4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÖZEL ORDU VAADİ NE OLDU?

Salı günkü yazımızdan sonra, pek çok görüş aldık. Bir okuyucu' nun, " Yazınızda, özel ordudan bahsetmişsiniz. Oysa Başbakan Erdoğan, Özel Ordu kurma sözü vermiş, hatta detayını da açıklamıştı ama hala gerçekleşmedi" eleştirisi dikkat çekti.
Gerçekten Başbakan Sayın ERDOĞAN, " Görevi sadece terörle mücadele olacak, uzman erbaşlardan oluşacak, bir özel ordunun kurulmasını öngörüyoruz. Bunun çalışmalarını tamamlamak üzereyiz" demiş, hatta destek istemişti.
Sayın Başbakan Sayın ERDOĞAN, profesyonel askerliğin ayrıntılarını şöyle sıralamıştı:
- Sınır bölgelerinde, sadece profesyonel askerler görevlendirilecek.
- Dağda yaşayacak olan bu askerler bölgede 5- 10 yıl arasında görev yapacak.
- Kurulacak özel ordu, terör örgütü PKK'yla kendi yöntemleriyle savaşacak
- Daha sonra ise kamuda başka bir işe girmeleri sağlanacak.
-Bu askerlerin daha sonra kıdem tazminatları ödenecek ve görevlerine son verilecek.
- Özel ordunun, askerleri 25 veya 30, en fazla da 32 yaşına kadar çalışacak..
- Personel için kamuda özel görevlendirilme yapılacak, isterlerse bulundukları bölgede masabaşı işler de yapabilecekler. Ancak, terörle mücadelede tecrübelerinden yararlanılacak.
- Özel orduya bağlı askerlerin maaşı yüksek olacak, görev yaparken şehit düştüklerinde de ailelerine yüklü tazminat verilecek.
- Askerler, çalıştıkları her yıl için de yüklü miktarda tazminat alacaklar. Bu para sayesinde görev süreleri dolduktan sonra hayatlarını rahatlıkla idame ettirebilecekler
-Özel ordu mensupları, bölgenin koşullarına göre eğitilecekler. Şu anda bölgede şehit olan askerlerin çoğu 3 aylık bir eğitimin ardından görev yerlerine gidiyor.
-PKK karşısında ne yapacağını bilecek, onların tekniğiyle savaşacak yeni kuvvetler, terörle mücadelenin eksiksiz yapılmasını sağlayacak teknik donanıma da sahip olacak.
- Bölgedeki tüm istihbarat bilgileri de özel orduya anında aktarılacak.
- Sarp noktalardaki sınır karakollarının zayıf olması uzun süredir tartışılıyordu ve karakolların yenilenmesinin büyük bir maliyet getireceği gündeme gelmişti. Hassas noktalardaki karakolların yenilenmesinde TOKİ devreye girecekti.
O dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ÖZEL ORDU" ile ilgili sorunlarına, "''Proje üzerinde Genelkurmay Başkanlığı çalışıyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın çalışmaları bize intikal etmedi ama bizim arkadaşlarımız da hukuki tarafını çalışıyor. Halen elimizde uzman erbaş, uzman onbaşı statüsünü düzenleyen bir kanun var. Bunun içinde mi çözebiliriz? Yoksa yeni bir kanun mu çıkarılması gerekir? Bunu bizim arkadaşlar çalışıyor. Askerlik yönünü de, nasıl olacaklar, nasıl yetişecekler, hangi eğitim kuruluşlarında bunları ne kadar zamanda eğitebiliriz, gibi hususları da Genelkurmay çalışıyor. Ümit ederim Sayın Başbakanımıza, en kısa zamanda bilgi arz edecek bir noktaya geliriz.'' demişti.
ÖZEL ORDU, neden bugüne kadar gerçekleştirilmedi bilinmez ama Ak Parti iktidarında, bugüne kadar, 1163 şehit verdik. Oysa ÖZEL ORDU kurulmuş olsa idi, çok az şehit verilecek, belki de terör de sona erecekti.
Türkiye, terörle mücadeleyi, iyi eğitilmiş, bölgeyi ve bölge insanını, çok iyi tanıyan, "ÖZEL TİM" veya "ÖZEL ORDU" ile yapmak zorundadır. Bugün bölgeye gönderilen askerler, ne kadar iyi eğitilirlerse eğitilsinler, terörle mücadele etmeleri çok zordur. Çünkü bölgeyi çok iyi tanımayan askerlerimizin, bölgeyi çok iyi tanıyan teröristlerle, etkili bir şekilde mücadele etmesi mümkün mü?
Nitekim Tansu Çiler in, Başbakan olduğu dönemde, Özel harekât timlerinin re-organizasyonunda, Hüseyin KOCADAĞ önemli görevler aldı. Emniyet yeni tim mensuplarının yetiştirilmesi için, özel harp dairesi ve milli istihbarat teşkilatı eski mensubu Korkut EKEN' i görevlendirdi. Özel harekât timlerini sayısı arttırıldı. Sayıları 8000 civarına ulaşmıştı. PKK' ya karşı, çok başarılı oldular. Yok denecek kadar da şehit verdiler. O nedenle de Terörle mücadele, "ÖZEL TİM" veya "ÖZEL ORDU" ile yapılmalıdır.
Elbette "Özel Ordu" kurmakla da sorun çözülmez. Çünkü terörle mücadelede, yöntemde önemlidir. Nitekim Türkiye, 1992 yılında, Devlet Güneydoğu'da otorite kaybediyordu. Bu gidişi durdurmak ve çözümde bulunmak zorunda idi. Ve aranan çözüm, nihayet 1993 yılında bulundu." PKK ya karşı, onun taktikleriyle savaşılacak, PKK' ya destek olanlara, terörist muamelesi yapılacaktı. Bu strateji, PKK terörü bitirmişti.
Bugün öyle mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi