009-ÖSYS Kılavuzunu 2 TL karşılığında edinecek. Okul müdürlükleri, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları ÖSYS'de başvuru merkezi olarak görev yapacaklar.
ÖSS 'ye başvurmak, her öğrenci için güzel bir anıdır. Hatta üniversite düşlerinin gerçekleştiği ilk ve önemli bir gündür. Ancak zor ve meşakkatli bir yolun da başlangıcıdır. Öğrenciler, daha ilk günden itibaren, öğrenci harçları, yurt ücretleri, ulaşım giderleri gibi unsurlar, yanında kendilerini," üniversite eğitimi", üniversitelerin paralı hale getirilmesi, "nitelikli eğitim", "parasız eğitim" gibi tartışmaların içinde bulacaklar.
Yine kısa sürede, yeni arkadaşlık ilişkileri, boş geçen dersler, öğretim üyesi olmayan bölümler, mezun olduktan sonra nasıl iş bulamama korkusu, Öğrenci, "konseyleri" , "kolektifleri", "dernekleri", gibi kuruluşlarla ilişkiler ise ilk günlerde önemli yer tutacaktır. Özellikle de öğrenci kuruluşların, üniversite öğrencisinin sorunlarını anlatan bildiriler yayınlayıp, masalar açması ile de ilk elden sorunlarını öğrenecekler.
Şu bir gerçek ki üniversitelerde, lisans ve ön lisans bölümlerinde yapılan eksik eğitimin kaynağı, ÖSS sınavlarıdır. Bu yönüyle, orta öğretim sisteminin çarpıklığı ve özel dershaneler sorunu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bir bütün olarak, mevcut eğitim sisteminin çarpıklığı, üniversite düzeyinde devam etmektedir. Son yıllarda, her ile bir üniversite stratejisi, üniversiteleri, niteliksiz ve eksik eğitim, "okulları" haline getirdi. Üstelik ülkemizde, işsiz üniversite mezunlarının sayısı gün geçtikçe artmakta ve üniversite eğitiminin kalitesi, sürekli düşmektedir. Bunun sonucu olarak da, üniversite eğitimi, "evrensel" niteliğini yitirmektedir. Yani üniversiteler, bilgi üreten değil bilgi öğreten kurumlar halindedir.
Aslında eğitim, kazanç ve siyasi çıkar kapısı olarak düşünüldüğü sürece, gençlerimizin, ÖSS ve hayata, başarılı olması veya sorunlarına çözüm bulması, en önemlisi de üniversitelerin, evrensel kimliğe kavuşması da mümkün değildir.
Hülasa ülkemizdeki eğitim sistemi, başlı başına bir "saadet zinciri" oluşturmaktadır. Bu "saadet zinciri" inde, yapılacak en küçük değişiklik de çıkarların çatışmasına yol açarak, siyasal sonuçlar üretmektedir. Hiçbir siyasal iktidar da bu "saadet zinciri" ni kırmaya kalkışamaz. Bu nedenle de eğitim sistemi ile ilgili alınan her karar, vaat ve sözde kalmaktadır.
Bütün bu olumsuzlukları, ortadan kaldırmanın yolu, yasal düzenlemedir. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de yüksek öğretime, geçiş yassı düzenlenmelidir. Bu yasal düzenlemede, mevcut okul türlerinin, alanları ve bu alanlardan mezun olan öğrencilerin, hangi yüksek öğretin programlarında okuyacakları, net bir şekilde tanımlanmalı ve sürekli ve kalıcı hale getirilmelidir.
Elbette Eskişehir' deki eğitim kurum/kuruluşları, siyasi otoritenin eğitimle aldığı her karardan ve eğitimde oluşan "saadet zinciri" den etkilenecektir. Ancak mevcut olumsuzluklar, ciddi, bir plan ve programla, pekâlâ aza indirilebilir.
Yıllardır köşemizde, Eskişehir' de, her yıl ÖSS sonuçlarının değerlendirmesi için, ilgili tarafların katıldığı geniş kapsamlı bir toplantını yapılmasını, gerekçeleri ile birlikte sürekli önerdik. Ancak bir türlü gerçekleştirilemedi. Eskişehir, ÖSS'de istenen başarıyı yakalamak istiyorsa, ÖSS ile ilgili yapılan tüm çalışmalar, tarafların katıldığı, geniş kapsamlı bir toplantıda, değerlendirmek, sorgulamak ve gerekli tedbirleri de almak zorundadır. Aksi halde, ÖSS, hazırlıklarında, yapılan hatalar devam edecek, fatura da her zaman olduğu gibi, gençlerimize kesilecektir.
Her türlü olumsuzluğa rağmen, gençlerimiz zoru başaracak, hayata da başarılı olacaklardır. Yeter ki onların hedefleri, önünde gölge etmeyelim.
Gençlerimize ÖSS' de başarılar diliyoruz.