4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PARTİLERİN VAATLERİ, GERÇEKLEŞEBİLİR OLMALIDIR

Partilerin, seçim bildirgeleri netleşmeye başladı. Vaatler ve söylemler, meydanlarda kalır mı bilinmez ama bazı partilerin, vaatleri gerçekleştirilemeyecek niteliktedir.
Aslında parti programları ve seçim bildirgeleri değerlendirildiğinde, barajı geçebilecek partiler, daha gerçekçi vaatlerde bulunuyorlar. Diğerleri ise çalışmadan halkımıza, maaş bağlayacak kadar hayali vaatlerle, halkı etkilemeye çalışıyorlar. Bu partiler, ya devletin imkânlarını bilmiyorlar, ya da halkı anlamaz yerine koyarak, puan toplamaya çalışıyorlar.
Bazı partiler ise, belli konulara daha ağırlıklı bakıyorlar. Nitekim Ak Parti genellikle yargıyı ön plana çıkardı. Diğer vaatleri ise gençlere iş, öğrencilere burs, işadamına teşvik sözleri verirken, memur ve işçiye de "Enflasyona ezdirmeme" sözü verdi. AKP'nin seçim beyannamesinde vergi yükünün hafifletilmesi ve bazılarının da kademeli kaldırılması, milli gelirin arttırılması, küçük işletmelere destek verilmesi, sosyal yardım tutarlarının arttırılması, sağlık güvencesinin genişletilmesi, özürlülerin sigorta bedelinin hazine tarafından ödenmesi, işsizlik fonunun kapsamının genişletilmesi, öncelikli vaatler arasında yer aldı. Terör ve başörtüsü gibi, konulara yer vermedi.
CHP' ise eğitimde, reform niteliğinde değişiklikler yapmak istiyor. Nitekim 10 yıllık zorunlu temel eğitime geçilecek ve üniversiteye giriş sınavları kaldırılacak. Yargıda siyasallaşma önlenecek. Muhtaç sanatçıların, muhtarların ve yoksulların primlerini devlet ödeyecek. Ulusal sağlık sigortası kurulacaktır. Dikkat çeken en önemli vaatlerinde biri de, Tüm yurttaşlar sadece nüfus cüzdanını göstererek sağlık hizmetlerinden eşit olarak yararlanacak. Çiftçi ve besiciye verilecek tarımsal destekler 2 katına çıkarılacak. Kadınlara uygulanan, her türlü şiddetle mücadele edilecek ve Yıllardır bir türlü gerçekleştirilemeyen dokunulmazlıklar kaldırılacak milletvekili de hesap verecek.
MHP, zorunlu eğitimin, 12 yıla çıkartacak, Enflasyon kalıcı olarak yüzde 3'e düşürülecektir. İşsiz ve muhtaç aile reislerine 200 YTL işsizlik yardımı ödenecek. Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılacaktır. Ekonomi Bakanlığı kurulacak. Her yıl yüzde 7 büyüme, 5 yılda 3,5 milyon istihdam sağlanacak. Güvenlik mensuplarına aylık 230 YTL güvenlik tazminatı verilecek. Üniversite giriş sınavı kaldırılacak. Vatandaş hastane ve hekim seçme hakkına sahip olacak en öneli vadi de, Türkçe' nin bütün lehçeleriyle kullanılabilir olması sağlanacaktır.
Genç Parti, " Mazot 1 YTL olacak.", "ÖSS kalkacak" sloganları ile meydanlarda.
Demokrat Parti," çiftçinin kullandığı yeşil mazot 1 YTL' nin altında olacak", .sloganı ile meydanlara çıktı. En önemli vaatleri ise "Terörle mücadele " ve "Vatandaşı, namerde muhtaç etmeme".
Diğer partilerin de, benzer ve gerçekleşmesi mümkün olamayacak vaatleri var.
Oysa Türkiye' nin, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda, çok acil çözüm bekleyen sorunları mevcuttur. AB sürecindeki sorunlar, güneydoğu gerçeği, dış mihraklı etnik-azınlık provokasyonları, bölücü terör ve her türlü radikal akımlar yanında, Irak'ta yaşanan gelişmeler, sözde Kürdistan kurulması çabaları, Kıbrıs'ta gelinen nokta, yabancı sermayenin giriş biçimi ve sirkülasyon yöntemleri, artan sıcak paranın getireceği sorunlar, sürekli artan cari açık, kayıt dışı ekonomi, kaçakçılık, dış borç, işsizlik, çevre, eğitim ve sağlık gibi ciddi sorunlar, ülkenin gündeminde olmasına rağmen, seçim vaat ve bildirgelerinde yeteri kadar yer almıyor.
Elbette siyasi partilerin, vaat ve seçim bildirgeleri olacaktır. Ancak ülkenin gerçek sorunlarını göz ardı ederek veya vatandaşı anlamaz yerine koyarak, olmayacak ve gerçekleştirilmesi mümkün olmayan vaatlerde bulunmak da etik değildir.
Ayrıca, halkı anlamaz yerine koymak, birinin ötekini yok sayması, göremezden gelmesi gibi, bir tutum da değildir. Bunları aşar. Burada karşısındakini bir ölçüde alaya alma, kendince onu gülünç duruma düşürme de vardır.
Halkı, anlamaz yerine koyma eylemini uygulayan kişi/kişiler, yönünden ne ölçüde başarılı olur, ya da karşıtı başarısızdır; bunu bilmek pek güçtür.
Kimileri, kendi tutum ve davranışından, bir doyuma ulaştığını düşünerek, karşısındakinin sustuğunu görerek, "başarılı" olduğu kanısına varabilirler. Varması da, pek kolaydır. Çünkü kendi yapar, kendi değerlendirir, buna da inanır. Sonuçta başkalarını anlamaz yerine koyan kesimler, kendileri de aynı duruma düşer ama iş işten geçmiş, fatura da önlerine gelmiş olur. Bizden söylemesi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi