AK Parti'de, seçim çalışması adı altında göze çarpan tek şey, Büyükşehir adayı Harun Karacan'ın kişisel koşturması.
Günde 10 ayrı yere ziyarette bulunuyorsa, bu yerlerin bir ya da ikisinde parti yöneticilerini görmek mümkün.
Her ne kadar AK Parti'de ilçe adayları açıklanmamış olsa da kamuoyuna yansıyan böyle bir görüntü var.
Milletvekilleri pek ortada yok.
Yönetimler de öyle.
İlçe adayları açıklandığında durum pek de değişecek gibi değil.
Kısacası...
Ortada sanki "Aday partiyi, parti adayı takmıyor" gibi bir hava var.
HHH

Cumhuriyet Halk Partisi'nde, Belediye Başkan adayları ile yönetimler arasında ki mesafe açıldıkça açılıyor.
Belediye Başkan adayları halen parti binasına ayak basmış değil.
Birlikte seçim çalışması ise hak getire.
Büyükerşen, kendi başına sürdürüyor çalışmasını.
Gidilecek ilçe ve belde varsa, alıyor yanına Belediye bürokratlarını ve kimseye haber vermeden gidiyor.
Odunpazarı tam bir kaos.
Aday olan Kazım Kurt, kendisine yakın isimlerle sürdürüyor seçim çalışmasını.
Çoğu ziyaret ve etkinlikten ne il başkan ve yönetiminin, ne de Odunpazarı ilçe başkan ve yönetiminin haberi oluyor.
Zaten bu durumun yarattığı sıkıntı, Odunpazarı ilçe başkanı tarafından sık sık dile getiriliyor.
-"Odunpazarı'nı ilgilendiren her konuda niye ise en son bizim haberimiz oluyor. Bazen hiç haberimiz olmuyor" diyor.
Anlayacağınız...
CHP'de, özellikle büyükşehir ve Odunpazarı adayları ile, İl ve Odunpazarı ilçe yönetimleri arasında adeta bir güç gösterisi mevcut.
Adaylar, "Partiye ihtiyaç yok" havasında, yönetimler de "Bize ihtiyaçları yoksa kendileri bilir" sevdasında.
CHP'de uyum sadece, Tepebaşı adayı Ahmet Ataç ile Tepebaşı İlçe başkan ve yönetiminde göze çarpıyor.
Anlaşılacağı üzere...
CHP'de adaylar parti yönetimlerini, yönetimler de partinin adaylarını gözden çıkartmış vaziyette.
HHH

MHP'de de sanki benzeri bir durum var.
Belediye Başkan adaylarını Eskişehir'de ilk açıklayan parti olmalarına rağmen MHP'de adaylar ile parti yönetimlerinin tam anlamıyla birliktelik sağladıkları pek söylenemez.
Her ne kadar il başkanı, Büyükşehir adayını, Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanları da, kendi adaylarını yalnız bırakmamaya gayret gösterse de, partisel bir bütünlükten söz etmek mümkün değil.
Sonuç olarak...
Önümüzdeki mahalli seçimler her geçen gün yaklaşırken, önceki seçimlere oranla bu seçimde ilginç bir tablo mevcut.
Partiler adeta devre dışı bırakılmış gibi.
Adaylar kendi başlarına seçim çalışması yürütür hale gelmişler.
Hissedilen bu durum, parti yönetimleri açısından da, adaylar açısından da kötü bir tablo ortaya çıkartıyor.
-"bunun nedeni ne olabilir?" diye kendimizi zorladığımızda, aklımıza bir tek şey geliyor...
Galiba...
Adaylar "Kazanırsam ben kazanacağım. Bu başarıya niçin partiyi niye ortak edeyim" diye düşünürken, parti yönetimleri ise "Kaybederse aday kaybedecek, bu başarısızlığa niye ortak olayım" düşüncesiyle hareket ediyor olsa gerek...
.....

Diğer partiler...
AK parti, CHP ve MHP dışında kalan partilerden pek söz edilmiyor.
Basında haberleri pek çıkmıyor.
Söylemleri, seçim çalışmaları, düşünceleri kenarda köşede ancak yer bulabiliyor.
Mahalli seçimlerde iddiaları olmadığı için kimsenin dikkatini çekmiyor.
Hâlbuki...
Seçimlerde kazanma iddiası olmayan partilerin, alacakları oylarla birilerine seçim kaybettirme konumları var.
En azından...
Bu özelliklerinden ötürü "Diğer" diye adlandırılan partilerin sık sık gündemde olması lazım.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
AK partiden aday olacak CHP ve MHP'lileri...
CHP'den aday olacak AKP ve MHP'lileri.
MHP'den aday olacak AKP ve CHP'lileri görünce, belli bir siyasi düşünceyi ayakta tutmak, imkansızlıklara rağmen kendi partilerinde seçime girme dirayetini gösterme amacında olan ve "Diğer" diye adlandırılan partilere olan sempatimiz, her geçen gün artıyor...
......

Büyükerşen'in ismini duyan iyi adaylar
bize geldi.
CHP Odunpazarı adayı Kazım kurt'un bir iddiası var.
-"Odunpazarı ve Tepebaşı'nın dışında, Eskişehir'in 12 ilçesinin tamamına yakınını bu seçimde kazanacağız" diyor.
Bunun nasıl olabileceğini?, daha düne kadar birçok ilçede CHP'nin tabelasının bile olmadığını hatırlattığımızda ise...
-"Yılmaz Büyükerşen'in ismi büyük bir referans. Yaptırdığımız araştırmalarda Büyükerşen'in ismi ilçelerde yüzde 80 oranında çıkıyor. Büyükerşen7in Büyükşehir adayı olduğunu duyan ilçelerdeki iyi isimlerin hepsi CHP'ye geldi. Çoğu ilçede birkaç aday adayı mevcuttu. İçlerinden en iyilerini seçmekte zorlandık desek yalan söylememiş oluruz. Bu yüzden, CHP olarak Eskişehir'de ki ilçelerde, bugüne kadar olmadığı şekilde iyi adaylarla seçime gireceğiz. Bunun sonucunda da ilçelerin tamamına yakınını alacağız" diyor.
......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Delileri uçağa bindirmişler bir şehirden ötekine naklediliyorlardı. Ama o kadar çok gürültü yapıyorlardı ki sonunda pilot dayanamadı uçağı ikinci pilota teslim ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.
Deliler uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı. Baktı en başta bir deli ötekilere uymamış akıllı uslu oturuyordu.
-Sen neden bağırmıyorsun? diye soracak oldu.
Adam :
-Ben bunların öğretmeniyim diye cevap verdi. Onlarda benim öğrencilerim. Şimdi teneffüsteler de onun için ses çıkartmıyorum.
Pilot çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti. Bir an geldi ki sesler büsbütün kesiliverdi. Pilot:
-Aman çok güzel! diye sevindi. Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli ötekileri derse almış olsa gerek diye düşündü.
Ama dakikalar geçiyor arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu. Pilot biraz daha bekledikten sonra merak etti. Gidip bakmak istedi.
Bir de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok değil mi!
Dehşetle sordu :
-Öğrencilerin nerede? diye...
-Dersler bitti. Hepsini evlerine gönderdim!