Çarşamba günü, DSİ Bölge Müdürü Remzi Ertek' le, Eskişehir'in su sorunu konuşma fırsatı bulduk. Konulara, hakimiyeti ile dikkat çekti. Eskişehir'in, su kaynaklarını ve bugünkü ve gelecekteki su problemlerini, kendine özgü bir üslupla bizimle paylaştı.
Eskişehir'in, su ihtiyacını karşılayan Porsuk Barajı, ndan, yılda 35 milyon metreküp, kullanma, 110 milyon metreküp'te sulama amaçlı su kullanıldığını ve Çarşamba günü itibarıyla da doluluk oranının da %49 olduğunu söyledi. Yanı şu günlerde, Porsuk barajında 225 milyon metreküp su var. Ayrıca Porsuk Barajı' na yılda, 80 milyon Metreküp su geldiğini, ancak Kütahya' da yapımı devam eden, DÖRT BARAJ VE GÖLETLER BİTTİĞİNDE, PORSUK BARAJINA GELEN SU MİKTARI, 8 MİLYON METREKÜPE DÜŞECECEĞİNİ " sözlerine ilave etti. Bu tespit, gelecekte Porsuk Barajı' nın, Eskişehir' in, kullanma ve sulama suyunu karşılamayacağı gibi, Porsuk Baraj ve Çayı'nı da susuz bırakacaktır. Bu nedenle Eskişehir'in, Kütahya' daki baraj ve göletler bitmeden, Vilayet, Anakent Belediyesi yeni su kaynakları, bulmak zorundadır.
Sayın Remzi Ertek, sıkça kentin gündemine gelen, porsuk Barajı ile ilgili siyasi baskı söylentilerine de açıklık getirdi. Ve " Eskişehir ovası yanında, Beylikova, Kaşaga, Adahisar ve Biçer sulamaları için, Porsuk Barajı' ndan, su verilmektedir. Yapılan işlem budur. Kesinlikle siyasi baskı yoktur. " dedi.
Eskişehir' deki ilgili kurum/kuruluşlar, bir araya gelerek, yeni su kaynakları araştırmalı ve hayata geçirmek için de gerekli ivedilikle yapmalıdır. Çünkü Eskişehir, önümüzdeki yıllarda, tedbir alınmazsa, her alanda ciddi su sıkıntısı yaşayacaktır.
Eskişehir, su zengini değil ama fakiri de değil. Ayrıca kentteki suyun miktarı sabittir. Kentte nüfus artışı nedeniyle, talep artıyor. Üstelik mevcut kaynakları israf etiğimiz gibi, bir kısmını da, kirlenmeyle elden çıkarıyoruz. Suları gerektiği şekilde kullanılmıyor. Bir kısım su kaynakları da sanayi atıkları, çöplüklerden sızan sular ve evsel atıklarla kirleniyor. Sudaki en büyük tehlike, ilgisizlik ve yerel yönetimlerin, su politikasının olmamasıdır. Hülasa vilayet, belediyeler ve halkımız, suyun stratejik önemi kavranmıyor. Sınırsız bir kaynak olduğunu sanıyor.
Eskişehir'de, mutlaka proje ve şebeke bazında, su dağıtım ve kullanım stratejileri oluşturulmalıdır. Su kullanım planlaması gerçekleştirilmelidir. Kirlenmeyi önlemenin yanı sıra, suyun sulamada kullanma oranını düşürmeli ve tarımsal sulamada, bahçe sulamasında arıtılmış su kullanılması sağlanmalıdır. Öğrenciler ve halk evde ve okulda, su tasarrufu yapmanın yollarını öğretilmelidir. Halk su tasarrufu ile ilgili olarak, yazılı ve sözel basın kanalıyla bilgilendirilmelidir. Sürekli su tasarrufu teşvik edilmelidir. Sulama sistemleri, stratejisini değiştirerek, yağmurlama ve damla gibi, su tasarrufu sağlayan sulama yöntemlerine, uygun kapalı sisteme geçilmelidir
Eskişehir' de, mevcut su havzalarını koruma altında tutulmalı, Özellikle de yeraltı sularımızın, kirlenmemesi için de ciddi önlemler alınmalıdır. Eskişehir'deki işletmelerin, CED raporları çok iyi değerlendirilmeli ve yeraltı sularına zarar verecek nitelikte olan işletmelere, kesinlikle izin verilmemelidir. Herkesin, su kullanımına özen göstermesi için, kent düzeyinde bir seferberlik başlatılmalı ve Toplumsal duyarlılık arttırılarak tasarrufa önem verilmesi için, Vilayet, belediyeler ve sivil toplum örgütleriyle koordineli çalışmalıdır. Sulu tarım rehberlerinin hazırlanmalı, Çiftçilere ücretsiz verilmelidir.
Ayrıca ülkemizde, su sıkıntısı çekileceğinden, su tasarrufu için seferberlik başlatılıyor. Çevre ve Orman Bakanlığı "SUDEST" (Su yatırımlarını destekleme ve su tasarrufu projesi) için kolları sıvadı. Devletin su yatırımları için kaynak ayırmasına dayanan ve su seferberliğini de içeren bir projeyi hayata geçirmek için, hazırlıklar yapmaya başlandı. Eskişehir, bu gelişmeyi yakından takip ederek, istifade etmelidir.
Diğer taraftan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, sonbahar yağışlarının iç ve batı kesimlerde yaşanan kuraklığı, önümüzdeki 4-5 aylık süreçte ortadan kaldırma olasılığını düşük görüyor. Mevsimsel yağışlar normaller civarında gerçekleşse dahi, olumlu etkilerin görülmesi için, daha uzun süre gerekiyor. Meteorolojiye göre, Türkiye, deprem riski gibi, kuraklık riskiyle de yaşamasını öğrenmek durumundadır
Şu bir gerçek ki Kütahya'da yapımı devam eden Beşkarış, Akçaköy, Kureyşler, Enne Barajları ve göletler bittiğinde, Porsuk'a gelecek su miktarı, çok az olacak, belki de Porsuk Barajı ve Çayı, susuz kalacaktır. Bu nedenle de Eskişehir, yeni su kaynakları bulmak mecburiyetindedir. Aksi halde yarın çok geç olabilir...