
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Partilerinden sıtkı sıyrılanlar...
Yayınlanma:
Bu güne kadar AKP ye oy vermiş fakat bundan sonra oy vermeyeceğini söyleyen birisi söylüyor:
-"Bu nasıl bir iş kardeşim? Partiyi ne hale getirdiler. Dava meğer tabandaymış. Partinin üzerine yerleşenlerde dava mava yokmuş. Bunu bir kez daha anladım. Partinin üzerinde olanlar, kendilerini orada tutacak olan insanları resmen kullanıyor. Seçim zamanı geldiğinde, listelerde hep onlar oluyor. Bu şehirde siyaset yapanlar, para ve zaman harcayıp, 'Dava' diyenler her defasında kandırılıyor, aldatılıyor. Geçtiğimiz seçimin listesinin aynısını yapmışlar Eskişehir'de. Yahu kardeşim! O liste başarılı olsaydı Eskişehir'de AKP oyları yükselirdi. Yükselmediğine göre demek ki kötü liste. Siz bu kötü listenin aynısını yapıyorsanız, bu şehirde yaşayan partilileri görmezden geliyor, kale almıyorsunuz demektir. Artık gözüm açıldı. Bu seçimde AKP ye kesinlikle oy vermeyeceğim. Yeter artık bizim gibi insanları kandırdıkları. AKP ye oy vermeyeceğim gibi, gidip CHP ye oy vereceğim ki, verdiğim oy 2 oy yerine geçsin"
xxx
Bu güne kadar CHP'ye oy vermiş fakat bu seçim oy vermeyeceğini söyleyen birisi anlatıyor:
-"Koskoca partiyi bir-iki kişinin resmen oyuncağı haline getirdiler. Böyle şey olmaz. Ankara'da oturup, birileri istedi diye milletvekili aday listesi yapıyorlar. Eskişehir'de karşılığı bile olmayan insanlar listelerin üst sırasına yerleştiriliyor. Bu şehirde yıllarca siyaset yapıp CHP bayrağını taşıyanlara resmen küfür edilir hale geldi. Hiç kimse partiden üstün değildir. Ancak, Eskişehir'de partinin de üzerinde insanlar var ki, genel merkez bu insanların bir dediğini iki etmiyor. O insanlar da resmen birilerinden intikam alıyor. Artık beni kandıramayacaklar. Bu güne kadar AKP yi öne sürerek, çaresizlerin oyunu alıyorlardı. Bundan sonra kendileri çaresiz kalacak. Bu güne kadar CHP den başka bir partiye oy vermedim ama, bu kez kesinlikle vermeyeceğim. Varsın CHP 150 milletvekili yerine 120 Milletvekili kazansın. O yüzden HDP ye vereceğim oyumu. Hiç olmazsa barajı aştırıp, AKP iktidarına engel olurum"
xxx
Bu güne kadar MHP'ye oy vermiş fakat bu seçim oy vermeyeceğini söyleyen birisi anlatıyor:
-"Parti için Eskişehir'de çalışıp didinen insanlara yazık. Her seçim öncesi aynı manzara yaşanıyor. Zaten 1 Milletvekili çıkartan Eskişehir'e aynı isim konuluyor. Yıllardır manzara değişmiyor. Bu şehirde siyaset yapanlar hep avucunu yalıyor. Bu güne kadar AKP ye hiç oy vermedim. CHP'ye de oy vermedim ve asla vermem. Ancak, MHP benim ve benim gibi düşünenlerin oylarını hep çaresizliğimizden dolayı aldı. Artık seçenekler var. Bu seçim o partilerden birine oy vereceğim. MHP ye oy vermediğim için de kendimi hiç rahatsız hissetmeyeceğim"
xxx
Yukarıda yazdıklarımız hayal mahsulü sözler değil.
Şu birkaç gün içinde bizzat konuştuğumuz yüzlerce insan arasında gerçek duygularını anlatanların sözleri.
Göreceğiniz üzere...
Sayıları belki az da olsa, kendi partilerinden Sıtkı sıyrılan insanlar var.
Ve bu insanlar, bu güne kadar karşılıksız hizmet ettiği ve oy verdiği partilerinden yüz çevirmiş durumda.
Belli ki:
Yaşadıkları ve karşılaştıkları böyle düşünmeye zorlamış hepsini.
......
Birbirlerine jest mi yapıyorlar?
Cumhuriyet Halk Partisinin seçim çalışmalarında söylemler ilgi çekmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta sonu Mamuca Göletinde yapılan anneler günü etkinliğinde, partinin 4 ncü sıra adayı Erman Gölet her konuştuğu isme:
-"Merak etmeyin 3 ncü milletvekili çıkacak. Cemal Okan Yüksel'i Milletvekili yapacağız. Zaten tüm çabamız bunun için. Bize verilen görev de zaten 3 ncü milletvekilliğinin çıkartılması" derken, aynı etkinlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bir konuşma yaparak:
- "3 Milletvekilliğini çıkarttık. Şu anda 4 ncü Milletvekilliğine doğru gidiyoruz. Bu teveccüh olduğu müddetçe seçimlerde Eskişehir'den 4 ncü Milletvekilliğini de çıkartacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" demiş.
Her iki ismin konuşmaları da, birbirlerine karşı jest mi yoksa kinaye mi yaptıkları doğrusu pek de anlaşılamamış.
.....
Mezuniyet töreninin stadyumda yapılmama nedeni: kapasite sorunu...
Dün bu köşede yazdık Üniversite mezuniyet törenlerinin Atatürk stadyumundan kampusların içine taşındığını.
Her yıl Stadyumda yapılan ve geleneksel hale gelen törenlerin kampusler içine taşınma nedeninin, mezuniyet töreni sırasında öğrencilerin iktidarı eleştiren pankartlar açması ve Rektörlük seçimi olabileceğini ifade ettik.
Sağ olsun, büyük bir duyarlılık göstermiş ve söz konusu yazımıza bir cevap vermiş Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof Dr Naci Gündoğan.
Bu yıl Anadolu Üniversitesi mezuniyet töreninin niçin Stadyumda değil de 2 Eylül kampusu içinde yapılacağını anlatmış.
Gerekçelerini bu gün gazetemizin birinci sayfasında haber şeklinde okuyacaksınız.
Bizim burada söylemek istediğimiz sadece, Anadolu Üniversitesinin duyarlılığına vurgu yapmak, kurum ile ilgili yazılan bir yazıya cevap verme inceliğini gösterdiği için kutlamaktır.
Diğer pek çok kurum gibi "kim ne yazarsa yazsın" yaklaşımında olmadığı için Anadolu Üniversitesi ve başındaki Rektörünü kutluyoruz...
......
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Papaz, kente yeni gelmişti. Önüne çıkan ilk lokantaya girdi ve boş bulduğu masaya oturdu. Yemeğini söyledikten sonra ellerini yıkamak üzere tuvalete gitti.
Masasına dönerken, lokantadaki herkesin kendisine bakıp güldüklerini görünce garsonu çağırıp sordu:
Evladım, müşteriler neden bana bakıp gülüyorlar?
Şey, efendim. Resim... Tuvaletin duvarındaki resim.
... Gördünüz mü?
Gördüm.
Oradaki çıplak kadının önünde incir yaprağı var ya...
Onu da gördüm.
İçeri giren o yaprağı kaldırıp baktığında burada ziller çalar.
Ona gülüyorlar.