4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ÖZEL SEKTÖR HASTANELERİ

Sağlık ve eğitim alanında, özel sektörün görev alması, Türkiye'de belli bir kesim tarafından sürekli eleştirildi. Onlar, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin devlet eliyle yürütülmesi gerektiğini sürekli söylediler. Şimdi ise sağlık hizmetlerinin de özelleştirilmesi hususunda, yoğun bir talep ve istek var.
Siyasi iradenin, SSK mensuplarını Devlet hastanelerine yönlendirmesi, bu hastaneleri güç durumda bıraktı. Var olan kuyruklar daha da uzarken, Hastanelerin iş hacmi de arttı. Bu gelişmelere paralel olarak, verimde düştü. Randevular daha geç tarihlere verilmeye başladı. Son aylarda ise Devlet ve Üniversite hastanelerinde çalışan doktorlar, Özel hastanelere transfer oluyor. Devlet hastanelerinde, görevi doktor ve diğer personelin aldığı ücretler, Özel sektör sağlık kuruluşları seviyesine getirilmez ise durum daha da vahim olacaktır.
Ayrıca özel sektöre ait sağlık kuruluşlarında, hizmetler daha nitelikli, randevular günlük. Kuyruk yok. İşlemler çok kolay. Hastalarla ilgili tanı, teşhis ve tedavide zaman yeterli. Doktorların ve personelin hastaya karşı tutumları arzu edilen boyuttadır. Aralarında hizmete yönelik bir rekabet ortamı var. Bu gelişme, kurumlarda dinamizmi ve performansı da artırıyor.
Yeterli midir?
Elbette değil, tıp adına yapılması ve kazandırılması gereken daha çok hizmet ve tıp teknolojisi var. Ancak rekabet ortamı, hizmet ve teknoloji alanındaki gelişmeleri sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde gündemde tutacaktır. Çünkü Sağlık sektöründe, rekabet şansını kaybeden ve tıp teknolojisindeki gelişmeleri, bünyesine taşımayan, sağlık kuruluşlarının da bu sektörde yaşama şansı yoktur.
Özel sağlık kuruluşları, sağlık sektörüne canlılık ve dinamizm getirmiştir. Dolaylı yoldan da devlete ait sağlık kuruluşlarının az da olsa rahatlamasını sağlarken, sağlık kuruluşları arasında da bir rekabet ortamı doğmuştur.
Aslında Türkiye'de, özel sektörün varlığı sağlık sektöründe yıllardır var. Ancak toplum olarak farkında olmadık. Ne zaman ki, sağlık sektöründe tartışılır ve varlıkları hissedilir hale geldi; toplum olarak dikkatimizi çekti. Nitelikli ve verimli hizmetleri ile de toplumda kabul gördüler. Devletteki sağlık kurum/kuruluşlarındaki yığılmalar ve aylarca sonraya verilen randevular ise, özel sağlık kuruluşlarına kamuoyu nazarında daha da itibar kazandırdı. Son aylarda ise emekli ve devlet memurlarının, bu kuruluşlardan istifade etmesi, ilgiyi ve kapasiteyi daha da artırdı.
Öte yandan, Türkiye'de özel sağlık sektörü denince, akla, poliklinikler, özel hekim muayenehaneleri, laboratuarlar ve hastaneler gelmektedir. Bunlara ilaç, tıbbi teknoloji, tıbbı malzeme üretimi ve ticaret yapan kuruluşlar ve özel sigorta şirketleri de eklenirse, özel sağlık sektörünün sınırı bir ölçüde çizilmiş olur.
Diğer taraftan kamu destekli özelleştirmenin, diğer şekillerine gelince; hastanelerin bazı hizmetleri özel sektöre devretmesi, en sık karşılaşılanların başında gelmektedir ."taşeronlaştırma" da denen bu yolla, hastanelerin yemek, temizlik, çamaşır, güvenlik vb hizmetleri özel sektöre devredilmektedir.
Bunun yanı sıra, devlet hastanelerindeki özel yatak uygulaması, Bazı devlet hastanelerinde "sur-time" uygulaması, üniversitelerin öğretim görevlilerine hastaların para ile muayene-tedavi olunabilmesi vb. de özelleştirme uygulamaları arasında sayılabilir.
Sağlık alanın da, özel sektör vardır. Olacaktır da, Ancak devlete düşen görev, bu alanda yapılacak hizmetleri ve kullanılan teknolojiyi, yakından takip ederek denetimini yapmak, vatandaşların mağduriyetini de önlemektir.
Eskişehir'de, başarılı olduğu kadar, diğer hastanelere örnek teşkil edecek özel hastaneler de var. Bu hastaneler, kısa sürede Eskişehir'in güvenini kazandı. Pek çok dalda, poliklinik hizmeti veriyor. Hemen hepsi de sağlıkta kalite ve memnuniyet olgusuna, hastaların perspektifinde bakıyor. Özel sağlık sektörü Hasta perspektifi, sağlık hizmet kalitesinin önemli belirleyicisi olarak görmektedir. Bu hastanelerden biri de" ESKİŞEHİR ACIBADEM HASTANESİ" dir. Özellikle de halkı, hastalıklar hakkında bilgilendireme açısından, örnek çalışmalar sergiliyor.
Özel hastaneler, ülkemiz ve Eskişehir' de, sağlık sektöründe, kalite ve rekabete ivme kazandırdı. O nedenle de özel hastanelerle ilgili tartışmalar bitirilmeli, sağlıkta, kaliteyi nasıl artırabiliriz sorusuna da cevap aranmalıdır. Çünkü ülkemizde ve dünyada sağlık hizmetlerinde, kalite her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Ayrıca dünya sağlık örgütü ( WHO ) tarafından, en temel unsurları ortaya konan sağlık sektöründe, kaliteye yönelik standartlarda çıtanın yükselmesi, insanımız ve bütün insanlık için, son derece önemlidir. Bunun bincinde olan hastanelere ve sağlık personeline, ne mutlu...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi