
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)
PLAN BÖYLE OLUR...
Yayınlanma:
Sanayi planlarının içinin boş olup olmadığını tartışıyoruz.
Bir taraf "Onay verin içini herkesin istediği gibi doldurup sanayiyi dönüştüreyim" diyor.
Diğer taraf ise "Endişeler giderilmeden içi boş planlar onaylanamaz" savunmasını yapıyor.
Bu iki arada bir derede ise sanayi dönüşümü için somut gelişme yaşanmıyor.
Böyle giderse de sanayide hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyebiliriz...
***
Pekiyi bir plan nasıl olmalı?
Bunu Büyükşehir Belediyesi İTÜ'ye yaptırdığı proje ile gösterdi.
Bahsettiğimiz proje, merkezi 8 mahalleyi kapsayan dönüşümü içeriyor...
***
Biliyorsunuz;
Bakanlık şehrin ortasındaki büyük bir alanı "afet riskli alan" olarak ilan etti.
Aradan epey bir zaman geçti.
Yaklaşık 4 yıldır bu alanda tek bir çivi dahi çakılamıyor.
Vatandaş bu konuda oldukça muzdarip oldu.
Dahası uzun zamandır endişeli biçimde bekledi durdu.
Dönüşümün nasıl olacağını, kendi mülk haklarının nasıl değerlendirileceğini merak etti.
Sadece vatandaş değil...
Ticari erbapta, yasal prosedürler yüzünden bölgede ne inşaat yapabildi, ne de para kazanabildi...
Şehir ekonomisi de sürekli zarar etti.
Çünkü bu bölgede konut alıp satmak deveye hendek atlatmaktan daha zordu...
***
İşte tüm bu sorunları ortadan kaldıracak bir plandan bahsediyoruz.
İşin uzmanları tarafından uzun soluklu bir çalışmanın ürünü bu proje!
Nereye ne yapılacak, kimin mülkü ne olacak, sokaklar nasıl olacak, caddeler ne kadar genişleyecek hepsi belli.
Porsuk sahilinden tutun da, ticari alanlara, yeşil alanlara kadar da hepsi projede belirtilmiş.
***
Hepsinden önemlisi şu;
"Yerinde dönüşüm" dediğimiz olay çok iyi işlenmiş.
Kimin nerede konutu, işyeri varsa ya yerinde kalmış, ya da en fazla bir sokak geriye gitmiş.
Hiç kimsenin en küçük bir kaybı bile yok.
Bu nedenle; " Yunusemre Caddesi'nde yerim var, beni en arkalara atmasalar bari" diye düşünenlerin gönlü ferah olabilir...
***
Ortada kişisel hak kaybı bulunmuyor...
Bu çok önemli bir not...
Ancak daha da önemlisi kentin daha derli toplu hale getirilmesi ile olacak.
Mesela;
Yarım kalan bir Porsuk Projesi var.
Köprübaşı köprüsüne kadar modern, sonrasında eski Porsuk manzaralarının yaşandığı çirkin görüntü ortadan bu proje ile kaldırılıyor.
Başkan Büyükerşen bu proje ile ilk döneminde başlattığı "Porsuk Projesi'ni" tamamlama fırsatını buluyor.
Bununla birlikte geniş caddeler ile trafik yükünün de en aza indirilmesi amaçlanıyor.
Daha çok yeşil alan ve sosyal donatılarla kentin kalbi gerçekten de iyi planlanıyor...
+++
Bu projenin tanıtımı İstanbul'da yapıldı.
Artık projeyi gösteren maketleri Eskişehir'de görmek ve tüm kesimlerin daha da yakından incelemesini bekliyoruz.
Bunun ardından projeye çok fazla itiraz edileceğini ya da önünde engel olunacak bir tavır sergilenmesini de beklemiyoruz.
Başta da söyledik;
Bu planlar, "bir şehir planlamasının nasıl olması gerektiğini" gösteriyor.
"İçi dolu dolu, endişeleri gideren, korkuları kenara bırakan, kişisel hakların korunduğu, yerinde ve kamuoyuna açıklanır ve kabul edilir" türden bir plan...
Bu nedenle Büyükerşen'in "destek bekliyorum" sözünün altını şehir kamuoyu doldurmalı.
Ufak tefek yapılacak düzenlemeler zaten halledilecektir.
Geriye ise projeyi uygulamak kalacaktır.
Eskişehir'e hayırlı olsun...