1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Pek çok kişi, Bakan Avcı'nın Kitap dağıtma işini kendisine konduramadı...

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yerini Nabi Avcı'ya bıraktığında, hemen herkeste benzeri bir algı oluştu.
Bu algı "Milli Eğitim alanında iyi şeyler olacak" algısıydı.
Zira...
Ömer Dinçer aldığı kararlar ve yaptığı uygulamalarla hemen her alanda memnuniyetsizliğe neden olmuştu.
Yerine getirilen Nabi Avcı'ya ise hemen herkes olumlu yaklaşıyor, en olumsuz düşünenler bile "Bekleyip göreceğiz" düşüncesini ifade ediyordu.
Çünkü...
Nabi Avcı, klasik bir siyasetçi değildi.
Naif bir yapısı vardı.
Entelektüel kişiliği, son derece kibar oluşu ve iktidar partisi içinde saygı duyulan bir kişiliğinin bulunması bu algının oluşmasında önemli rol oynamıştı.
Bakanlık görevini devralır almaz Nabi Avcı'nın bu özellikleri kamuoyuna iyice yansıdı.
Gezi olayları ile yaptığı kritik değerlendirmeden tutun da, öğrencilerin önünde kendi karikatürünü yapmasına kadar birçok sempati uyandıran hareketi, kendisinin klasik bir siyasetçi olmadığını kanıtlar cinstendi.
Fakat...
Sözünü ettiğimiz Bakan Nabi Avcı geçtiğimiz günler içinde İlkokul öğrencilerine dağıttığı kitapla gündeme geldi.
Yeni Eğitim yılı açılış törenine katılmak için Ankara'da gittiği bir okulda "Ağaç Okul" isimli bir kitabı dağıtmış Bakan Avcı.
Kitap, Afganistan temalı, Savaş içeren ve Hikmetyar'a ithafların yer aldı bir kitap olması nedeniyle eleştiri aldı.
-"Bakan böyle bir kitabı İlkokul 2 nci sınıf öğrencilerine nasıl olur da dağıtabilir?" soruları sorulmaya, TBMM de konu ile ilgili soru önergeleri verilmeye başlandı.
Ne yalan söyleyelim benzeri yakınmalar bize kadar iletildi.
Sonuç itibarıyla gelen tepkilerden de anlıyoruz ki...
Bakan Nabi Avcı'yı, yukarıda sıraladığımız özellikleriyle tanıyıp bilenler, bu kitap dağıtma işini aynı Nabi Avcı'ya pek yakıştırıp, konduramadı...
......

Sanki Eskişehir'de 45-50 ilçe var...
Eskişehir'de 3'ü merkezde toplam 15 Belediye var.
Mahalli seçimler söz konusu olduğunda Partiler bu Belediyeler ile ilgili şimdiden hedefi belirlemiş.
Hedef, adeta iddiaya da dönüşmüş.
Örneğin İktidar Partisi AKP, mahalli seçimlerde 15 Belediyeyi de kazanacağını iddia ediyor.
-"Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı zaten bizim de, bu kez alamadığımız İnönü, Sarıcakaya, Mihalıççık gibi ilçeleri de kazanacağız" yorumunda bulunuyor.
Öte yandan CHP biraz daha tedbirli.
Büyükşehir,Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinin kesinlikle kazanılacağını, diğer ilçelerden de en az 6 ila 8 İlçe belediyesinin alınacağını ileri sürüyor.
Gelelim MHP ye...
MHP Merkezde ki 3 Belediyeden en az birinin, İlçelerden de yarıya yakınını kazanacağını söylüyor.
Tabi bunlar partilerin olmasını istedikleri, Gönüllerinden geçirdikleri istekler.
Ama bu istek ve iddialara inanıp, kendisini kaptırmışlar da var.
Topluyorsunuz "kazanacağız" diye iddiaya girdikleri ilçe sayılarını, 45-50 yi buluyor...
Eskişehir'de bu kadar ilçe olsa, "Dedikleri doğru olabilir" diye düşünecek insan.
Ama yok...
Ne yazık ki Belediye sayısı 15...
O yüzden, bu seçim bazı partilere hüsran olacak gibi...
.......

Siyasette gelinen nokta...

İki çoban konuşuyormuş koyun otlattıkları sırada.
Biri, durup dururken "Ben Başbakan olacağım" demiş...
Diğeri bunu duymanın verdiği şaşkınlıkla;
-"Manyak mısın sen?" diye sorunca, Başbakan olmak istediğini söyleyen ve bunun bir kriter olduğunu algılayan çoban;
-"Şart mıdır" sorusunu sormuş.

HHH

Yoldan çevirdikleri bir adama "Başbakan olmak ister misin?" diye sormuşlar.
Adam hiç düşünmeden;
-"Olmak isterim tabii" demiş.
-"Peki başbakanlığı yapabilir misin?" diye sorduklarında ise...
-"niye yapamayayım ki? Yapanlar nasıl yapıyor. Hem çok zor bir iş olmasa gerek" cevabını vermiş.
Aynı adama,"Pekii.. Flarmoni Orkestrası şefliği boş. Gelir misin?" dediklerinde ise
-"Ben o işten hiç anlamam" diyerek kestirip atmış.
HHH

Nedendir bilinmez, insanların büyük bir çoğunluğu Ülkeyi yönetmenin, Orkestra yönetmekten daha kolay olduğunu düşünüyor.
İşin kötüsü...
Başbakanlık dahil, kendisini hemen her göreve yakıştırabiliyor.
Belki de, siyaseti bu güne kadar yapan insanların birçoğunun, hak etmeden o yerlere gelmesi bunda büyük rol oynuyor.
Ama yine de...
İnsanların büyük bir çoğunluğu, kendi işlerinde başarısız olmalarına rağmen, "başkalarının işini daha iyi yaparım" düşüncesini taşıyor.
Maalesef böyle düşünen insanlar bir yerlere geldikleri için de...
Kendileri ile mevcutları kıyaslama hakkına, haklı olarak sahip oluyor.
Siyasette gelinen nokta ne yazık ki bu.
Önümüzde mahalli seçimler var.
Bu seçimler için partiler adaylarını belirleyecek.
Belki büyük çoğunluğumuz belirlenen adayları yeterli bulmayıp, Belediye başkanlığı görevine konduramayacak.
Belki o hiç yakıştıramadığınız insanlar seçilip, kenti yöneten koltuklara oturacak.O insanlar o koltuklara oturdukları müddetçe de...
İnsanların "Onlar bile yaptı. Ben niye yapamayayım" şeklinde ki kıyaslamaları...
Hiç mi hiç bitmeyecek.
.......

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Bir mahkeme salonu düşünün...
Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar.Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır.
"Bayan Jones,beni tanıyormusunuz?"Yaşlı teyze cevap verir:
"Ah evet bay Williams,sizi çocukluğunuzdn beri tanıyorum.Siz taaa o zamanlar bile aileniz için baş belasıydınız,sürekli yalan söylüyorsunuz,karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz ,en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz,2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız"
Davalının avukatı başta olmak üzere tüm salon şok olur.
Adam ne yapacağını bilmez bir halde kadına tekrar sorar.
"Peki bayan Jones, ya karşı tarafın avukatını tanıyormusunuz?"
Kadın yine cevaplar:
"Elbette tanıyorum.çocukluğunda ona dadılık yapmıştım.Tembel,ödlek ve alkolik adamın tekidir.Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor.."
Yine herkes şokta.
Bütün salonu bir uğultu kaplar.Hakim kürsüye tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır.
Ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek, kulaklarına şunları fısıldar:
"Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız, ikinizi de harcarım."

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi