4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

PKK ABD VE PEŞMERGE' YE HAVALE

Her gün vatan evlatları, şehit oluyor ama siyasi otorite, sanki çok gerekli gibi, Tunus'ta, Mısır'da, Bahreyn'de, Yemen'de, Libya'da halkları birbirine düşülenlerin yanında yer aldı. Bugün de Suriye ve İsrail ile gerginliği artırmakla meşgul. PKK terörü ile mücadele ise Amerikan askerlerinin, Irak ordusu ve Kuzey Irak yönetimine bağlı Peşmerge güçleri ile koordineli olarak devriye gezen güçlere "HAVALE" edildi.
Nitekim Amerikalı general bu uygulamaya yönelik kararın, ABD hükümeti, Irak hükümeti ve "TÜRK HÜKÜMETİ" nin, ortak müzakereleri sonucu alındığını kaydederek, "Hem Irak hem de Türk halkına yönelik tehdit oluşturan teröristlere önlem alma kararı 3 hükümetin koordinasyonuyla sağlandı" görüşü ise dikkat çekici olduğu kadar düşündürürcü.
Oysa 2003 yılında, gerçekleşen Irak işgalinden bu yana, Ankara yönetiminin ABD'den en önemli talebi, Kuzey Irak'ta rahat bir şekilde ikamet eden binlerce terör örgütü militanına karşı harekete geçilmesi istedi. Ancak tedbir alınmadı. Bugün ise sınırda, ABD ve PEŞMERGE güçleri önlem aldı. Kara harekâtın gündemde olduğu şu günlerde, BU ÖNLEM, TAMAMEN, PKK'YI KORUMA VE TÜRK ORDUSUNUN, KARA HAREKTINI ÖNLEMEYE YÖNELİK DEĞİL DE NEDİR?
Ayrıca iktidar, mavi Marmara gemisinde ölen vatandaşlarımız için, İsrail ile ilişkileri keserken, Onlarca şehidimizin sorumlusu olan, BARZANİ ve Irak' a karşı her hangi bir müeyyide uygulanmadığı gibi, ekonomik açıdan da destek veriliyor.
ABD 'nin Irak'taki Amerikan güçlerinin sözcüsü Tuğgeneral Jeffrey Buchanan, "PKK'nın Türkiye'ye yönelik terörist faaliyetlerini önlemek için Irak ordusu ve Peşmerge güçleri ile koordineli olarak 'hükümet kontrolü altında olmayan' bölgelerde devriye gezmeye başladık" dedi. Bu kararın Sayın Erdoğan' ın, PKK' ya karşı gereken yapılacaktı tavrından sonra alınması ise dikkat çekicidir.
Batı ülkeleri, yıllardır taşeron terör örgütleri, özellikle de PKK aracılığıyla ve "Kürt-Türk" arasında etnik nefreti körükleyerek, ülkemizi kaosa sürüklemek veya bölmek ve parçalamak istiyorlar. Nitekim Türkleri, Avrupa'dan atmak için geçmişte, Avrupa ülkeleri tarafından, Balkanlar'da, "IRKİ" ve DİNİ" taassuplar körüklendi. Bu uğurda büyük propagandalar yapıldı. Balkan toplumlarının milliyetçilik hisleri kamçılandı. Önce ayaklanmalar, sonra da savaşlarla istenen sonuca ulaşıldı.
Bugün de aynı senaryolar ve stratejiler, Türkiye' nin gündeminde.
Terörle mücadeleyi, güvenlik güçleri başarıyla yürütmesine karşın, hükümet politikalarında yer alan ve bölgesel halkı kazanmada, daha önemli olan "SOSYAL", "EKONOMİK" ve "PSİKOLOJİK", önlemler yeterince geliştirilip uygulanmadığı gibi,. askeri önlemlerle birlikte, yeterince eşgüdüm gerçekleştirilemedi.
Maalesef siyasi irade, çok partili dönemde, "SİYASİ ÇIKARI" için, çok şeyi yanlış yaptı. Hal böyle olunca da, olmayacak sorunlar yaratıldı. Sonuçta da, hatalar kaçınılmaz oldu. Türk Milletine ve devletine de ağır faturalar ödetti. Veya Türkiye, uluslararası alanda, çok zor durumda kaldı. Dünya kamuoyu nazarında da, sürekli itibar kaybetti.
1984 yılından bugüne kadar, terörü önlemek için atılması gereken pek çok adım vardı. Ancak siyasi çıkar, bu adımların önünde en büyük engel teşkil etti. Bölgedeki feodal yapıya göz yumuldu. Bölge halkını kazanmak için sosyal, ekonomik ve psikolojik önlemlerin planlanıp, gerçekleştirilmesini gerekirdi; ancak yapılmadı. Ayrıca Askeri önlemleri geliştiren ve tüm ekonomik, sosyal ve psikolojik önlemlerin, uyumlu bir şekilde planlanıp uygulanmasını sağlayan, bir büyük strateji bir türlü gerçekleştirilemedi.
Türk halkı artık gerçekleri görmelidir. ABD, AB ve BARZANİ PKK' nın hamisidir. Çünkü Batı ülkeleri, savaşın yerini alabilecek, dünyaya yönelik politika, strateji ve senaryolarını yürütebilecekleri, özellikle de dünyadaki çıkarlarını koruyabilecekleri, şiddete yönelik bir arayış içine girdiler. Sonuçta da "TERÖR" denen belayı buldular. Böylece dünyada, savaşların yerini de terör aldı. Sonuç da dünyadaki terör örgütleri, taşeronluk görevi üstlendi. PKK ' da, ABD ve AB' nin taşeron örgütüdür.
Batının, "TERÖR KÜRESEL TEHDİT" sözü, kendileri için geçerlidir. Maalesef El Kaide terörü karşısında, gözyaşı dökenler veya saygı duruşu yapanlar, PKK cinayetlerine, aynı duyarlılığı göstermediği gibi, üstelik alkışlıyorlar. Türkiye'de, her etnik gruptan insanlar ölüyor, güvenlik güçleri şehit oluyor, insanımızın ciğeri yanıyor ocaklar sönüyor, ABD ve batı ülkelerinin umurlarında değil. Bu tabloyu seyretmekten de, adeta zevk alıyorlar.
Türkiye, ADB ve AB'ye, hatta dünyaya rağmen, ne yapılacaksa, bir an önce yapılmalıdır. En azında İsrail ve Suriye' ye karşı gösterdiği tepkiyi, Irak'a göstermelidir. Çünkü çekingen davranmak, teröristlere moral, ülkeye de zarar verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi