Türkiye, yıllardır PKK terörü ile mücadele ediyor. Son yıllarda, PKK ile örtülü görüşmeler yapılarak, sonuç alınmaya çalışılıyor. Oysa PKK'nın istekleri değerlendirildiğinde çözüm olmayacağı ortadadır. Hatta imkânsızdır. Bu gerçeğe rağmen, Abdullah ÖCALAN ile görüşmeler devam ediyor. Ancak PKK tarafında, farklı sesler var.
Nitekim MİT ile Öcalan görüşmesinin ortaya çıkmasının ardından konuşan, PKK'nın Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar, diyalog sürecinde kendileriyle bir temas olmadığını belirttikten sonra, Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş'a verdiği mülakatta "Temasa geçen olmadı. Ne Kandil, ne de Avrupa'da. Sayın Öcalan'la görüşülmesi ve bunun kamuoyuna açıklanması olumludur. Fakat işin aslı şu: Bu iş İmralı'dan yürütülemez." diyerek gerçek niyetlerini ortaya koydu.
PKK'nın, Kandil'deki yöneticilerinden Murat Karayılan ise " Bu böyle olmaz." Silah bırakmamız değil, silahlı güçleri sınır dışına çekmemiz isteniyor. Kimse bu silahları eğlenmek için, ya da farklı keyfi bir amaç için eline almadı. Bu silahlı güçlerin varlığının, bir nedeni vardır." diyerek görüşmelerin de içeriğini açıkladı.
Sayın ERDOĞAN ise "Sadece benim söylediğim nedir, ben siyasetçi olarak bu görüşmeyi yapamam ama ülkelerin, devletlerin hükümetleri bunları yapamayabilir ama onların eli ayağı olan devletteki ajanları temsilciler vardır, bunu yaparlar. Adayla da görüşür, adanın kanaatlerini alır, düşüncelerini alır sorgular." diyerek, APO ile görüşmelerin, devam ettiğini kamuoyu ile paylaştı.
Ayrıca Başbakan Sayın ERDOĞAN, anlaşmanın yapılmadığını, Abdullah Öcalan'ın da bırakılmayacağını, Ada ile görüşmede biz asla bir görüşme yapmayız " diyor.
Şu bir gerçek ki iktidar sözcüleri, PKK ile ilgili çok çelişkili söylemlerde bunuyor. Bitarafta anlaşma yapılmadığı ve Abdullah Öcalan'ın da bırakılmayacağı söylenirken, diğer taraftan, "bizler netice almak istiyoruz, mesafe almak istiyoruz. Bunun için görüşme yaptırırız. Kimlerle? İşte bu işlerle görevli olan elemanlarımız vasıtasıyla" diyerek , görüşme yaptıklarını açıklıyorlar.
Son yıllarda, PKK ile yapılan örtülü görüşmeler ve Başbakan Sayın ERDOĞAN' " Halen görüşmeler devam ediyor." sözleri ile de PKK' nın, meşrulaştığı ve devletin, PKK terör örgütünü, muhatap aldığı da ortaya çıktı.
Oysa PKK' ın, TBMM, Cumhurbaşkanı ve Başbakana, gönderdiği Türk halkı tarafından asla kabul görmeyecek mektuptaki istekleri ortadadır.
-Abdullah Öcalan'ın hazırladığı Kürt sorununun barışçıl ve demokratik siyasi çözümü için, yol haritasının, ilgili muhataplarına verilmesi ve tüm kamuoyuna açıklanması.
- Demokratik siyasi çözümünün önünün açılmasını ve bu çözümün Türkiye'nin gerçek anlamda demokratikleşmesine bağlı olarak Kürt halkının özgür iradesini esas alma temelinde diyalog ve müzakere yöntemiyle gerçekleştirilmesi.
-Türkiye demokratik ulusunun bir parçası olarak, Kürt halk kimliğimiz temelinde ve anayasal güvenceye sahip olarak özgür, eşit ve birlikte yaşamalı.
-Anadilimiz olan Kürtçeyi, her yerde özgürce konuşmak, öğrenmek, geliştirmek ve tarihi değerlerimizi, kültürümüzü ve coğrafyamızı anadilimizde yaşatmak.
-Çocuklarımızı, Kürtçe adlandırmak, Kürtçe eğitmek ve büyütme.
-Kürt halkı olarak, tarihimizi, kültürümüzü, sanat ve edebiyatımızı özgürce yaşamak, geliştirmek ve korumaktır.
-Kendi kimliğimizle, demokratik toplumsal örgütlenmemizi geliştirmek, demokratik siyaset yapmak ve kendimizi özgürce ifade etmek,
-Kürdistan'ın köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekâtçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, yeterli imkânlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşamak,
- Türkiye'nin, demokratikleşmesini ve bunun için sivil-demokratik bir anayasanın hazırlanmasını istiyoruz.
- Bu taleplerimiz temelinde, Kürt sorununun demokratik çözümünü, Türkiye'de barış ve demokrasi isteyen herkesle tartışmak ve birlikte çalışmak için, bu adımı atıyoruz. Biz bu adımımızla tarihi yaşamaya geliyoruz. Adımımızın başarılı olacağına inanıyoruz.
TBMM, Cumhurbaşkanı ve Başbakan, PKK' nın talepleri karşında, ne düşündü bilinmez ama şayet Türkiye, PKK tarafından gündeme getirilen, bugünkü önerileri, kabul ederse, şehitlerimizin kemiklerini sızlatır, terörle mücadelede hüsrana uğrar, PKK' da, zaferini de ilan etmiş olur.
Hülasa PKK ile yapılan örtülü görüşmeler, tehlikeli bir sürece doğru hızla sürükleniyor. Bu süreç, iyi yönetilmez, görüşmeler devam eder, taviz de verilirse, bir iç çatışma kaçınılmaz olur.