Dikkat ediyoruz, siyasi partiler ve kamuoyu, Eskişehir'den, kim ne kadar milletvekili çıkartır tahmini ile meşgul. Her kesimden, farklı tahminler yapılıyor. Oysa Eskişehir Halkını, hangi partinin, ne kadar milletvekili çıkartacağı ilgilendirmemelidir. . Hangi adaylar, Eskişehir sorunları daha iyi biliyor, bu sorunları çözmek için, ne gibi projeler üreterek, kamuoyu ile paylaşıyor ona bakmalıdır.
Seçmen, "VAAT" yapan, "LAF" üreten adaylara değil, kentin sorunlarını çözmek için proje üreten, en azından proje bazında, İlin sorunlarının çözümünü hayal eden adayları tercih etmelidir.
Düşünülen projeler, bugün hayata geçmesi mümkün olmasa bile, gelecekte mutlaka hayat geçirilir. Nitekim Dalia Lama " GÜZEL BAHÇE DÜŞLENMEDEN, BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ" demişti.
Projeler geleceği düşlemek ve icraattın da ilk adımıdır.
Çünkü geleceğe bakmak, "VAAT" ve SÖZLE" olmaz. "PROJE ÜRETİMİ" gerektirir. İçinde bulunduğumu çağda, ülkelerin, toplumların, bölgelerin, şirketlerin ve kentlerin zenginliği, bünyelerindeki, "PROJELERLE" eşdeğerdir.
Adaylar, kentin sorunlarını çözmek ve Kentin, her alanda, daha gelişmesi için ürettikleri projeleri, kamuoyu ile paylaşmalıdır. Seçmende, proje bazında çalışan adaya ve partileri tercih ederek teşvik etmelidir.
Ayrıca adaylar, Türkiye genelini ilgilendiren sorunları değil de yerel sorunlara ağırlık vermelidir. Hatta köy, belde, ilçe ve il bazındaki sorunları ve çözüm yollarını, varsa projelerini halkla paylaşmalıdır. Çünkü dünyada siyasetin olmazsa olmazı, yerelden başlamasıdır. Tüm demokratik ülkelerde, siyasettin işleme biçimi budur.
Doğrudur, adaylar ve partililer yerel bazda yeterli de olmasa çalışma yapıyorlar. Ancak bu işletişim, çok kopuk yaşanıyor. Seçim zamanlarında, bugün olduğu gibi, oy avı şeklinde oluyor. İhtiyaçlar dinlenmiyor .
İnsanlar, ne istiyor bilinmiyor. Oysa siyasi partilerde, artık seçmenin isteklerini, dinlemek zorundadır.
Adayların, parti genel merkezleri gibi çalışmasına da gerek yok. Siyasi partilerde internet kullanmaya başladılar. Tek tek Web sayfaları açtılar. Buralarda kamuoyu araştırmaları düzenliyorlar. Seçmenlere bire bir çağrıda bulunuyorlar.
Ayrıca meydanlarda ve medyada, her parti lideri, partilerin genel sorunlarla ilgili çözüm önerilerini açıklıyor, çeşitli vaatlerde bulunuyorlar. Onun için, Eskişehir'deki adayların, genel sorunlar yerine, yerel sorunlar üzerinde durmalıdır. Çünkü bugünden tedbir alınmazsa Eskişehir, gelecekte makro sorunlarla karşı karşıya kalacaktır.
Kentin, gelecekteki sorunlardan bahseden tek aday yok. Oysa adaylar, Eskişehir'in yasal, kurumsal ve yönetsel sorunlarını, tartışmaya açmalı ve bu alanda neler yapılabileceklerini de seçmenle paylaşmalıdır.
Çağımızda, imaj dönemi bitti, bilgi dönemi başladı ama adaylar hala geçmişteki yöntemlerle seçmenin tercihini kazanmak istiyorlar. Hatta geçmişteki bazı partilerin, devamı oldukları söylüyorlar. Hâlbuki siyasi partiler, geçmişteki partilerin yanlışların ibret doğrularından örnek alarak, kendileri bir strateji belirlemek zorundadır.
Maalesef, seçmenin tercihini kazanmak isteyen partilerin, kentin" EĞİTİM", "SAĞLIK" "TEKNOLOJİ", "SANAYİ", "TİCARET" "HİZMET SEKTÖRÜ", "EKONOMİ" , "KÜLTÜR", "SANAT", "ULAŞIM", "TURİZM", "ÇEVRE", "İMAR" ,"TARIM" , gibi alanlarda, hedeflerini ve projelerini gösteren bir işaret yok. Gelişmeler göre, vaat ve söylemde bulunuyor. Genel sorunlar, gündeme getirerek seçmenden oy isteniyor.
Eskişehir' in, en önemli sorunlarından biri de, Bozüyük- Mekece yoludur. 2006'da biteceği söylenmişti. 2007'nin de yarısına gelindi. Ortada Henüz bir gelişme yok Yine Eskişehir Bandırma veya Mudanya demiryolu bağlantısı üzerinde, Sayın Unakıtan dışındaki adaylardan tık yok. Geçmişte bu husustaki vaatler de hep lafta kaldı. Oysa Eskişehir ekonomisi ve sanayisi için, Mekece yolu ve demiryolu bağlantısı, hayati önem taşımaktadır.
Bakıyoruz, Mekece yolundan ve demiryolu bağlantısından ve ilin diğer sorunlarından, bahseden olmadığı gibi, siyasi partiler arasında, kentin sorunları karşısında bir "TAKIM RUHU" da yok. Bazı adaylar, birbirinin eksik taraflarını, gündeme getirerek, puan toplamaya çalışıyorlar. Oysa sevgi, dostluk, hoşgörü ve barış sembolü, Yunusemre, Mizahın üstadı Nasreddin Hoca' nın, diyarı olan Eskişehir'e, dostluk ve kardeşlik hakim olmalıdır.
